Mısır İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Beni Suveyf polisinin sorumluluk alanında bulunan arazideki bir evde patlama ihbarı alınması üzerine bölgeye güvenlik güçlerinin intikal ettiği ifade edildi.
Açıklamada, olay yerinde yapılan incelemede, büyük miktarda patlayıcı yapımında kullanılan madde ile bir otomatik silah ve 10 cep telefonu bulunduğu vurgulandı.
Ayrıca patlamanın meydana geldiği evin yanında İhvan üyesi iki kişiye ait iki araç bulunduğunun da altı çizildi.
İçişleri Bakanlığı patlamada hayatını kaybedenlerin Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) üyesi olduğunu öne sürdü.
Polisi sorumlu tuttular
Darbeyi Ret ve Meşruiyete Destek İçin Ulusal İttifak ise patlamayı kınayarak, olaydan Mısır polisini sorumlu tuttu.
Ulusal İttifak'tan yapılan yazılı açıklamada, "Bu şahısları polis öldürdü. Onların hiçbir suçu yoktu, sadece Mısır ve halkının özgürlüğü için seslerini yükselttiler" ifadesine yer verildi.
Açıklamada ayrıca, "Polis güçleri onları kovaladı ve keyfi bir şekilde yakalanmamak için evlerini terk etmek zorunda bıraktı. Polis onları saklandıkları yere kadar takip edip, hunharca ve en şiddetli gücü kullanarak öldürdü" suçlamasında bulunuldu.
Darbenin ardından
Mısır'da 3 Temmuz 2013'teki askeri darbenin ardından oluşturulan geçici yönetim, 25 Aralık 2013'te İhvan'ı "terör örgütü" ilan etmişti.
Kararın ardından ülke genelinde darbe karşıtları ve İhvan üyelerine yönelik tutuklamalar başlatıldı. Başta İhvan lideri Bedii olmak üzere yüzlerce kişi idam cezalarına çarptırılırken, binlerce kişi de halen cezaevlerinde yargılanmayı bekliyor. Son olarak 21 Nisan'daki duruşmada darbeyle görevden alınan seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
