Kim mi rahatsız?
‘Biz bozduk, o yaptı’ diye sevinmeyecek olanlar. Eski ekonomi yönetimi, önceki bakanlar ve siyasi ekipleri. Şimşek’in başarısına dua etmiyorlardır herhalde. Geri dönmek için aportta beklediklerine dair çok alâmetler beliriyor. İsimleri lâzım mı?
‘Mehmet Şimşek istifa etti, ediyor’ söylentilerinin AK Parti içinden yayıldığı belirtiliyor hep.
Şimşek başarırsa başarızlıkları tescillenecek ve geri dönüş yolları kapanacak olanlardan başka kim çıkarıp yayıyor olabilir bunları?
Dolayısıyla olağan şüphelilerin başında, Hazine ve Maliye Bakanlığının yüze, göze bulaştıran eskileri geliyor.
Bir de Şimşek’in ayağına bastığı iktidar kodamanları yok mu!
İkide bir tekrarladığı ama bir yıldır hâlâ yapamadığı kamu ihale reformu meselâ. İhale yasasını değiştirirse kimlerin menfaati zarar görecek, hangi zülfüyâre dokunacak?
Veya aylık 5 milyon lira ve üstü deli paralar harcayıp hiç gelir bildirmeyen, sıfır vergi ödeyenler. Şimşek’in hedefindeler. Meclis’ten geçen vergi reformuna koyamadı ama nereden bulduklarını sormak, vergisini onlardan almak niyetinde.
Yahut az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alma vaadi…
Hâlen toplanan gelir vergilerinin yüzde 92’si, kaynağında kesilenlerden oluşuyor. Bunun da çoğu, yüzde 62’si maaşla çalışanlardan, patronlardan değil.
Dolaylı vergilerin toplam vergilerdeki payı da yüzde 69. KDV, ÖTV gibi gelir ayrımı olmaksızın tüm halkın sırtına yüklenen vergiler bunlar.
E Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçişle birlikte devletin almaktan vazgeçtiği vergilerin oranıysa 5 kattan fazla artmıştı. Yüzde 5’lerden yüzde 25’lerin üstüne çıkmış.
Bu sene 2 trilyon 200 milyar liralık vergi toplanmayacak.
İndirimli, muafiyetli, teşvikli patronlardan, Hazine garantili müteahhitlerden alınacakken vazgeçilen vergiler bunlar. Şimşek, gözden geçirecekti.
Teşviklilerle garantililer ve iktidar içindeki uzantılarıyla lobileri Şimşek’ten rahatsız olmayacak da kim olacak?
DAHA BUNUN YAPISAL REFORMLARI VAR
Bir yıldır hâlâ başlamaya sıra gelmediyse de Şimşek; yapısal reformları, ekonomiyi düze çıkarmak için şart görüyor.
Yapısal reformlarsa…
Yolsuzluğu, rüşveti engelleyecek ihale yasası düzenlemeleri demek.
Yargıya bağımsızlığını, Merkez Bankasıyla TÜİK’e özerkliğini iade etmek demek.
Siyasetçilerin; seçim kazanmak için milletin parasını saçamaması, kurumlar ve kurallarla yönetmek zorunda kalması, her istediğini yaptıramayıp kural dışı lâf dinletememesi demek.
Kamu yönetiminde kayırmacılığı, keyfiliği, israfı, makam odası ve araç saltanatını bitirmek demek.
Düzeni bozulacaklar ister mi? İstemezler.
Yapısal reform, vergide adalet, kayıp kaçağı önleme tehlikesini şimdiye dek savuşturdular.
Hedeflerini tamamlayamadan Şimşek’in ipi çekilse ya da bırakıp kaçsa duaları kabul olmaz mı?
İstifa söylentilerini yaymakta birinciliğe işte bunlar aday.
Şimşek onlara, onlar da Şimşek’e rahatsızlık veriyor.
Altın yumurtlayan tavukların derdi, kendilerine hiç ilişilmemesi. Kümesteki gariban tavukların yolunmaktan varsın, canı çıksın…
Olan, altta kalan halka oluyor. Yanlış ekonomi politikalarının bedelini çalışanlar, asgari ücretliler, emekliler tek başına ödemeye devam ediyor.
NE HAFİZE GAYE DÖNÜYOR NE DE ŞİMŞEK BİR YERE GİDİYOR
Bu sinir harbini hangi taraf kazanır, derseniz…
Biraz yokladıktan sonra halka maalesef iyi haberim yok.
Ama Şimsek’in ayağını kaydırmak için gün sayanlara kötü bir haberim var.
Bıktırma, bunaltma taktiklerine dirençli, dayanıklı çıktı. Şimşek bir yere gitmiyor, yeterince uzun bir süre daha burada.
Beş büyüklerden, sonradan golfçü bir müteahhidin adı çok geçiyor. Duyduğuma göre, Merkez Bankasından olaylı ayrılan eski Başkan Hafize Gaye Erkan’ı da yanına almış. Onu uçağında, Nebati’yi teknesinde, diğerini medyasında göreve hazırlıyor, ekonomi yönetimini kendince dizayna heves ediyormuş.
Benden işitmiş olmasın, şayet tek umudu buysa Şimşek’in istifasını daha çok bekler gibi.
