Menzil Şeyhi ve VIP Tartışması: Alparslan Hoca’dan Çarpıcı Açıklamalar

Alparslan Hoca her Cuma günü Adana’da düzenli olarak gerçekleştirdiği tefsir dersi sonrası halk tarafından gelen: ‘Sosyal medyada Menzil Cemaati Lideri Muhammed Saki El Hüseyni’nin havalimanında VIP bölümünü kullanmasının gündem olması hakkında ne dersiniz? ’ sorusuna yanıt verdi.

Eklenme Tarihi: 12 Şub 2025
7 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 12 Şub 2025
Menzil Şeyhi ve VIP Tartışması: Alparslan Hoca’dan Çarpıcı Açıklamalar

Bir Tarikat Şeyhini Hangi Maddeye Göre VIP’den Geçiriyorlar?

Alparslan Hoca Adana’da devam ettiği tefsir dersi sonrası halktan gelen sorulara yanıt vermeye devam ediyor. Bu haftada: ‘Sosyal medyada Menzil Cemaati Lideri Muhammed Saki El Hüseyni’nin havalimanında VIP bölümünü kullanmasının gündem olması’ konusu hakkında sorulan soruya yanıt verdi.Alparslan Hoca yanıtında: Beni bırakın VIP’den almayı havaalanına almayacaklardı da ucundan döndük. Ankara’da Uçağı kaçıracaktık az kaldı, beni yolcu etmeye gelen insanları havaalanına almadılar.Her şey ortadadır, anlamak isteyene her şey açık. Onları niye VIP’lerden alıyorlarmış çünkü devleti hiç eleştirmezler, devletçiler. Herkes gelir ellerini öper. Hatta ellerini de öpmez uzaktan bakar ve bunları hiç konuşmazlar.

'İnsanları Uyutuyorlar'

Babaları ve kendileri hiç konuşmuyorlar. Millet uzaktan onu görüyorsa görüyor. Sonra, herkesin kalbine iman doluyormuş. İlim hazineleri aktarılıyormuş. "Peygamberimizde olmayan bir özellik varmış bunlarda". Peygamberimiz o kadar konuşuyordu yine de kimsenin kalbine öyle ilim aktaramıyordu. Çoğu inkâr etti, kafir oldu, düşman oldu. Ancak Allah’ın nasip ettikleri iman ettiler ama Efendimiz anlattı, sadece bakmadı. Bunlar sadece bakıyorlar ve insanları bu şekilde uyutuyorlar. O yüzden devlet de bunları koruyor, bunları öne çıkartıyor, bunları destekliyor, VIP’lerden bunları geçiriyor. VIP’den geçmenin şartı var. Bir tarikatın şeyhinin VIP’den geçirilmesi hangi maddeye göre ? Neden başkalarına değil onlara? Neden devlet onları destekliyor ?

'Allah Yolunda Mücadele Vermenin Mutluluğu VIP Mutluluğundan Daha Üstündür!'

Onlar VIP’den geçme mutluluğunu yaşasınlar. Biz Allah yolunda dayak yemenin mutluluğunu yaşarız. Onlar VIP’den geçmenin mutluluğunu yaşarken bizim arkadaşlarımız havaalanına girememenin, Ankara Emniyeti tarafından engellenmenin mutluluğunu yaşarlar, mücadelenin mutluluğunu yaşarlar, hakkı hakikati haykırmanın mutluluğunu yaşarlar. Allah yolunda mücadelenin verdiği mutluluk VIP mutluluğundan çok daha üstündür. Allah yolunda yediğin dayağın mutluluğu, Allah yolunda girdiğin mahpushanenin mutluluğu VIP mutluluğundan çok daha üstündür.

Bu Memlekette Dilsiz Şeytan Çok!

Onlar VIP’lerde mutlu olmanın yolunu seçtiler. Bu dünyada böyle yaşayanlar, ahirette acaba ne durumda olacaklar? Bir taraftan herkes şunu söylüyor: “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” Vallahi eğer böyleyse bu memlekette dilsiz şeytan çok. Eğer haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa vallahi birçok hoca, cemaat, tarikat şeyhi... bunların hep dilsiz şeytan olmuş olur. Hesabını verecekler. Hiçbir sıkıntı yaşamamak için rahat yaşamak için zengin ve lüks bir hayat yaşayabilmek için hakikatleri konuşmuyorlar. Bedel ödememek için hakikatleri konuşmuyorlar. Zengin olabilmek için hakikatleri konuşmuyorlar. VIP’lerde el üstünde tutulmak için hakikatleri konuşmuyorlar ama ahirette durumları çok kötü olacak. Orada bedel ödeyecekler. Bu dünyada konuşursan konuşmanın bedelini ödersin. Susarsan da ahirete susmanın bedelini ödersin. Tercihini yap. Ya bu dünyada VIP’lerde olursun ya ahirette! Hem burada hem orada yok. Konuşmamanın bedelini ödeyecekler. Konuşsaydılar devlet onlara zaten böyle imkanlar tanımazdı.

‘Bu Mal Mülk Size Nereden Geldi?’

Bunların babası mı çalıştı, dedesi mi çalıştı? Bu mal mülk bunlara nereden geldi? Binlerce dönüm arazi, binlerce hayvan, küçükbaş, büyükbaş, bir sürü benzinlikler ve süpermarketler ve daha neler neler... Altınlar, gümüşler eşlerinin kollarında bir sürü altın var. Bunlar bu kadar zenginliği nereden elde ettiler? Fakir fukara para getiriyor, bunlara veriyor. Halbuki bunlar zengin. Bunların fakirlere zekât vermesi lazım ama alıyorlar, vermiyorlar. Her şeyin bir hesabı var. Onlara denilmiş ki: “Susun, konuşmayın, millet sizi gelsin görsün, saltanat sürün. Çok kıymetli, değerli insanlar gibi görünün. Herkes elinizi ayağınızı öpsün. Onlar size paralar getirsinler zengince yaşayın ama kimseye bir şey anlatmayın. Herkesi devletçi yapın. Herkes mevcut durumdan razı olsun, kimse mevcut duruma itiraz etmesin. Dini kullanarak insanları susturun, sabır deyin, takva deyin, züht deyin ama mücadele demeyin. Göreviniz bu. Bunu yaparsanız saltanat sürersiniz. Size dokunmayız. Rahat rahat da yaşarsınız. ” Onlar da buna evet demişler, kabul etmişler. Böyle devam ediyorlar.

Sen Ne İlim Tahsil Ettin Şeyh Efendi?

Şu memlekette haramlar yok mu? Çok. Bunlar bir gün bu konuları anlatıyorlar mı? Sen Müslüman’sın. Şu haramlara haram demen gerekmez mi? Bunlar kaldırılmalı, böyle olmaz demen gerekmez mi? Devletin istemediğini konuşmazlar. Görevleri odur. Devletin istemediğini konuşmamak, istediğini konuşmak, bunun karşılığında da saltanat. Babadan oğula geçen saltanat. Diyelim ki babasının, babasının, babası hakikaten ehil bir insandı, takva sahibi, ilim sahibi bir insandı. Ama çocuğu öyle olmayabilir. Babadan oğula geçmek ne demek? Baba o saltanatı yaşadığı için kimseye vermek istemiyor, çocuğuna veriyor. Çile çekseydi babası da öyle olmazdı. Saltanat sürdükleri için paralar akıp geldiği için o rantı kimseye veremiyor, çocuğuna bırakıyor. Hadi diyelim ki babasının, babası ehildi ama çocuğu ehil değil. Çocuğunun, çocuğunu ehil değil. Allah Azze ve Celle "İnnallahe yekmurukum entu ekul emeneti ehlihe buyuruyor. “Allah size emanetleri ehil olanlara vermenizi emreder.” (Nisa, 58) buyuruyor.

‘İslam’da Padişahlık da Yok, Böyle Post Devretmek de Yok’

Bu babadan oğula geçme padişahlıktır. İslam’da padişahlık da yok., böyle post devretmek de yok. Postu çocuğuna bırakmak da yok. Diyelim ki müritlerinin içinde bir tanesi ehil, gerçekten takva sahibi, ilim sahibi, ahlak sahibi hakikaten, o makama layık bir insan ama ona vermiyor şeyh. Kendinden sonra postu ona devretmiyor çünkü rant var, çocuğuna devretmek istiyor. Yani miras gibi bir şey. Mirası başkasına veremiyor, çocuğunda kalsın istiyor. Halbuki Allah “Emaneti ehil olanlara verin” diyor. Senin bu oğlun ehil değil ama saltanat var ya VIP’ler, binlerce dönüm araziler, şan şöhret, saygı görmeler... Sen ne ilim tahsil ettin söyle Şeyh Efendi? Sen kaç yıl diz çöktün? . Sen kaç yıl diz çöktürdün, kaç talebeye ders verdin? Senin ilimle ne alakan var? İlim yönünden durum bu. Takva yönünden deseniz durum daha da feci.

'Herkesi Susturan, Hapse Atan, Size Neden Dosya Açmıyor!'

Hayatlarında takva yok ama çok lüks var ve bu lüks onun hakkı değil. Kendi kazancı değil. Nereden geliyorsa geliyor. Ben annem ve babamdan kalan eşyalarla oturuyorum. Sen bunları nereden buldun? Takva desen takvada da rezalet. Züht desen yani dünyaperest olmama, işte dünyaperest halleri ortadadır. Züht de yok, takva da yok. Hakikatleri konuşma desen hiçbir şey konuştukları yok. Mücadele desen Allah yolunda mücadele etmiş, başına bir sürü olaylar gelmiş, bir sürü çile çekmiş, o da yok. Siz bu saltanatı nasıl hak ettiniz, söyler misin? Siz bu makamı nasıl hak ettiniz? Ne ilim var ne takva ne çile ne mücadele. Siz bu makamı, bu saygıyı, bu maddi imkanları, bu manevi imkanları nasıl elde ettiniz, söyler misiniz? Devlet size neden bu imkanları bağışlıyor? Herkesi susturan, hapse atan, “dini istismar” diyerek size neden dosya açmıyor?

'Ben Dine Hizmet Uğrunda Çok Çektim Ama Bir Gün Faydalanmadım!'

Bu cemaatin bir kuruş parasını yediysem Allah belamı versin! Bana kaç tane dosya açtılar, alçakça maddelerden, 'dini istismar suretiyle dolandırıcılık' suçlamasında bulunuyorlar. Allah senin belanı versin! Sen bana laikliği eleştirdiğim için dosya açamıyorsun. O konuyu gündeme getirmek istemiyorsun. O yüzden lekeleyecek bir maddeden dosya açıyorsun. Çok iyi biliyorsun evimdeki eşyaları da yediğim yemeği de soframı da. Çünkü evimi de dinliyorsun. Çocuklarıma verdiğim 3 kuruş parayı da sen çok iyi biliyorsun. Ama alçaksın! Bile bile bunu yapıyorsun. Dini istismar suretiyle dolandırıcılıktan bana dava açıyorsun? Ben kimi dolandırmışım? Ben ne zaman dini istismar etmişim? Ben dinden ne zaman nemalanmışım? Hep vermişim, almamışım. Bu yolda ömrüm çileyle geçmiş. İstismar demek Arapçada faydalanmak demek. Ben ne zaman dinden madden faydalanmışım? Ben dine hizmet uğrunda çok çileler çektim ama bir gün faydalanmadım. Siz dini istismar edenleri mi görmek istiyorsunuz? İşte buyurun. Bu kadar mal mülk sana nereden geldi diye sorsanıza? Hadi bu şeyhlere sorsanıza. Kendi adamlarıdır o yüzden sormuyorlar. Halkı uyutma görevlileri bunlar. O yüzden sormuyor.

‘Binlerce Dönüm Arazi, Bu Kadar Market, Eşlerinin Kolundaki Bu Kadar Bilezik Nereden Geliyor?’

Şeyhe sorun! Binlerce dönüm arazi, bu kadar benzinlik, bu kadar market, eşinin kolundaki bu kadar bilezik nereden geldi sana? Ben daha 5 yaşındaydım. Babam bir tarla almıştı. Öldükten sonra kardeşlere paylaştırdı. Mahkeme kararıyla devlet kendisi paylaştırdı. Mahkeme ona tedbir koydu. İhtiyatı tedbir. Utanmazlığa bakar mısınız? 55 yıllık tarla. Ben daha 5-6 yaşındayken alınmış. Bu resmi tapulu ve devlet tarafından mahkeme tarafından kardeşlere ve bana pay edilmiş. O zaman vakıf mı vardı? Ben hoca mıydım, cemaat mı vardı? Ben 5 yaşındaydım. Sen benim babamdan kalan 55 yıllık tarlaya ihtiyatı tedbir koyuyorsun ama sen bu şeyhlere bu paralar nereden geldi demiyorsun?

Devlet Bu Şeyhlere Neden Bu Kadar İmkân Tanıyor?

Dini istismar suretiyle zengin olan adam mı arıyorsunuz? İşte sizin beraber olduğunuz bu şeyhler! Onları koruyorlar, benimle uğraşıp duruyorlar. Allah belanızı verecek eninde sonunda! Yaptığınız yanınıza kalmayacak. Bu kadar yaptınız ne oldu? Bugüne kadar ne elde ettiniz? VIP’den geçiyorlarmış şeyhler. Onları VIP’den geçiriyor, beni havaalanına girene kadar verem ediyor. 20-30 kişi gelip beni uğurlayacak diye onlara izin vermiyor. Halbuki o havaalanına nice topçular, popçular geliyor. 100 değil belki bin kişi karşılıyor, bağırıyor, çağırıyor. Yolcu ederken de aynı şekilde yolcu ediliyor. Onlara bir şey demiyor. Bana böyle, şeyhlere de böyle. İyi çok şükür. Biz buna razıyız. İyi ki de böyle. Bu bizim için şereftir, onlar için de zuldür. Herkesin düşünmesi gerekir. Devlet bu şeyhlere neden böyle imkanlar tanıyor?

Açıklamanın Tamamı için ​⤵️​