Narin’in amcası Salim Güran’ın mahkemedeki ifadesi ortaya çıktı

8 yaşında katledilen Narin Güran’ın amcası Salim Güran’ın mahkemedeki ifadesinin tam metni de ortaya çıktı. Mahkemedeki sorgusunda Narin’i öldürmediğini iddia eden Güran, olayı saat 20.00 sıralarında duyduğunu savundu. Güran’a telefonundaki verileri neden sildiği sorulurken, Narin’in babasının ahırında 380 adet mermi bulunduğunu, bunun bildirildiğini ve bunları sildiğini iddia etti. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra … Narin’in amcası Salim Güran’ın mahkemedeki ifadesi ortaya çıktı Devamı »

Eklenme Tarihi: 10 Eyl 2024
5 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 10 Eyl 2024
Narin’in amcası Salim Güran’ın mahkemedeki ifadesi ortaya çıktı

8 yaşında katledilen Narin Güran’ın amcası Salim Güran’ın mahkemedeki ifadesinin tam metni de ortaya çıktı. Mahkemedeki sorgusunda Narin’i öldürmediğini iddia eden Güran, olayı saat 20.00 sıralarında duyduğunu savundu. Güran’a telefonundaki verileri neden sildiği sorulurken, Narin’in babasının ahırında 380 adet mermi bulunduğunu, bunun bildirildiğini ve bunları sildiğini iddia etti.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüyle ilgili soruşturma derinleşiyor.

21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın cesedi, uzun süren aramalar sonucunda 9 Eylül’de bir dere kenarında çuval içinde bulundu. Olay, Türkiye genelinde büyük yankı uyandırdı ve geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Narin’in amcası ve aynı zamanda köyün muhtarı olan Salim Güran, aracında Narin’in DNA’sına rastlanmasının ardından tutuklandı.

‘ÖNCEKİ İFADEMİN DOĞRU OLUP OLMADIĞINI BİLMİYORUM’

Habertürk muhabiri Mustafa Şekeroğlu’nun haberine göre, amca Salim Güran, mahkemede verdiği ifadelerde suçlamaları reddetti. Güran, ifadesinde “Ben bu hususta kollukta ve savcılıkta ifade vermiştim, benim ifadem alındığında uykusuzdum, açtım. Bu nedenle ifademin doğru olup olmadığını bilmiyorum,” diyerek verdiği önceki ifadelerin güvenirliğini sorguladı.

Salim Güran, olay günü Narin’i görmediğini ve tüm gün tarlada çalıştığını belirtti. Ancak mahkeme, ifadelerdeki çelişkiler üzerine Güran’ı sorguladı. Güran, gün içerisinde neler yaptığını detaylıca anlatsa da mahkeme bu anlatımları çelişkili buldu. Özellikle Narin’in kaybolduğu gün tarlada olduğunu ve kuzenleriyle birlikte çalıştığını ifade eden Güran, köye geri dönüşünde Narin’in kaybolduğunu öğrendiğini iddia etti.

Olayın ardından çıkan iddialar, Narin’in biyolojik babasının aslında amcası Salim Güran olabileceği yönündeydi. Ancak DNA testleri, bu iddiaları çürüttü ve Narin’in biyolojik ailesinin bilinen ailesi olduğunu doğruladı.

‘OLAY GÜNÜ NARİN’İ GÖRMEDİM’

Salim Güran ifadesinde şu cümleleri kurdu:

“Biz 9 kardeşiz, 6’sı öz, 3’ü üveydir. Narin benim öz yeğenim olur. Öz kardeşim Arif’in kızıdır. Narin bana amca diye hitap eder, ben ona yeğenim derim, Narin 8 yaşındadır. Olay günü Narin’i görmedim. En son olaydan birkaç gün önce yeğenimin nişanı vardı, Narin’i nişanda gördüm. Ben her gün erken kalkan biriyim, tarlaya giderim. Köyün muhtarıyım, köylünün bir ihtiyacı olduğunda beni aradıklarında ilgilenirim.

‘OLAY GÜNÜ MUHTARLIK İŞLERİ İLE İLGİLENMEDİM’

“Olay günü muhtarlık işleriyle ilgilenmedim, gün boyu tarladaydım. Olay günü de sabah 06:00-06:30 civarı uyandım, tarlaya gittim. Tarlada Mehmet Selim Atasoy ve Ramazan Atasoy çalışmaktaydı. Mehmet Selim tarlaya iki kızını çalışmak için getirmişti. Mısırlarla ilgilendik. Kahvaltı yapmadan önce kuzenim Ersin Karadaş’ı aradım, kendisi Çarıklı’daydı, arabayla oraya gittim. Mısır için gerekli malzemeleri aldım. Yanımda Ramazan Atasoy da vardı. Dönüşte fırından ekmek aldım. Tarlaya döndüm. Mehmet Selim’in kızını da aldık kahvaltı yapmaya gittik. Sonra tekrar mısır tarlasına geldik. Ben de onlara yardım ettim.”

“Daha sonra sabah 10:00 civarı eve gelip ailemi alıp şehir merkezine Cezaevi semtinde sağlık ocağı ve bir kıyafet alışverişi yapılan yere götürdüm. Öğleden sonra dönüşte Diyarbakır girişindeki polis noktasının karşısında bulunan Opet’ten 400 TL karşılığında yakıt aldım. Fiş alıp almadığımı hatırlamıyorum, almışsam arabadadır. Köye gittik, çocukları bıraktım, tarlaya gittik. Gittiğimde elektrikçiler tarlada elektrik arızası olduğu için gelmişlerdi. Onlar trafo ile uğraşırken pamukta kurt olduğunu gördüm. Amcamın oğlunu bu konuda uyardım, bu görüşmeler saat 16:00 civarıydı. Elektrikçiler uzun bir sırık ihtiyacı olduğunu söyledi. Mehmet Selim Atasoy’un iki kızını babaları motosikletle eve götürecekti. Ben izin vermedim, arabayla götürdüm.”

Anlatımları çelişki bulan mahkemenin sorusu üzerine Salim Güran şöyle devam etti: “Ben Mehmet Selim Atasoy’un kızlarını olay günü köye götürdüm. Olaydan 2 gün önce götürmedim. Çocukları eve götürdüğümde çocukların annesi bize soğuk su verdi; içtik. Ramazan Atasoy ile birlikte saat 16:30-17:00 civarı köye tarlaya döndük. Oradan çiftliğe gittik. Hayvan pisliğinden dolayı fıskiyeler tıkanmıştı. Çalışanı Mahfuz’dur, Mahfuz bu tıkanıklığın bir kısmını hallettiğini söyledi. Kalan kısmı için de bir kazma bir kürek getirdi. Güneş batmadan önceye kadar tarlada birlikte çalıştık.”

‘KAYIP HABERİNİ KIZIM VERDİ’

“Saat 20:00 sıralarında tarlada ben, Mehmet Selim Atasoy ve oğulları çalışırken kızım Gizem beni aradı ve Narin’in kayıp olduğunu söyledi. Ben de Mehmet Selim’e durumu anlatıp gideceğimi söyledim. Daha sonra ben ve Mehmet Selim köye gittik.

Olay günü saat 18:00-20:00 arasında Hüseyin Güran isimli amcamın yanına hoş geldine gittim. Kendisi Mersin’den gelmişti. Amcamın yanında çok kalmadım. Ben oradayken Mehmet Selim Atasoy beni arayıp şüpheli bir aracın gidip geldiğini söyledi. Ben de bu aracın yanına gittim, yanlarına vardığımda eski muhtar Mehmet Sad Karaçoşan’ın torunlarının araba öğrenmek için araba kullandıklarını gördüm.

‘ARAMA ÇALIŞMALARINA KATILDIM’

Oradan ayrılıp Mehmet Selim Atasoy’un yanına gittim. Az önce de dediğim gibi kızım Gizem’in araması üzerine Mehmet Selim ile birlikte köye gittik. Köye gittiğimizde bir kalabalık toplanmıştı. Jandarma Başçavuş ‘unu aradım. Kendisi bana ekip göndereceğini söyledi. Jandarma erken geldi, gelinceye kadar okul anahtarını getirip kameraya baktık. Daha sonra gözaltına alındığım güne kadar arama çalışmalarına katıldım.

Olay günü telefonda görüştüğüm kişiler şunlardır: Kurtuluş Güran, S. Kaçar, Mehmet Selim Atasoy, Ramazan Atasoy, Mehmet Şerif Güran, Ersin Karadaş, Gizem Güran, Devran Güran isimli şahıslarla görüştüm, hatırladıklarım bunlardır.

‘CİNSEL SALDIRI VAR MI BİLMİYORUM’

Narin’in annesi Yüksel, babamın anlattığına göre dayı tarafımız olurlar. Şahsın telefonu rehberimde kayıtlı değildir. Yüksel ile herhangi bir ilişkim bulunmamaktaydı. Narin kardeşim Arif’in kızıdır. Narin isimli çocuğa herhangi birinin fiziki (cinsel) saldırıda bulunup bulunmadığını bilmiyorum ancak öyle bir şey tahminimce olmamıştır.

Ailede muhtar olduğum için ve işlerle iyi ilgilendiğim için ailenin, ekonomik ve idari işlerini ben yaparım. Kimseden alacağım yoktur, kimseye de borcum yoktur. Kardeşim Arif’ten de alacağım ve borcum bulunmamaktadır.

‘TELEFONUMDAN SADECE KAYITLARI SİLDİM’

“Olaydan 10-15 gün önce telefonuma ses kayıt programını indirdim. Konuştuğum şeyleri daha sonra hatırlamak için bu programı indirdim. Ben ses kayıtlarını silmedim ancak olay günü yaptığım arama kayıtlarını sildim. Olay akşamı kardeşim Arif’in ahırında 380 mermi yakalandı, bana bunu haber verdiler. Kayıtları silmekle kötü yapmışım.

‘NARİN’İ BEN KAÇIRMADIM BEN ÖLDÜRMEDİM’

Bizim ailede herkes herkesin arabasına biner. Bu sebeple Narin benim kullandığım araca binmiş olabilir. DNA bu şekilde çıkmış olabilir. Sadece benim aracımda çıkmış olması sebebi benim aracımın tüm kardeşlerim tarafından ortak kullanılması olabilir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Kayıp olan Narin’i ben kaçırmadım veya öldürmedim. Bu olay sebebiyle kimseden şüphelenmiyorum. Olayı kimin yaptığını da bilmiyorum. Ekleyeceğim başka bir husus bulunmamaktadır. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı, Hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümler uygulanarak serbest bırakılmayı talep ederim.”