Bakan Bekir Bozdağ'ın STK'ların merdiven altı din eğitimi vermesine müsaade edilmeyeceği yönündeki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aldıkları karara göre 'merdiven altı din eğitimine' izin vermeyeceklermiş. Siz zaten son yıllarda resmi olanlara da izin vermez oldunuz. Biz, merdiven altı değil resmi bir vakıfız ve merdiven altlarında değil resmi izin alarak, internetten ve televizyondan canlı yayın yaparak, polis güvenliği eşliğinde, alenen konferans yapmak istiyoruz, izin vermiyorsunuz. Siz bütün dini faaliyetleri engellemeye başladınız.
Bakan Bekir Bozdağ'ın STK'ların merdiven altı din eğitimi vermesine müsaade edilmeyeceği yönündeki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?Bakan; ‘Türkiye’de İmam Hatip ve İlahiyatların olduğunu, okullardaki Kur’an-ı Kerim ve siyer dersinin yeteceğini söylüyor. Aynen CHP’nin hâkim olduğu 1930'lu 40'lı yıllara döndük. STK’ları kontrol altına alacağız demekle “İstediğimiz dini, istediğimiz şekilde biz öğreteceğiz" demek istiyorlar. Gerçek İslam; "Allah’tan başka ilah olmadığını, otoritenin O’na ait olduğunu, Allah'ın dünyasında Allah’ın dediğinin olması gerektiğini" öğretir. “Bu zamanda Allah’ın dediği değil bizim dediğimiz olur” diyen laik devlet bu hakikati, gerçek İslam’ı öğretir mi? Milli Eğitim Bakanlığının verdiği din dersinin, İmam Hatiplerin ve İlahiyatların ne olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Ama bu yapılanlar cemaatlere müstehak, çünkü hepsi susuyorlar.
İslam'a hizmet etme iddiasıyla ortaya çıkmış olanlara, cemaatlerin önünü açacağız diyenlere bakın! Ne hale geldiler. Tamamen sistemin partisi oldular. Derin devlet gibi konuşup, derin devletin projelerini uyguluyorlar.
Halka, namaz kılan Cumhurbaşkanı ve Başbakan, bir de başörtülü Bakan gösteriliyor. Bunların eliyle İslami faaliyetleri bitirmek için onları oralarda tutuyorlar. Onların eliyle dini faaliyetler engellenince kimseden ses çıkmıyor. Yıllardır söylüyorum; Bu bir proje… Cemaat olmayan hocaların da faaliyetleri durduruldu.
İSLAMİ FAALİYETLER BİTİRİLİYOR
Korku imparatorluğu meydana getiriliyor. Birçok STK korkudan faaliyetleri bıraktı. Bazıları "Siz hâlâ faaliyet mi yapıyorsunuz? Biz çoktan bıraktık" diyorlar. Böyle bir atmosfer meydana getirildi ve hala herkes susuyor. Dev piton yılanı İslami çalışmaları yavaş yavaş yutuyor. Başörtüsü meselesi ve müftülere verilen nikâh kıyma yetkisiyle toplumu aldatıyorlar. Topluma küçük bir şey verip karşılığında büyük bir şey alıyorlar ve toplumu uyutuyorlar.
"STK’ları kontrol altına alacağız, merdiven altı din eğitimine müsaade etmeyeceğiz” diyorlar. STK'lar zaten merdiven altı değil ki, devletin mahkemeleri tarafından kuruluşuna izin verilmiş resmi kuruluşlardır. Eğer bu ifade ile IŞİD gibi silahlı örgütler kastediliyorsa bu açıklanmalıdır. Merdiven altı faaliyetlerle aslında cemaatlerin faaliyetlerini kastediyorlar.
Tarihimizde İslami faaliyetleri kimler engelledi? İsmet İnönü'ye laf söylüyorlar. Ancak İsmet İnönü devrinde, 1949 yılında çıkmış olan Kur’an öğretimini yasaklayan kanunu değiştirmiyorlar. Bakan “Merdiven altı dini faaliyetlere izin vermeyeceğiz” sözüyle aslında “Kur'an öğretemezsiniz” diyor ve kanun da zaten öyle. Kur'an öğretmek halen yasak. Anayasayı bile değiştirenler o kanunu değiştirmiyorlar. Çünkü derin devlet “Şunları değiştirebilirsiniz, şu maddelere ise dokunmayacaksınız.” diyor ve müsaade etmiyor. “Diyanet yapacak” diyorlar sonra diyanete de zorlaştırıyorlar. Cami imamlarına; “Camide Kur’an öğreteceksen ders verdiklerinin kimlik fotokopilerini getireceksin” diyorlar. Kimlik istendiği zaman insanlar korkuyor ve vazgeçiyorlar. Siz camide ders alan vatandaş gördünüz mü?
Müslümanlar bu gaflette devam ederlerse, Hükümetin eli ile cemaatler bitirildikten sonra sıra Kur’an Kurslarına gelecek. 28 Şubat sürecinde 6 bin Kur’an kursunun 4 bine yakınını kapattılar. Durum oraya doğru gidiyor ve bizim Müslümanımız hala uyuyor. İslami faaliyetleri yutmaya başlayan bu dev piton yılanının her gün daha ileriye gittiğini görmelerine rağmen, partiye zarar gelmesin deyip İslami hizmetlere zarar gelmesine göz yumanlar, sessiz kalıp konuşmayan cemaatler ve hocalar Allah'a hesabını verecekler.
İşte Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin Konu Hakkında Attığı Tweetler
- Dindar kitlelerin ve cemaatlerin destek ve oylarıyla iktidara gelip sonra onların faaliyetlerine ‘merdiven altı faaliyetler’ diyen ve bu faaliyetlere engel olunacağı açıklamasını yapanlar, hem dindarlara hem de İslam davasına ihanet içerisindedirler.
- İslam’a hizmet etme ve İslami hizmetlerin önünü açma vaatleriyle iktidara gelenler, bugün İslam hizmetkârlarının korkulu rüyası haline gelmişlerdir.
- İslami hizmetlerin önünü açacaklarına 15 Temmuz bahanesiyle İslami hizmetlerin önünü her gün daha da kapatmaktadırlar.
- Dindar nesil yetiştireceğiz diyenler devletin verdiği eğitimle dindar neslin meydana gelmediğini çok iyi bilmekte ve görmektedirler.
- Buna rağmen Türkiye’yi 1930’lu 40’lı yıllara döndürüp tüm dini eğitim ve öğretimi laik devletin tekeline almak istemektedirler.
- ‘Merdiven altı faaliyetlere izin vermeyeceğiz’ diyenler yarın 5-6 Müslüman bir araya gelip dini sohbet yaptıklarında tıpkı tek parti zulmü döneminde olduğu gibi, ‘gayri resmi faaliyet yapıyorsunuz’ deyip alıp götürebilirler. Bugün partilerine zarar gelmesin diye her şeye sessiz kalanlar o zaman ne yapacaklar!
- Laik devletin dini eğitimi tamamen kendi kontrolüne almak istemesi ancak laikliğin diktatörce uygulandığı ülkelerde olabilir.
- Gün, parti menfaatini düşünerek sessiz kalma günü değil; İslam’ın menfaatini düşünerek kurulmaya çalışılan baskıcı sisteme tepki gösterme günüdür.
- Anlaşılan odur ki bazı yetkililer ya baştan beri Müslümanlardan görünerek onları aldatmış ya da bir takım suçlarından ötürü şantaj altında olduklarından kendilerini kurtarabilmek için derin güçlere teslim olmuş ve ihanet etmişlerdir.
- İslami hizmetlere darbe vurmak için 15 Temmuz’a bilerek müsaade edenler o bahane ile bugün gerçek darbeyi yapıyorlar.
- Bir camianın yaptıklarını bahane ederek tüm cemaatlere darbe vuranlar şimdi ferdi olarak hizmet yapanlara da hatta diyanetin faaliyetlerine bile darbe vurma aşamasına gelmişlerdir. Bundan sonrasında sıra AKP’ye gelecektir.
- ‘Merdiven altı faaliyet’ diyerek yuvarlak konuşanlar bununla silahlı örgütleri kastediyorlarsa açıklamalıdırlar. Aksi halde kötü niyetli bazı uygulayıcılar bu sözlere dayanarak istedikleri zulmü yapacaklardır.
- Unutulmasın ki; ‘merdiven altı faaliyet’ diyerek, yapacakları baskıyı meşru göstermeye çalışanlar izinli konferansları bile engelleyen ve ‘Kur’an öğretimi yasak’ diyenlerdir.
- İslami hizmetleri bitirmeye karar vermiş resmi ve gayri resmi güçler bilsinler ki kendilerinden önce, onlardan daha zalim ve daha güçlü olanların bile buna gücü yetmemiş ve İslami hizmetler devam etmiştir.
- Merdiven altı faaliyet diyenler aslında baskıcı bir sistem kurarak ve birçok resmi faaliyeti yasaklayarak İslam’a hizmet etmek isteyenleri merdiven altı faaliyetlere itmektedirler.
- Ne planlar ve ne yaparlarsa yapsınlar biz yolumuza devam edeceğiz. Allah, dinine yardım edenlere yardım edecek ve bütün planları bozacaktır. İstikbal İslam’ındır.