Müsilaj hakkında çarpıcı rapor!

Marmara Denizinin dibine çöken müsilaj (deniz kusmuğu) hakkında hazırlanan rapor deniz kusmuğunun kökenine ilişkin dikkat çeken ayrıntıya yer verildi. Rapora göre müsilaj ilk olarak o denizde görüldü.

Eklenme Tarihi: 06 Haz 2021
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Müsilaj hakkında çarpıcı rapor!

Marmara Denizinin dibine çöken müsilaj (deniz kusmuğu) felaketi, sebep olduğu korkunç görüntü ve çevre kirliliği nedeniyle son günlerinin en önemli gündem maddesi olmaya devam ediyor. Deniz tabanındaki yaşamı tehdit eden deniz kusmuğu hakkındaki rapor müsilajın nasıl Marmara Deniz'ine yayıldığını ortaya koydu.

İtalya’da 2009 yılında deniz bilimleri uzmanlarının yayınladığı akademik makale, Marmara Denizi'nde görülen müsilajın nedeni hakkında dikkat çeken bilgilere yer verdi. Makalede son 200 yılda Adriyatik Denizi'nde sıkça görülen müsilajın zaman içinde başka denizlere atıldığı iddia edildi.

Marmara Denizi’nde görülen deniz salyası nedir? Marmara Denizi’nde görülen deniz salyası nedir?

Marche Politeknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Robert Danovaro ve Antonio Pusceddu ve Trieste Üniversitesi Yaşam Bilimleri Fakültesi’nden Serena Fonda Umani’nin bir araya gelerek kaleme aldıkları akademik makalede müsilajın nasıl ortaya çıktığı incelendi.

NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Deniz müsilajının deniz yüzeyinin ısınmasıyla ilişkili olduğu ve 1980-2010 yılları arasında müsilaj salgınlarının sayısının katlanarak arttığı belirtilen makalede, müsalajın ortalama 2 ila 3 aya kadar da yaşam süresi olduğu kaydedildi.

Makalede uzmanlar deniz müsilajını, deniz yüzeyinin ısınması ve bu kapsamda deniz karının (marine snow) oluşmasıyla ilişkilendiriyor.

Okyanus diplerinde oluşan, ölü hayvanların, deniz bitkilerinin kalıntılarını içeren kara benzeyen bir madde olduğu ama içinde kum gibi inorganik maddeleri de barındırdığı belirtilen deniz karı, deniz müsilajına dönüşüyor.

Son 30 yılda arttığına dikkat çekilen makalede "Dünya çapında, Akdeniz havzasındaki son derece verimli ve sığ Adriyatik Denizi (ve özellikle kuzey kısmı), büyük deniz müsilajlarından ciddi şekilde etkilenen alandır. Müsilaj ilk kez 1729'da burada rapor edildi ve başlangıçta balıkağlarının tıkanmasına neden olduğu için 'kirli deniz fenomeni' olarak tanımlandı. O zamandan beri, müsilajvarlığı farklı zamanlarda rapor edilmişti, ancak son 30 yılda bu fenomenin sıklığı önemli ölçüde artmıştır. Yüzeyde veya su sütununda yüzen deniz müsilajları uzun bir yaşam süresi (2-3 aya kadar) gösterebilir." ifadeleri yer aldı:

ADRİYETİK'TEN EGE VE MARMARA'YA

Makaleye göre Adriyatik Denizi’nde sıkça görülen deniz müsilajı zaman içinde Tiren, Ege ve Marmara denizlerinde de görülmeye başlandı.

Akdeniz'de son 30 yılda müsilaj sıklığının neredeyse katlanarak arttığı belirtilen makalede 1920'den önce müsilajolayları yalnızca Adriyatik Denizi'nde rapor edildiği vurgulandı. 1980'den sonra Ege ve Tiren Denizlerinden de müsilaj olayları görülürken son 30 yılda en fazla müsilaj salgınının görüldüğü bölge Adriyatik Denizi oldu ve bunu Tiren Denizi ve Ege Denizi izledi.

Makalede son olarak iklim değişikliği ve deniz müsilajı oluşumunda bağlantı olduğu ifade edilerek, deniz müsilajının içinde ciddi oranda bakteri ve virüsün de bulunduğu aktarıldı. Makalede, "Son 60 yıldaki sıcaklık değişimlerinin analizi, müsilajoluşumunun iklim değişikliği ile önemli bir ilişki göstermiştir.

Öte yandan, denizmüsilaj örnekleri üzerinde yaptığımız mikroskobik analizler, devasa bakteri ve virüs bollukların varlığını ortaya çıkardı. Müsilajdaki bakteri ve virüs bolluklar, çevreleyen deniz suyundan önemli ölçüde daha yüksekti" denildi.