İtalya İçişleri Bakanı Marco Minniti, yılın başından bu yana ülkeye gelen sığınmacı sayısında, geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki sayıya göre yüzde 40 artış olduğunu açıkladı. Geçtiğimiz yıl içinde ülkeye giriş yapan sığınmacıların sayısı ise 180 bin.
Uzmanlar, önümüzdeki birkaç on yıl içinde Afrika'dan Avrupa'ya milyonlarca sığınmacı geleceğinden emin görünüyor. Afrikalıları göçe iten faktörler, içeride yaşanan istikrarsızlığın yanında yüksek doğum oranı olarak sıralanıyor. Afrika'nın doğum oranı bakımından dünya birincisi olduğu biliniyor.
AFRİKA SİLAHLI ÇATIŞMALARA SAHNE OLUYOR
20. yüzyılın ikinci yarısında olduğu gibi ekonomik refah oranının düşük olduğu Afrika'nın çeşitli bölgeleri, silahlı çatışmalara sahne oluyor. İnsanların ölmesine karşı fazla duyarlı olmayan elit tabaka, vatandaşlarından kurtulmak için çeşitli yöntemler kullanıyor. Afrika'daki birçok ülkenin yönetimi ise para karşılığında yasadışı göçe ‘hizmet' ediyor.
Afrika'nın güneyinden kuzey kesimlerine doğru gerçekleşen toplu göç dalgaları sonucunda Mısır ve Libya gibi ülkelerde milyonlarca sığınmacı kalıyor. Afrika'dan gelen göçmenlerin en büyük yükünü çeken AB ülkeyse İtalya.
İtalya yönetimi, AB ülkelerinin arasındaki dayanışmanın yetersizliğinden ve sonucunda ülkelerin arasında eşit olarak dağıtılması gereken göçmenlerin çoğunun ülkede kalmasından yakınarak, Çin ve Hindistan gibi Uzakdoğu ülkelerinin Afrika'da daha fazla yatırım yapıp, daha büyük istihdam yaratmasını umuyor.
İtalya'ya komşu ülkeler ise karşılaşabilecekleri göç dalgasından tedirgin. Geçtiğimiz yıl İtalya'dan girişler için sınır kapılarındaki kontrolü sıkılaştıran Avusturya, AB'de diplomatik skandal yaşanmasına neden olmuştu.
BATILI TOPLUMLAR GÖÇ İLE SARSILIYOR
Yılın başında İtalya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mario Giro, ülkenin Libya'da barışa ihtiyaç duyduğunu açıkladı ve bu konuda İtalya'ya sağladığı yardım için Rusya'ya teşekkür etti. İtalya yönetiminin Libya'daki sorunların çözülmesi için Avrupa'ya yardım için resmi başvuruda bulunmaması dikkat çekti.
Fransız jeopolitik araştırmalar uzmanı Jean-Sylvestre Mongrenier, Moskova'nın Libya kıyılarının bir kısmını kontrolünde tutan General Halife Hafter ile kurduğu iyi ilişkileri, Avrupa'daki istikrarı bozmak amacıyla o topraklara göç dalgasını başlatmak için kullanabileceğini belirtti.
Öte yandan Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Aleksandr Orlov, Afrikalıların AB göçünü, Suriye ve Irak'tan Batılı ülkelerin bölgedeki baskısı nedeniyle oluşan sığınmacı dalgasına göre daha doğal ve ‘geleneksel' olarak tanımladı. Orlov, "Eskiden Batı'da sığınmacılar ‘Refugies welcome' (Hoş geldiniz) pankartlarıyla karşılanırdı. Ancak şimdi, kontrolsüz göçün Batılı toplumları sarstığının ve kutuplaşma yarattığının anlaşılması üzerine durum değişti. İleride Batılı ülkelerin göç konusundaki değerlerini gözden geçireceklerini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.