Narin Güran cinayeti: 4 kişiye ağırlaştırılmış müebbet istemi

Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin soruşturmada tutuklu amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında hakkında ‘iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Diyarbakır’da Merkez Bağlar ilçesinde 19 gün kayıp olarak arandıktan sonra Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan Narin Güran’la ilgili soruşturmada tutuklu bulunan 2 kişi hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca … Narin Güran cinayeti: 4 kişiye ağırlaştırılmış müebbet istemi Devamı »

Eklenme Tarihi: 22 Eki 2024
7 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 22 Eki 2024
Narin Güran cinayeti: 4 kişiye ağırlaştırılmış müebbet istemi

Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin soruşturmada tutuklu amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında hakkında ‘iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Diyarbakır’da Merkez Bağlar ilçesinde 19 gün kayıp olarak arandıktan sonra Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan Narin Güran’la ilgili soruşturmada tutuklu bulunan 2 kişi hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma nihayete erdi. Başsavcılığın hazırladığı 12 sayfalık iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu.

12 sayfalık iddianamenin detayları paylaşıldı.

Kayıp ihbarı ağabey Baran Güran tarafından gerçekleştirildi

İddianamede, Narin Güran’ın kaybolduğu gün olan 21 Ağustos’ta yapılan ilk resmi ihbarın saat 20.43’te ağabey Baran Güran tarafından 112 Acil Çağrı merkezine yapılması üzerine ‘kayıp çocuk vakası’ olarak arama çalışmalarına başlandığı aktarıldı.

Şüpheli tavırlar: ‘Kırmızı terliği bulduk, söylemeyi unuttuk’

İddianamede, arama çalışmalarının başlamasının ardından 22 Ağustos tarihinde Narin Güran’ın kuzeni Muhammed Kaya’nın beyanında ‘Suriyelilerin kaldığı çadırların yakınlarında Narin Güran’a ait olduğu söylenen kırmızı terlik bulunduğunu fakat kolluk birimlerine haber vermeyi unuttuğu‘ belirtildi.

Narin Güran’ın kuzeni Muhammed Kaya‘nın aracına daha sonradan binen kuzen Osman Güran tarafından ‘bulunan kırmızı terliğin‘ aile bireylerine gösterildiği ve kolluk birimlerine de haber verildiğinin tespit edildiği iddianamede yer aldı.

Narin Güran’ın ailesi tarafından ise, terliğin ‘numarası dahi sorulmadan‘ Narin Güran’a air olduğu söylenerek soruşturma, bölgede çadırda yaşayan ve Suriyeli kişilere Yönlendirilmeye çalışdığı ifade edildi.

Salim Güran‘ın muhtar olması nedeniyle kolluk kuvvetleriyle birlikte arama çalışmalarında bulunduğu ifade edilirken sergilediği şüpheli tavırların ise kolluk tarafından tutanak altına alındığı yer aldı.

İddianamede ayrıca, arama çalışmalarında bulunan ekiplerin tespitleri ve alınan ifadelerde bulunan çelişkiler doğrultusunda çalışmaların ‘kayıp çocuk vakası’ndan çıkarılarak, aile tarafından gerçekleştirilen bir cinayet olabileceği hususunda jandarmaya talimat verildiği ve çalışmaların cinayet yönünde genişletildiği ifade edildi.

Arama çalışmaları sekteye uğratıldı: ‘Rüzgarsız havada elektirik telleri birbirine çarptı’

İddianamede arama çalışmaları devam ederken, 24 Ağustos tarihinde saat 21.00 civarında, havada rüzgar olmamasına rağmen elektrik tellerinin birbirine çarptığı yönünde ihbarla yangın çıktığı anımsatılarak, hava şartları göz önüne alındığında dışarıdan müdahale gerçekleştirilmediği takdirde elektrik tellerinin birbirine çarparak yangın çıkmasının mümkün olmaması dolayısıyla arama çalışmalarının sekteye uğratıldığı belirlendi.

Ayrıca, Narin Güran’ın ikamet ettiği köyde bulunanların çok büyük bir kısmının akraba olması, son görüldüğü yerin evine çok yakın mesafede olması, yapılan kamera ve plaka tespit çalışmalarında olay mahalline yabancı kişi ya da araç girişinin bulunmaması, köy muhtarı olan amca Salim Güran’ın arama çalışmalarının başından itibaren kolluk birimlerini yanlış yönlendirmeye ve arama çalışmalarına yön vermeye çalışması ve tedirgin hal ve tavırları vurgulandı.

DNA örnekleri eşleştirildi

Narin Güran’ın DNA profiline ulaşabilmek amacıyla 31 Ağustos tarihinde baba Arif ve anne Yüksel’den alınan örnekler ile Narin’e ait kıyafetler ve evde kullandığı battaniye temin edilerek karşılaştırma yapıldığı ifade edilen iddianamede, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığının hazırladığı raporda Arif Güran ve Yüksel Güran’ın yüzde 99.99 ihtimalle Narin’in baba ve annesi olduğunun tespit edildiği belirtildi.

Narin’in babasına ait araçta yapılan incelemede herhangi bir DNA örneği tespit edilemezken, amca Salim Güran’ın fiilen kullandığı araçta elde edilen numunelerin Van Jandarma Kriminal Laboratuvarında incelemesi sonucu düzenlenen raporda söz konusu aracın şoför koltuğunun oturma kısmında Narin’e ait DNA profili bulunduğunun tespit edildiği, bunun üzerine şüphelinin 31 Ağustos’ta gözaltına alınmasına karar verildiği kaydedildi.

Aileye refakat: ‘Anne Yüksel Güran kızının öldüğünden adeta emindi’

Arama çalışmalarının devam ettiği 2 Eylül tarihinde anne Yüksel Güran ve refakat için orada bulunan jandarma personeli arasında geçen diyalogda anneye kızının bulunabilmesi amacıyla verebileceği bilgiler var ise bildirmesinin faydalı olacağı telkini üzerine yapılan gözlemlerde henüz Narin bulunamamış olmasına rağmen kızının öldüğünden adeta emin olduğu, kızının durumuna üzülmekle birlikte oğlu Enes’i koruma çabası içinde olduğu, tedirgin davranışlar sergilediği ve Narin’in bulunmasını istiyorum, oğlum Enes için ne yapabilirim?” şeklinde söylemlerde bulunduğu tutanak altına alındığı bilgisi verildi.

İddianamede, yer altı görüntüleme cihazı ile 4 Eylül’de nispeten yeni kazılmış görünen ve yeni tarihli 13 mezarda şüphe üzerine tarama yapıldığı ancak herhangi bir olumsuz duruma rastlanılmadığı belirtildi.

8 Eylül’de Narin Güran’ın cansız bedeni bulundu

Arama faaliyetleri devam ederken 8 Eylül tarihinde Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğuna dair iddianamede, şu ifadeler yer aldı:

“Arama faaliyetleri çerçevesinde 8 Eylül’de saat 08.30 sıralarında Jandarma Sualtı Arama Kurtarma görevlilerince Tavşantepe Mahallesi’nde bulunan Eğertutmaz Deresi’nde yapılan tarama faaliyeti esnasında dere ile derenin toprakla birleştiği kısımda kayaların altına sıkıştırılmış vaziyette üzerini kapatacak şekilde 40-50 santimetre çaplarında 3 kaya parçasının kapattığı bir çuval görüldü. Çuvalda Narin’e ait cansız bedene ulaşıldı. Olay yerinde gerekli incelemelerin yapılmasının akabinde ayrıntılı tetkik ve otopsi işleminin yapılması amacıyla Narin’in cansız bedeni Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığına götürüldü. Otopside Adli Tıp Grup Başkanı’nın da bizzat katılımıyla daire başkanları, şube müdürü, 5 adli tıp uzmanı ve haricen görevlendirilen radyoloji uzmanından oluşan heyet tarafından ayrıntılı inceleme yapıldı. Skopi işlemine tabi tutulan cesedin her bölgesinden incelemeye esas sürüntü örnekleri alındı. Yapılan ilk incelemede sol bacak diz kısmında kopma olduğu, cesedin bulunduğu yerin yan tarafında kaval kemiğine benzer kemik parçası ve küçük parçacıklar bulunduğu, kesin ölüm sebebinin ve sair hususların yapılacak patolojik, biyolojik ve kimyasal incelemeler neticesinde belirlenebileceği değerlendirildi.”

Narin Güran’ın cansız bedeni bulunduğunda kadınlar arasında tartışma çıktı

Narin’e ait cansız bedene ulaşıldığı esnada Narin’in evinin olduğu bölgede kadınlar arasında tartışma yaşandığı kaydedildi.

İddianamede, söz konusu tartışmaya ilişkin şu bilgiler yer aldı:

“Melike Güran’ın topluluğa hitaben ‘Biz bir şey yapmadık.’ dediği, Maşallah Güran’ın, karşısında Salim Güran’ın eşi olan Melek Güran bulunduğu esnada ‘Herkes her şeyi biliyor, beni konuşturmayın.’ şeklinde bağırdığı, Birsen Güran’ın Narin’in annesi Yüksel Güran’a hitaben ‘Biz mi yaptık sanki üzerimize geliyorsunuz’ şeklinde bağırdığı, Remziye Çabaş ve Yasemin Gül’ün ise ‘Doğruyu konuşsaydınız bu aşamaya gelmezdi.’ şeklinde bağırdığı, Nesrin Güran’ın da Narin’in annesi Yüksel Güran’a doğru bağırdığı tespit edilerek, tutanak altına alındı.”

İddianamede, Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunmasının ardından, bulunduğu yerin kesin olarak tespit edilmesi amacıyla ailenin verdiği ifadeler doğrultusunda, genel olarak saat 18.40 ve sonrasına ait kamera kayıtlarına öncelik verildiği ifade edildi.

Dosyanın geldiği aşamada ailenin tutum ve davranışları dikkate alınarak Narin’e ait en net son görüntünün Tavşantepe İlkokulu‘na ait kamerada olduğunun tespit edildiği ifade edilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

“Narin Güran’ın 21 Ağustos günü saat 15.11’de kamera açısından çıkarak ikametine giden patikaya yöneldiğinin net tespiti karşısında diğer tüm kayıtlar ve deliller tekrar irdelenerek bu saat sonrasına yoğunlaşıldığında Tavşantepe Mahallesi’nin karşı kısmında bulunan çiftliğe ait kamera açısına aynı gün saat 15.41’de şüpheli bir aracın girdiği ve aracın 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi’nin yakınında bulunan toprak yolda durduğu belirlendi. Kamera saatine göre 38 dakika 11 saniye sonra Eğertutmaz Deresi civarından ayrıldığı, söz konusu aracın kırmızı renkte olduğu tespit edildi. Kamera kayıtlarının takibinde aracın Nevzat Bahtiyar’ın kullanımında olan araç olduğu açıkça belirlendi. Narin’e ait cansız bedenin bulunması sonrasında ailenin sürecin başında itibaren tutarsız beyanları, Narin’in 21 Ağustos’ta saat 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi’ne ölü olarak bırakıldığı kamera kayıtlarından tespit edilmesine rağmen olayın en başında alınan beyanlarda Narin’i en son saat 17.00 ve 18.40 sıralarında gördüklerine dair beyanları, ailenin ilk resmi ihbarı 20.43’te yapmış olması, arama çalışmalarını yanlış yönlendirmek amacıyla sürekli kolluk görevlilerini takip ederek bilgi almaya ve dinlemeye çalışmaları, Suriyeli vatandaşların yaşadığı bölgede bulduklarını beyan ettikleri bir terlik ile olayın seyrini değiştirmeye çalışmaları, elektrik tellerini birbirine çarptırmak suretiyle yangın çıkarmaları, cesedin bulunmasının ardından aralarında çıkan tartışmada karşılıklı olarak birbirlerine söyledikleri sözler ve kullandıkları ifadeler ile ele geçirilen ve incelenen cep telefonlarında olay gününe ait mesaj ve görüşme içeriklerini tümüyle silmiş olmaları dikkate alındığında organize şekilde yaşanan olaydaki maddi gerçekliği saklamaya çalıştıklarının net bir biçimde anlaşılması karşısında 23 şüpheli gözaltına alınmıştır.”

‘Narin’in cansız bedenini Salim Güran bana verdi ve yok etmemi istedi’

İddianamede, şüpheli Nevzat Bahtiyar‘ın yer gösterme işlemi sırasındaki şu ifadelerine yer verildi:

“Narin’in cansız bedenini Salim Güran bana verdi ve yok etmemi istedi. Karşılığında 200 bin lira para vereceğini aksi takdirde bana ve aileme zarar vermekle beni tehdit etti. Bunun üzerine cesedi Salim’in aracından alarak kendi kullandığım araca battaniyeye sarılı vaziyette bıraktım. Daha sonra ahırımdan aldığım gübre çuvalına cesedi bırakarak Eğertutmaz Deresi’ne götürüp, dere kenarında suyla birleşme noktasına bırakıp, üzerini taşlarla kapattım.”

Ayrıca, Salim Güran’ın aracında bulunan kıl numunesinin Narin’e ait olduğu tespit edildiği iddianamede yer aldı.

HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında şüphelilerin aynı evde olduğu tespit edildi

İddianamede, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre tüm şüphelilerinin ikamette bulunduğunun net bir biçimde ortaya konulduğu kaydedildi.