Myanmar ordusu ve aşırılıkçı Budist militanlar tarafından gerçekleştirilen şiddet eylemleri sonrasında 400 bin Arakanlı Müslüman Myanmar'dan Bangladeş'e sığınmak zorunda kalmıştı. Myanmar hükümeti, uluslararası kamuoyunun sivillere yönelik katliam uyarılarına karşı bölgede yürütülen askeri operasyonların ayrılıkçılara ve aşırılıkçılara yönelik olduğunu olduğunu iddia etmiş, fakat sivillere yönelik katliamların belgelenmesinin ardından yakılan köyler olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştı.
Birleşmiş Milletler olayı 'bariz bir etnik temizlik' olarak değerlendirirken, Myanmar devlet medyası Çin'in bölgede yaşanan gelişmeleri onayladığını yazdı.
Global New Light of Myanmar isimli gazete, Çin Büyükelçisi Hong Liang'ın, "Çin'in Rohingya'da yaşanan terörist saldırılara ilişkin duruşu nettir. Bu sadece bir iç mesele" ifadelerini sayfalarına taşıdı.
Gazeteye göre Liang, "Myanmar güvenlik güçlerinin aşırılıkçı teröristlere karşı müdahalesi ve hükümetin ihtiyacı olanlara yardım sağlaması memnun edici" ifadelerini kullandı.
Myanmar'ın Arakan eyaletinde 25 Ağustos'ta bir kışlaya ve birkaç güvenlik noktasına saldırı düzenlenmiş ve ardından Myanmar ordusu Arakan'da operasyonlara başlamıştı. Myanmar ordusunun operasyonlarından onlarca Müslüman hayatını kaybetmiş, Müslümanlara ait yüzlerce köy ise yakılmıştı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ve BM Güvenlik Konseyi Çarşamba günü Myanmar hükümetine şiddeti durdurma çağrısında bulunmuş ve durumu 'etnik temizlik' olarak tanımlamıştı.
Guterres, "Rohingya nüfusunun 3'te 1'i ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Durumu tanımlayacak daha iyi bir kelime biliyor musunuz?" ifadelerini kullanmıştı.
Hükümet rakamlarına göre, 25 Ağustos'tan bu yana devam eden şiddet olaylarında 432 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerden 100'ünün cansız bedeni Myanmar ile Bangladeş arasındaki sınır nehrinden çıkarıldı.