Antalya Milletvekili Mehmet Günal, anlaşmanın "lütuf ve ihsanda bulunma" olduğunu iddia ederek, İsrail'le yapılan anlaşmanın, Filistin'e uygulanan ablukayı kabul etmek anlamına
geldiğini savundu.
Dış politikada karşılıklı çıkarların gözetilmesi gerektiğini anlatan Günal, aksi halde zikzaklar görülmeye başlandığını belirtti. Günal, "Bu anlaşmayla beraber biz onların verdiği
parayı alacağız, tazminat yerine de bir lütufta bulunacaklar. O lütfu alıp zarar görenlerin yakınlarından dava açmış olanlara o parayı bırakacağız. Karşılığında da onların açtıkları davaları
yasa yoluyla iptal edeceğiz." açıklamasında bulundu.
Günal, dış politikanın kalıcı dostluklar ve düşmanlıklarla yürütülemeyeceğini belirterek, Günal, "Aksi halde, şu anda Suriye'de düştüğümüz durum gibi,
Mısır'la ilgili ilişkilerimiz gibi, aynı şekilde Libya'daki durumumuz gibi bir hafta sonra ters tarafa gitmek zorunda kalabiliyoruz." ifadesini kullandı.
"Bu anlaşma, bir kapama anlaşmasıdır"
Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, "Bu gece siyasi iktidarın, dış politikada bugün burada görüştüğümüz 6 maddelik anlaşmayla caydırıcılığını kaybettiğinin tescil edildiği bir gece. Aynı şekilde
bu gece 'one minute' efsanesinin ve cazibesinin de bittiği bir gece." diye konuştu.
Türkiye'nin hiçbir ülkeyle ilişkilerinin kötüleşmesini istemediklerini söyleyen Yılmaz, bu anlaşmanın, tazminatın içerisine sıkıştırılmış, İsrail askerlerine yönelik bir affı içerdiğini, bu
kişilerin hukuki ve cezai sorumluluktan kurtarılmasını öngördüğünü iddia etti.
Yılmaz, "Anlaşma, İsrail'in tamamen 20 milyon doları verip hukuki, cezai süreçten muaf olmasını öngörüyor. Hiçbir şekilde dava açılmamasını öngörüyor. Bu anlaşma, bir kapama anlaşmasıdır. İsrail
askerleri her açıdan güvenceye alınıyor, hiçbir şekilde dokunulamıyor." ifadelerini kullandı.
Filistin'e uygulanan deniz ablukasının kaldırılmadığını dile getiren Yılmaz, "Bu anlaşma, esasen iki kesimin satıldığı anlamındadır. Bir, kurbanların aileleri; iki HAMAS da satılıyor bu
anlaşmayla." iddiasında bulundu.
Konunun iç siyasette kullanıldığını, şimdi çark edildiğini savunan Yılmaz, söz konusu anlaşmayla Gazze üzerindeki İsrail ambargosunun ve egemenliğinin tanındığını, bu anlaşmanın Türkiye ile
İsrail ilişkilerinde bir kara leke olduğunu ileri sürdü.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da "Eğer bu anlaşmayı başka bir parti yapsaydı şimdi ayaktaydınız, şimdi bu gece sokaktaydınız. Ama şu anda başınızı eğmek durumundasınız, öyle bakmak
durumundasınız." dedi.
İsrail'le savaşılmasını istemediklerini ancak diplomatik yollarla Filistinlilerin davasının savunulabileceğini söyleyen Bekaroğlu, AK Parti sıralarına yönelik olarak, "Kupkuru bir iktidar uğruna
siz ruhunuzu bırakıyorsunuz bu akşam buraya arkadaşlar." diye konuştu. Bekaroğlu'nun bu sözleri AK Parti milletvekillerinin tepkilerine neden oldu.
"Filistin'deki bütün paydaşların bu anlaşmaya desteği var"
AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan ise Mavi Marmara Gemisi'nde ve Filistin'de hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek konuşmasına başladı.
Mavi Marmara olayı yaşandıktan sonra Türkiye'nin üç şartı bulunduğunu, bunlardan birinin İsrail tarafının hayatını kaybedenlere tazminat ödemesi olduğunu anımsatan Kan, ödenecek miktarın tazminat
olduğunu, zikredilen farklı kavramların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Kan, yapılan anlaşmayla Gazze'ye ilk insani yardım gemisinin gittiğini, bundan sonra da yardımların devam edeceğini belirterek, "Bu anlaşmayla AK Parti büyük bir sorumluluk altına girmiş,
ilişkilerini düzeltmek için önemli bir adım atmıştır. Bu manada Filistin'deki bütün paydaşların bu anlaşmaya desteği vardır." değerlendirmesinde bulundu.
Filistin'e turist vizesiyle gittiğinde bir insanın kendi ülkesinde tutsak olmasının ne demek olduğunu anladığını anlatan Kan, İsrail'in kontrolü altındaki bölgelerden Filistin topraklarına her
girişlerinin büyük sıkıntı olduğunu ve Filistinlilerin bu sıkıntılara her gün maruz kaldığını kaydetti.
Kan, AK Parti hükümetinin Filistinli çocukların yüzünü güldürmek için anlaşmayı imzaladığını sözlerine ekledi.
Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, anlaşmanın Türkiye'nin İsrail'le, Suriye, Rusya ve Mısır ile ilişkilerini dönüştüreceğini savunarak, bu anlaşmanın bir tazminat anlaşması olmadığını ve hukuki bir bağlayıcılığının bulunmadığını ileri sürdü.
Özsoy anlaşmanın hazırlanma, yazım ve imzalanma süreçlerinde Mavi Marmara mağdurlarının fikirlerine başvurulmadığını da sözlerine ekledi. AK Parti'nin bu konuyu iç siyaset malzemesi olarak kullandığını öne süren Özsoy, dış politikanın rasyonel bir şekilde ele alınması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin dış politikasında da değişiklikler görüldüğünü dile getiren Özsoy, "Türkiye niye şimdi bu 'u' dönüşlerine başladı?" sorusunu yöneltti.
"Bu anlaşma, bir kapama anlaşmasıdır"
Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, "Bu gece siyasi iktidarın, dış politikada bugün burada görüştüğümüz 6 maddelik anlaşmayla caydırıcılığını kaybettiğinin tescil edildiği bir gece. Aynı şekilde
bu gece 'one minute' efsanesinin ve cazibesinin de bittiği bir gece." diye konuştu.
Türkiye'nin hiçbir ülkeyle ilişkilerinin kötüleşmesini istemediklerini söyleyen Yılmaz, bu anlaşmanın, tazminatın içerisine sıkıştırılmış, İsrail askerlerine yönelik bir affı içerdiğini, bu
kişilerin hukuki ve cezai sorumluluktan kurtarılmasını öngördüğünü iddia etti.
Yılmaz, "Anlaşma, İsrail'in tamamen 20 milyon doları verip hukuki, cezai süreçten muaf olmasını öngörüyor. Hiçbir şekilde dava açılmamasını öngörüyor. Bu anlaşma, bir kapama anlaşmasıdır. İsrail
askerleri her açıdan güvenceye alınıyor, hiçbir şekilde dokunulamıyor." ifadelerini kullandı.
Filistin'e uygulanan deniz ablukasının kaldırılmadığını dile getiren Yılmaz, "Bu anlaşma, esasen iki kesimin satıldığı anlamındadır. Bir, kurbanların aileleri; iki HAMAS da satılıyor bu
anlaşmayla." iddiasında bulundu.
Konunun iç siyasette kullanıldığını, şimdi çark edildiğini savunan Yılmaz, söz konusu anlaşmayla Gazze üzerindeki İsrail ambargosunun ve egemenliğinin tanındığını, bu anlaşmanın Türkiye ile
İsrail ilişkilerinde bir kara leke olduğunu ileri sürdü.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da "Eğer bu anlaşmayı başka bir parti yapsaydı şimdi ayaktaydınız, şimdi bu gece sokaktaydınız. Ama şu anda başınızı eğmek durumundasınız, öyle bakmak
durumundasınız." dedi.
İsrail'le savaşılmasını istemediklerini ancak diplomatik yollarla Filistinlilerin davasının savunulabileceğini söyleyen Bekaroğlu, AK Parti sıralarına yönelik olarak, "Kupkuru bir iktidar uğruna
siz ruhunuzu bırakıyorsunuz bu akşam buraya arkadaşlar." diye konuştu. Bekaroğlu'nun bu sözleri AK Parti milletvekillerinin tepkilerine neden oldu.
"Filistin'deki bütün paydaşların bu anlaşmaya desteği var"
AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan ise Mavi Marmara Gemisi'nde ve Filistin'de hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek konuşmasına başladı.
Mavi Marmara olayı yaşandıktan sonra Türkiye'nin üç şartı bulunduğunu, bunlardan birinin İsrail tarafının hayatını kaybedenlere tazminat ödemesi olduğunu anımsatan Kan, ödenecek miktarın tazminat
olduğunu, zikredilen farklı kavramların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Kan, yapılan anlaşmayla Gazze'ye ilk insani yardım gemisinin gittiğini, bundan sonra da yardımların devam edeceğini belirterek, "Bu anlaşmayla AK Parti büyük bir sorumluluk altına girmiş,
ilişkilerini düzeltmek için önemli bir adım atmıştır. Bu manada Filistin'deki bütün paydaşların bu anlaşmaya desteği vardır." değerlendirmesinde bulundu.
Filistin'e turist vizesiyle gittiğinde bir insanın kendi ülkesinde tutsak olmasının ne demek olduğunu anladığını anlatan Kan, İsrail'in kontrolü altındaki bölgelerden Filistin topraklarına her
girişlerinin büyük sıkıntı olduğunu ve Filistinlilerin bu sıkıntılara her gün maruz kaldığını kaydetti.
Kan, AK Parti hükümetinin Filistinli çocukların yüzünü güldürmek için anlaşmayı imzaladığını sözlerine ekledi.
