‘Müftülere Nikah Kıyma Yetkisinin Verildiği Unutturuluyor!’

Furkan Vakfı Kurucu Başkanı Alparslan Kuytul Hoca, müftülere verilen nikah kıyma yetkisinin unutturulmak istendiğini belirterek; “Müftüler ‘Evrak yok’ yalanıyla insanlara randevu vermiyor, gerçekten ellerinde evrak mı yok, yoksa hocaların sosyal hayata karışmasını istemeyen siyah gözlüklü laikçiler müftülere talimat mı veriyor?” sorusunu yöneltti. Müslümanların nikah için önceliğinin müftülükler olması gerektiğinin altını çizen Alparslan Hoca açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:

“Müftülerin nikah kıydığı topluma hiç yayılmadı, yerleşmedi. Belediyelerde sıra bulamayan bir arkadaşa bunu hatırlattım; “Hemen gidin müftü beş dakikada halleder” dedim. Bunun üzerine bir arkadaş da ilçe müftülüklerine telefon açmış. Ceyhan İlçe Müftülüğüne, Kozan, Karaisalı ve İmamoğlu’na… Bir tek Ceyhan kabul ediyor, diğerleri reddediyor.

‘Evrakımız eksik, şu eksik, bu eksik’ filan diyerekten başından savıyorlar. Ne demek evrak eksik?  Mesela tapu dairesine gidiyorsunuz ve bir işlem yapacaksınız, maliyede bir işlem yapacaksınız ama ‘’Evrak eksik. Git, altı ay sonra gel’’ diyorlar mı? Lafa bak. Böyle bir şey olabilir mi? Hepsi mi aynı şeyi söyler? Resmen yalan söylüyorlar.

Gerçekten Evrak mı Eksik yoksa Siyah Gözlüklülerin Talimatı mı Var?

Müftü dini ilimler okumuş bir insandır. Ona bu yetki verilmiyordu. Birkaç sene evvel Erdoğan bunu halletti ve müftülere de bu yetki verildi. Doğru bir hareket miydi? Evet, doğruydu. Ancak kimsenin bildiği yok. Kimse müftülere gitmiyor. Acaba kimse gitmediği için mi bu hale geldi?  İlçe müftülükleri artık kimse gelmiyor diye mi bu konuyu kapattılar?

“Evrakımız yok, bir şeyimiz yok biz yapamayız” diyorlar… Bu sebeple mi? Yoksa siyah gözlüklüler müftülere talimat verdiler de bu işi engelliyorlar mı?  “Her ne kadar Erdoğan böyle kanun çıkardıysa da, size başvuru yapıldığı zaman ‘Evrakımız yok, müftünün işi çok, müftü müsait değil vs.’ diyeceksiniz ve nikah kıymayacaksınız!” diye acaba İlçe müftülüklerine talimat mı verildi?

‘Hocalar ve Müftüler Sosyal Hayattan Uzaklaştırılıyor!’

Tüm nikah kıyacak olan arkadaşlarımız bundan böyle belediyeye değil, müftülüklere gitsinler! Müftülükten randevu alsınlar. Hem daha hızlı olur hem de İslam’ı bilmeyen bir belediye memuruna niye nikahınızı kıydırıyorsunuz? Müftüler, hocalar yavaş yavaş gündelik hayatın içinde olsunlar. Nikah da gündelik hayatın içinde, hayatın bir parçasıdır. Hocalar hayatın içinde olsunlar, hayatın dışında olmasınlar. Caminin dışına çıksınlar. Nikah kıysınlar.

Tüm arkadaşlarımız evvela müftülere başvurmalı ve eğer müftülük böyle bir cevap verirse mutlaka Cimer’e, Diyanet’e, il müftülüğüne, valiliğe mutlaka yazıp haber etmeli. “Şu ilçe müftülüğünü aradım; evrak yok, müftü müsait değil, ipe un serdi, yalan söyledi” diye iletsinler. Müftülük çalışanları, müftü yardımcısı ya da orada çalışanlar yalan söylüyor ve yapmak istemiyorlar, desin ve ihbarda bulunsunlar.

‘Memlekette Kanun Değil, Talimat İşliyor!’

Cumhurbaşkanının da haberi olsun! Güya kanunu değiştirdi ama hiçbir müftülükte doğru düzgün nikah işlemleri yapılmıyor. Siyah gözlüklü laikçilerin engelleme ihtimalleri yüksektir. Kanun ayrı, talimat ayrı! Memlekette kanun işlemiyor, talimat işliyor. Kim güçlüyse onların dediği oluyor. Müftülerin büyük ihtimalle bu işi yapmasını istemeyen güçler engelliyorlar.

Bana söyleyen kişi kaç tane müftülüğü arıyor, bir tek Ceyhan Müftülüğü buyurun gelin yapalım, hemen beş dakikada yaparız, diyor. Normali de budur zaten, olması gereken de budur. ben bu konuyu merak ettim, araştırın dedim. Diğerlerine de sorun dedim ve cevap geldi.

“Evrak yok, bilmem ne” yalanlarıyla nikah kıyamayız diyen müftülükler; Kozan Müftülüğü, Karaisalı Müftülüğü, İmamoğlu, Tarsus, Pozantı, Aladağ, Yumurtalık, Saimbeyli, Tufanbeyli İlçe Müftülükleri; evrak eksik, şu eksik, bu eksik deyip nikah kıyamayacağını söylüyor! O zaman bu kanun ne işe yarıyor?  Devlet, kanun onlara bu görevi verdi mi vermedi mi? Ona göre evrakı da göndermesi gerekmiyor mu? Bırakın bu yalanları! Besbelli, siyah gözlüklülerden talimat aldınız. Kanunu onların isteği dışında Erdoğan değiştirdi. Demek siyah gözlüklüler razı değiller, talimatla engelliyorlar.

Nikah kıyabiliriz diyenler: Seyhan İlçe Müftülüğü, Çukurova, Yüreğir, Sarıçam, Feke ve Ceyhan. Diğerleri kıyamıyoruz, demişler. Diğer arkadaşlar da kendi bulundukları il ve ilçe müftülüklerine sordurmalı.

‘Nikahın Yeri Mescitlerdir’

Ben bundan sonra hiçbir arkadaşımızın belediye memurlarına nikah kıydırmasını istemiyorum. Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor ki; 

“Nikahı mescitte kıyın ve onu ilan edin, def çalın.”[1] Nikahı kıymanın yeri aslında mescitlerdir. Orada olmuyorsa hiç olmazsa müftülüklerde olsun. Hiç olmazsa namaz kılan insanlar nikah kıysınlar. Birçoğu içki içen belediye memurlarına mı kaldık? Şarapçılar mı bizim nikahımızı kıyacak? Hepsini kastetmiyorum, öyle olanlara söylüyorum. Bununla ilgili televizyonda komediler bile yapıldı. Levent Kırca'nın bununla ilgili komedileri bile vardı. Sarhoş belediye memuru gelmiş nikah kıyıyor. Şarapçılar nikah kıyıyor. Müftülere gidin.

‘Nikahta da Öncülük Yapalım’

Öncü Nesil değil miyiz? Bunun da öncülüğünü yapalım. Evlenecek olanlara söylüyorum. Bu arkadaşlarımız müftülüklere başvuru yapsınlar. Çok daha hızlı olur. Masraf yönünü bilmiyorum -masrafı var mı, yok mu… Daha hızlı olacağını tahmin ediyorum. Müftülüklerde de bu iş için zaman ayrılsın, bir oda ayrılsın. Onlar da görevini adam gibi yapsın. Nasıl ki bütün değerlerimizi koruyalım diyoruz; Ramazan’ı koruyalım, iftarı koruyalım, itikafı koruyalım, teravihi koruyalım, kurbanı koruyalım bütün değerlerimizi koruyalım. Nikahımızı da koruyalım. Şarapçılara niye nikah kıydıracağız? Beynamazlara niye nikah kıydıracağız? Her nikah memurunu bununla itham etmiyorum ama böyle olanlar çok. Onlaradır lafım.

Esas olarak bu işin yeri mescittir, müftülüktür orada olmalıdır. Bu hususa dikkat edilsin ve ‘Yapamayız’ diyen ilçe müftülükleri ya da hangisi yapamayız diyorsa Cimer’e, Diyanet’e, valiliğe ve İl müftülüğüne ihbarda bulunulsun. Eğer İl Müftülüğü bunu söylüyorsa o zaman Diyanete ve diğerlerine yapılmalıdır, bu işin üzerine gidilmelidir.”