Mülteciler, siyasi politikalara mı kurban ediliyor?

Türkiye'de yaşanan mülteci cinayetlerinin önü bir türlü alınamıyor. Ülkelerindeki baskılardan kaçarak sığındıkları ülke Türkiye, artık mülteciler için korkulu bir yer olmaya başladı. Yaşanan siyasi cinayetlerin önüne bir an önce geçilmesi gerektiğini vurgulayan Mülteci dernekleri yetkilileri, mültecilere gerekli korumanın sağlanmasını istedi.

Eklenme Tarihi: 21 Mar 2015
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Mülteciler, siyasi politikalara mı kurban ediliyor?

Kendi ülkelerinde yaşadıkları sıkıntılardan dolayı Türkiye'ye iltica eden mülteciler, kendi ülke istihbaratları tarafından Türkiye'de bir bir katlediliyor. Yaşanan bu cinayetlerle ilgili ciddi bir adım atılmazken; Türkiye'de yaşayan diğer mülteciler için de bu yaşananlar, büyük bir korku içinde yaşamalarına neden oluyor.

SUİKASTLERİN ARKASINDAKİLER DEŞİFRE EDİLMELİDİR

Muhacirlerin Türkiye'ye zulümden, işkenceden kurtulmak, burada dinini de rahat yaşamak için geldiklerini ifade eden Türkistan Birliği Derneği Başkanı Adem Çevik, “Diktatör ülkelerden, genelde Türkistan coğrafyasından yani Özbekistan ve Tacikistan'dan daha çok muhacir gelmektedir. Buraya iltica eden siyasi ve dini liderlere koruma verilmelidir. Tacikistan'lı Umarali de Özbek Buhârî de ve Çeçen mücahit liderlerine de koruma verilmeliydi. Bu cinayetlerde polisin ve istihbaratın ihmali ve zaafı söz konusudur. Tacikistan'lı Umarali, Kumkapı'dayken tehdit altında idi. Neden koruma verilmedi? Yine Zeytinburnu'nda katledilen Özbek Buhari hoca da suikast listesinde ismi vardı. 3 ay önceden ihbar edilmesine rağmen polis koruma vermedi. Türkiye'de yaşayan muhacir liderler de kesinlikle Valilikler vasıtasıyla koruma talep etmelidirler. Diktatörler muhalif istemediğinden sebep muhalifleri öldürmek istiyor. Özbek, Rus, Tacik istihbaratlarının Türkiye'de serbestçe cinayetler işleyebilmesi, milli güvenliğinize genel bir saldırı anlamı taşır ki yerli uzantıların yardımı olmadan bu cinayetleri işlemek de mümkün değildir. Ortada bir güvenlik ve istihbarat zaafiyeti var ki rahat bir şekilde suikastlar işlenebilmektedir. Suikastların arkasında kimlerin olduğu deşifre edilmeli, cinayetlere yardım ve yataklık edenler de mutlaka yargılanmalıdır. Türkiye devleti de muhacir kardeşlerimize ikamet, eğitim, sağlık ve barınma konularında yardımcı olmalı, gerekli kolaylıkları sağlamalıdır. Ülkemize sığınan mazlum muhacirler hakkıyla korunmalı, tehditler bertaraf edilmelidir” şeklinde konuştu.

MÜLTECİLERİN GÜVENLİKLERİ SAĞLANMALIDIR

Dış ülke istihbaratlarının faaliyetlerinin engellenmesi için, Türkiye'ye gelen yabancıların kontrol edilip takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Mülteci-Der Başkanı Eda Bekçi ise, “Ülkelerindeki baskıdan kurtulmak için Türkiye'ye sığınan mültecilerin burada hayatını kaybetmesi üzücüdür. Bu ülkeye sığınan özellikle Kafkaslardan gelen mültecilerin bilgileri güvenlik nedeniyle gizli tutuluyor. Emniyet kaynaklarından edindiğimiz bilgiler de bu yöndedir. Elbette bu ülkeye güvenlik nedeniyle sığınanlar varsa, geldikleri ülkelerde can güvenlikleri tehdit altındaysa ve Türkiye bunları mülteci olarak kabul ediyorsa güvenliklerini sağlaması gerekiyor. Bu konuda tedbirlerin daha dikkatli ve doğru bir şekilde alınması gerekir. Bu anlamda Türkiye'ye sığınan mülteciler ülkelerinden, tehlike altında yaşadıkları için çıkıyorlar. Ama görüyoruz ki bu tehdit devam edip burada bile takip altına alınıyorlar. Bütün bunların ardından suikastlere uğrayıp hayatlarını kaybedebiliyorlar. Bunun önüne geçmek için koruma talepleri varsa korunmalı, yoksa dahi yabancı ülkelerden gelen özellikle istihbarat için çalışanlar takip edilmelidir. Bu yapılacak suikastleri önleme noktasında önemli bir adım olacaktır. Türkiye'ye sığınan bütün mültecilere aynı muamele yapılmalıdır. Türkiye'deki mülteci cinayetlerine baktığımız zaman genelde Kafkaslardan gelen mülteciler olduğunu görürüz. Bu bölgenin kendine has bir takım sorunları vardır. Maalesef o bölgelerden gelenler bir takım politikalara kurban veriliyor. Adına ekonomik deyin, ya da siyasi deyin sonuçta insanlar öldürülüyor. Ne pahasına olursa olsun ülkemize sığınan mültecilerin korunması ve yaşamlarını sürdürme noktasında gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir” dedi.

KATİLLER, ELLERİNİ KOLLARINI SALLAYARAK ÜLKEYE GİRİŞ YAPIYOR

Yabancı ülkelerin Türkiye üzerinde kirli planları olduğunu belirten, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Av. Aybüke Ekici, “Suriye savaşından dolayı yabancı ülkelerden gelen, Türkiye üzerinden savaşa giden yabancılar var. Türkiye bu noktada dış ülkeler tarafından büyük bir baskıya maruz kalıyor. Farklı ülkelerden Türkiye'ye iltica etmiş bazı insanlar bulunuyor. Bunların kendi ülkelerinden kendileriyle ilgili arama kararları çıkarılıyor. Dış ülkeler tarafından Türkiye bir baskı altında tutularak bunların sınır dışı edilmesi isteniyor. Türkiye de çoğu zaman devletler nezdinde gelen sınır dışı taleplerini uyguluyor. Türkiye bu noktada dış ülkelerden gelen taleplerle değil, kendi ülkesinde mültecilerin bir tehdit oluşturup oluşturmadığına yönelik somut verilerle hareket etmesi gerekir. Çeçen cinayetleri veya en son işlenen Tacik lider cinayetlerine baktığımızda kendi ülke istihbaratları tarafından burada öldürüldüler. Bu da gösteriyor ki başka ülkelerin Türkiye üzerinde planları var. Ellerini kollarını sallayarak ülkeye giriş yapıyorlar. Yabancı savaşçı ve arama kararı deyip haklarında sınır dışı kararı verilmesinde neden bu kadar aceleci davranıyorlar? Peki, bu suikastleri yapan yabancılar nasıl ellerini kollarını sallayarak ülkeye girebiliyorlar? Bunların hakkında arama kararı var mı, yok mu? Bunları tartışmamız gerekir” ifadelerini kullandı.