Mısır hapishanelerinde bulunan muhaliflere karşı sergilenen hak ihlalleri ifşa olmaya devam ediyor. İnsan hakları platformları ise yaşanan ihlallerin ölümle sonuçlandığını ve bu sürecin uluslararası mahkemeye taşınması gerektiğinin altını çiziyor.
Arap Dünyası İçin Demokrasi Şimdi (DAWN) adlı insan hakları örgütü Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ni “kötü şöhretli Bedir Hapishanesinde yakın zamanda ortaya çıkarılan ciddi taciz iddialarını araştırmaya çağırdı.
Bedir Hapishanesi’nin 3. kanadındaki tutukluların taciz olaylarıyla karşın karşıya kaldıkları ve bu tacizler sonucunda ise hapishanede intihar olaylarının yaşandığı belirtilmekte. Hapishaneden dışarıya sızan mektuplar ise Mısır hapishanelerinde yaşanan korkunç gerçeği gözler önüne seriyor.
Uluslararası örgüt Salı günü yaptığı açıklamada, Bedir Hapishanesinde meydana gelen ihlal iddialarına ilişkin tarafsız ve bağımsız bir soruşturma yürütmeye çağırdı. Örgütün açıklamasında, “BM İnsan Hakları Konseyi, bu çabaya öncülük etmek için bir soruşturma düzenlemeli ve Mısır’daki cezaevlerinde meydana gelen yaygın ve sistematik ihlallere ilişkin kapsamlı bir soruşturma yürütmeli ” dedi.
DAWN araştırma direktörü John Hoffman, “Bedir hapishanesinden sızdırılan ve oradaki korkunç suistimalleri ayrıntılarıyla anlatan mektuplar, mahkumların hissettiği artan çaresizliği, Sisi’nin hapishanede iddia ettiği reformların korkunç başarısızlığını vurguluyor. Hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri Mısır halkının hak ve yaşam özgürlüklerinini Hiçe sayılması anlamına geliyor. Tutuklulara uygulanan sistematik işkenceler ise hayatların kaybolmasına neden oluyor. Bizim yapabileceğimiz en önemli girişim ise uluslararası bir soruşturmanın açılması olacaktır.” dedi.
Bedir Hapishanesi 3. Kanadı’ndan kaçırılan ilk tarihsiz tutuklu mektubu Şubat ayının sonlarında yayınlandı ve tutukluları ziyaret etmede uzun süreli yasak, yetersiz beslenme, kötüleşen sağlık koşulları ve tıbbi hizmetlerin reddi dahil olmak üzere cezaevi kompleksinde devam eden birçok suistimal detaylı olarak bu mektuplarda yer aldı.
Sızdırılan nota göre, hapishane güvenlik güçleri tarafından bir hücreye yapılan baskının ardından mahkum Hüssam Abu Şorouk kendini astı ve diğer iki kişi – Muhammed Türk Ebu Yara ve Awad Noman – bileklerini keserek intihara teşebbüs etti, ancak tedavi edildiler ve hapishane hastanesine nakledildiler.
Sırasıyla 1 Mart ve 2 Mart tarihli sızan iki mektup daha ortaya çıktı ve cezaevinde devam eden ihlallerin devam ettiğini doğruladı. İkinci mektupta, başta yaşlılar olmak üzere birçok tutuklunun sağlık durumunun kötüleşmesine rağmen cezaevi yetkililerinin tutuklulara tıbbi hizmet vermemeye devam ettiği belirtiliyordu.
Hapishaneden sızdırılan üçüncü bir mektup ise, cezaevi yönetiminin bu tür protesto eylemlerini dağıtmak amacıyla bazı tutukluları farklı yerleşkelere nakletmeye başladığını gösteriyor.
Cezaevi yetkililerinin tıbbi yardıma şiddetle ihtiyaç duyan tutuklulara tıbbi bakım sağlamayı reddetmeye devam ettiği ve buna cevaben, mahkumların devam eden kötü muameleyi protesto etmek için battaniyelerini yaktıkları da üçüncü mektupta yer alan diğer bir bilgi.
