Rusya’nın çeşitli operasyonları için kullandığı paralı askeri şirketi Wagner, dün itibariyle yaptığı ayaklanma çağrısı ve ülkenin bir kentinde kontrolü kısmen ele geçirmesiyle gündem olmuş görünüyor. Peki nedir bu Wagner, nasıl bir misyonla kuruldu? soL’da geçtiğimiz yıl, Nijerya’da yaşanan ve Wagner’in karıştığı bir olay üzerinden şirketi ve o günkü misyonunu anlatmıştık. Haberimizi soL okurları için aynı şekilde, yeniden aktarıyoruz.
Nijeryalı ödüllü gazeteci Philip Obaji’nin bölgeden aktardığına göre Orta Afrika Cumhuriyeti’nde muhalif bir isyancı grup tarafından işletilen altın madenine düzenlenen Wagner saldırısında madende çalışan yaklaşık 70 sivil katledildi. Bölgeye gelen UPC milisleriyle çatışmanın başlamasıyla geri çekilen Wagner birlikleri hükümete bağlı düzenli ordu birliklerinin desteğiyle yeniden saldırınca, kırsal bölgede böyle bir katliam gerçekleşti.
Nedir bu Wagner? Wagner, Rusya’da kurulu olan bir özel güvenlik şirketi. Kurucusu bol madalyalı bir emekli özel harekâtçı olan Dimitriy Utkin. Utkin’in Nazilere olan sempatisinden dolayı Alman besteci Richard Wagner’in adı şirketin adı olarak benimsenmiş. Şirketin Rusya Federasyonu Silahlı Birlikleriyle yakın bağları bulunuyor. En önemli malî destekçilerinden birisi de Evgeni Viktoroviç Prigojin.
Kapitalist Rusya şekillenirken Wagner’in ve dolayısıyla Rusya Federasyonu’nun siciline bakmak için olayların arka planına dikkat etmek zorundayız.
Bugün Rusya Federasyonu’nun egemen olduğu topraklarda yakın bir zamana kadar Sovyet iktidarı mevcuttu. Sovyetler Birliği özellikle 2. Dünya Savaşı’nın ardından Afrika, Latin Amerika ve Asya’da emperyalizme karşı başlayan bağımsızlık mücadelelerini destekledi. Bazı ülkelerde bağımsızlık için örgütlenen hareketler iktidara geldi ve ülkelerinin bağımsızlığını ilan ettiler. Sosyalizmin önemli bir güç olduğu iki kutuplu dünyada bu devletler emperyalizmle aralarına mesafe koyarak var olabildiler. Sovyetler Birliği de sosyalist olmayan ancak halkçı yönetim sergileyen bu devletlere destek verdi, dayanışma içinde bulundu.
1990’lı yıllarında başında Sovyetler Birliği ve Avrupa’daki halkçı iktidarların çöküşüyle beraber her şey alt üst oldu. Rusya ve Doğu Avrupa toprakları korkunç bir yağma, sömürü ve yoksulluğa sürüklenirken, bağımsızlıklarını yeni kazanmış eski sömürge ülkeler de emperyalizmin insafına terk edildi.
Bu dönemden günümüze geçen süre zarfında özellikle Afrika’da emperyalist yağma savaşları hız kazandı. Doğal kaynaklar anlamında oldukça zengin olan kıtada önemli rezervleri elinde tutan ülkelerin siyasi durumu incelendiğinde bu durum ortaya çıkacaktır. Afrika’da bölgesel çatışmalar, askerî darbeler, iç savaşlar sürerken Rusya’da da iktidarını Putin sayesinde sağlamlaştıran burjuvazi Sovyet döneminde ilişki içinde olduğu topraklara bugün yağmadan pay almak amacıyla gözlerini dikiyor. Özel güvenlik şirketi Wagner de bu noktada devreye giriyor.
Putin’in aşçısı Wagner Grubu denince karşımıza çıkan isimlerin başında Evgeni Viktoroviç Prigojin geliyor. “Putin’in aşçısı” olarak bilinen Prigojin gıda sektöründeki yatırımlarıyla tanınıyor. Putin’in üst düzey yabancı konukları için düzenlenen ziyafetleri organize eden bu kişi aynı zamanda Wagner’in yöneticisi konumunda. Prigojin, Putin döneminde gelişen bir sermayedar. Belli bir aşamadan sonra Putin’in ihtiyaçları gereğince yatırım yaptığı ve yeni alanlara açıldığını da eklemek gerekir. Bugün Prigojin, sahibi olduğu Glavset olarak da bilinen İnternet Araştırma Ajansı ile ilgili olarak ABD’deki seçimlere müdahale etmekten gıyabında soruşturma geçirmiş ve kara listeye alınmış bir kişi. Prigojin’in yatırım yaptığı diğer önemli grup şirketi ise Concord firması olarak görülüyor.
Wagner Wagner şirketi bugün Rusya burjuvazisinin varlık göstermek istediği alanlarda etkisini artırabileceği yarı-resmî bir güç haline gelmiş durumda. Aslında basbayağı askerî bir birlik olan bu şirket gerektiğinde Putin yönetimi için inkâr edilebilecek bir yan taşıdığı için de oldukça kullanışlı.
Dünya kamuoyu bu türlü kirli savaş taktiklerini ABD kaynaklı Blackwater firmasıyla öğrendi. Özellikle Irak’ın işgali sırasında bu şirketin ABD Silahlı Kuvvetleriyle eş güdümlü olarak sahada oynadığı role dair çok sayıda bilgi ve belge ortaya çıkmış durumda.
Wagner ise ilk kez 2014 yılında Ukrayna’da yaşanan Avrupa Birliği destekli darbenin ardından yaşanan iç savaş sürecinde doğu bölgelerinde yaşanan çatışmalarda ve Kırım’ın ilhakı sürecinde görüldü. Ukrayna ile Rusya arasında süregiden çatışmanın ilk patlak verdiği dönemde Kırım topraklarının ilhak edilmesinin öncesinde ortaya çıkan üniformalı, silahlı ancak herhangi bir ülkenin ordusuna mensup olmayan milis görünümlü kişilerin Wagner üyeleri olduğu düşünülüyor. Suriye İç Savaşı sırasında, Kaddafi sonrası Libya’da ve nihayet günümüzde özellikle Afrika kıtasında aktif olan şirketin oldukça geniş bir coğrafyada faaliyet gösteriyor.
Dünyadaki çeşitli çatışma bölgelerinde görülen, kimi zaman hükümetleri destekleyen kimi zaman rejim karşıtlarının yanında olan şirket, son tahlilde Rusya’nın dış politikası ve Rus patronlarının çıkarları doğrultusunda hareket etmekte.
Rusya’nın Afrika’daki etkisi Wagner’in askerî varlığının olduğu ülkeler • Suriye
Suriye Hükümeti’nin Rusya ile yaptığı anlaşmalar çerçevesinde İŞİD elindeki rafinerilerin ve petrol sahalarının geri alınması durumunda ve bu bölgelerin güvenliğinin sağlanması karşılığında ilgili üretim sahalarındaki petrol üretiminden belirli bir yüzde alınması yönünde anlaşma yapılmıştır. Suriye İç Savaşı’nın en tırmanışta olduğu dönemde ülkede 2 bin 500 Wagner askerinin bulunduğu tahmin ediliyor.
• Orta Afrika Cumhuriyeti
Zengin altın ve elmas madenlerinin bulunduğu ülkedeki Wagner varlığı 2018 yılında 3 Rus gazetecinin öldürülmesiyle gündeme geldi. Ülkede madencilik yapan Lobaye Invest firmasının Prigojin ile bağlantısı ortaya çıktı.
• Sudan
Çok zengin altın madenlerinin olduğu Sudan’da askeri üniformalı Rusların görülmesinin ardından Prigojin ile ilişkilendirilen M-Invest firmasının Meroe Gold adı altında madencilik yaptığı anlaşıldı. Sudan, yılda 90 ton altın üretimiyle Afrika’daki üçüncü en büyük altın üreticisi. Wagner bu madenlerin güvenliğinin sağlanmasının ötesinde Sudan Hükümetine bağlı birliklere de askeri eğitim veriyor.
• Kongo Demokratik Cumhuriyeti
Afrika kıtasının en büyük ve uranyum, altın, elmas ve bakır açısından en zengin ülkelerinden birisi olan Kongo’da Joseph Kabila’nın Devlet Başkanlığındaki rakibi olan Félix Tshisekedi’nin Rusya tarafından desteklendiği öne sürülmüştür.
• Libya
Kaddafi’nin uluslararası bir harekâtla devrilmesinin ardından patlak veren iç savaşta Rusya, Hafter rejimine petrol karşılığında yardım ve destek anlaşması yapmıştır. Bu kapsamda Wagner personelinin çok sayıda askerî harekâta dahil olduğu bilinmektedir.