MOSSAD efsanesi çöktü mü?

Dünyanın bir ucunda uçan sinekten haberdar olan MOSSAD’ın dibinde hazırlanan roketleri, paramotorları, saldırı hazırlıklarını, hareketliliği görememe ihtimali var mı? HAMAS’ın 7 Ekim günü İsrail’e düzenlediği, yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği son 50 yılın en büyük saldırısının ardından tartışılan soru bu. MOSSAD Başkanı David Barnea çok değil daha birkaç hafta önce, İran’ın arkasında yer aldığı dünya çapında … MOSSAD efsanesi çöktü mü? Devamı »

Eklenme Tarihi: 11 Eki 2023
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 11 Eki 2023
MOSSAD efsanesi çöktü mü?

Dünyanın bir ucunda uçan sinekten haberdar olan MOSSAD’ın dibinde hazırlanan roketleri, paramotorları, saldırı hazırlıklarını, hareketliliği görememe ihtimali var mı?

HAMAS’ın 7 Ekim günü İsrail’e düzenlediği, yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği son 50 yılın en büyük saldırısının ardından tartışılan soru bu.

MOSSAD Başkanı David Barnea çok değil daha birkaç hafta önce, İran’ın arkasında yer aldığı dünya çapında 27 saldırıyı engellediklerini duyurmuştu mesela. (10 Eylül 2023)

Böyle bir durumda HAMAS’ın Aksa Tufan’ı adını verdikleri bu saldırıyı neden engellemediler sorusu daha anlam kazanıyor.

İkinci bir diğer soru ise Hamas bu saldırıyı neden şimdi yaptı?

House of Cards isimli bir Amerikan dizisi vardı. Beyaz Saray’a gözünü dikmiş hırslı bir politikacının hayatını anlatıyordu.

Kongre üyesiyken başkan olmak için, başkan olduktan sonra da iktidarını korumak, gücünü kaybetmemek için her türlü sahtekarlığı, ahlaksızlığı yapan bir siyasetçiyi anlatan bir diziydi.

Dizinin dördüncü sezonunda şöyle bir sahne vardı…

Üç hafta sonra ABD’de seçim var. Ve ABD Başkanı Francis Underwood’un (Kevin Spacey) seçimleri kazanması artık mümkün değil. Çünkü medyada hergün boy boy ABD Başkanı Underwood ile ilgili yolsuzluk, rüşvet, seçim hilesi, adam öldürme gibi suçlarla ilgili iddialar yayınlanıyor. Muhalefet siyasetçileri açıklamalar yapıyorlar.

Francis Underwood ve kendisinden daha hırslı eşi Claire Underwood (Robin Wright) için artık yolun sonu gelmiş durumdadır. Herkes Başkan Underwood’un istifa edeceğini, artık siyasi hayatının tamamen bittiğini düşünmektedir.

Başkan: “Üç hafta var, sonra kaybedeceğiz. Yani bir hiç olacağız, uğruna mücadele ettiğimiz her şey, tüm çabalarımız, gücümüz yok olacak.”

Eşi:

“Zaman yaratalım. Her şeye tek tek göğüs geremeyiz. Zaman yaratırsak işimize yarar. İnsanların gönüllerini kazanmaya çalışmaktan yoruldum.”

Başkan:

“Kaos yaratalım.”

Eşi “Kaostan fazlasını yaratmamız lazım” diyor. Başkan, karısının yüzüne bakıyor, anlamaya çalışıyor, eşi devam ediyor: “Gönüllerine saldıralım. Korkuyu kullanalım. Korku, dehşet yaratalım.”

Başkan “Bunu yapabiliriz. Savaş çıkaralım” diyor.

Tabii o sırada aşırı radikal İslamcı bir terör örgütü (ICO) iki Amerikalıyı rehin almış durumda ve boğazını keserek öldürmekle tehdit ediyor. Beyaz Saray Amerikalı rehineleri kurtarmak için terör örgütüyle pazarlık yapıyor.

Başkan Underwood bu konuşmanın üzerine pazarlıkların durmasını istiyor. Karısının tavsiyesi üzerine “donanma mavisi” gömleğini giyerek Oval Ofis’ten ulusa sesleniş konuşması yapıyor. Bütün Amerika Başkan’ın istifa açıklaması yapacağını beklerken, Underwood Amerika’nın teröre karşı savaşta olduğunu duyuruyor, diyor ki:

“İki rehinemiz salınsın ya da salınmasın ICO yok edilecektir. Şu anda savaştayız. Bu, terörle mücadele şimdiye kadar girdiğimiz tüm savaşlardan daha büyük bir savaş olacak. Askerler ölecek. Siviller de ölebilir. Acı olacak. Istırap olacak. İnsanlığın en dehşet verici yönleriyle yüzleşeceğiz. İnsanlık dışı olanla yüzleşeceğiz; kötülüğün ta kendisiyle. Ama zafer kazanacağız. Eğer rehinelerimizin başına en kötüsü gelirse unutmamalıyız ki matem korku değildir. Tanrı Amerika’yı, özgürlüğe inanan herkesi korusun. Teröristleri topyekûn imha edeceğiz.”

Bu açıklamanın üzerine ICO canlı yayında Amerikalı rehinelerin kafasını kesiyor. Başkan Yardımcısı ve diğer adamlarıyla birlikte bunu izleyen Başkan, kameraya dönüyor (diziyi izleyenler Underwood’in kameraya dönerek izleyiciye konuştuğunu bilecektir) ve “teröre boyun eğmeyiz… terörü biz yaratırız” diyor.

Gördünüz mü?

Nasıl ama!?

İktidarlarını sağlama almak, güçlerini pekiştirmek için “hem dehşet hem güven” sağlama stratejisi yeni bir yöntem değil.

Terör, kaos, savaş olduğunda insanlar gerçek gündemlerini bir kenara bırakırlar, kaos mevcut imparatorları, devlet başkanlarını daha güçlü kılar, halk için sığınılacak liman yerleri olurlar. Kaos olduğunda güvene ihtiyaç vardır. O yüzden kaos aynı zamanda gücün mutlak tesisini sağlayan bir şeydir.

Hakkında yolsuzluk dosyaları bulunan (Hollywood film yapıcısı Arnon Milchan, Natenyahu hakkındaki yolsuzluk davasında tanık olarak ifade verdi) yargıyı denetim altına almak için anayasa değişikliği yapmaya teşebbüs eden ve İsrail halkı tarafından protesto edilen Natenyahu’nun “Hamas’ın saldırısıyla İsrail uzun ve zorlu bir savaşa girdi. Topyekûn yok edeceğiz” açıklamasıyla nasıl da benziyor değil mi?

İsrail askerlerine “Düşmana karşı eşi görülmemiş bir güçle savaşma” talimatı vermesi nasıl da tanıdık geliyor.

Yıllardır büyük bir iştahla büyük İsrail projesini gerçekleştirmek için bekleyen, Gazze’yi tamamen işgal etmek isteyen ama dünyadan gelecek tepkilerden bir nebze olsun çekindiği için gerçekleştiremeyen İsrail şimdi Hamas’ın yaptığı saldırıyla dünyanın gözünün içine baka baka bu planını gerçekleştirmeye çalışacak. Yapmaya başladı da nitekim.

Terör örgütüyle savaşıyoruz diyerek sivilleri katlede katlede bunu gerçekleştirecek.

İsrail yıllardır, Birleşmiş Milletler kararlarını çiğneye çiğneye katliam yapıyor, insanlık suçu işliyor. Hamas’ın saldırısının buna tepki oldu besbelli. Ama İsrail’in sivilleri öldürmesi, insanlık suçu işlemesi Hamas’ın yaptığını meşrulaştırmıyor.

MOSSAD’ın nasıl istihbar edemediği de önemli bir soru.

Komployu çok sevmem ancak ben MOSSAD efsanesinin çöktüğüne inanmıyorum.

Dünyanın öbür ucunda havada uçan sinekten haberdar olan MOSSAD’ın, burnunun dibindeki hazırlıkları görmemiş olma ihtimalini inandırıcı bulmuyorum.

Neden sadece MOSSAD efsanesinin çökmüş olduğu ihtimali konuşuluyor?

Büyük, kutsal İsrail projesini gerçekleştirmek için HAMAS’ın bir saldırı yapmasına göz yumulmuş olamaz mı?

Bu soruyu ciddiye alarak olayların seyrini izlemek, Netanyahu’nun hakkındaki soruşturma dosyalarını ve yargıya müdahale için anayasayı değiştirme politikasını bundan sonra nasıl yürüteceğine bakmak lazım. Netanyahu HAMAS’ın bu eylemini en azından iç politikada mutlaka kullanacaktır.

HAMAS’ın amacı bu değildi, İsrail’in zulümlerine tepkiydi. Sivilleri hedef alması İsrail’e Gazze’ye bomba yağdırma fırsatı verdiği gibi, Natanyahu da bunu kendi iktidarı için nasıl kullanacak, göreceğiz.