Nicolas Maduro: Avrupa bize ültimatom veremez

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, CNN Türk'ten Cüneyt Özdemir'e verdiği mülakatta Avrupa ülkelerinin seçime gidilmesi için verdiği 8 günlük süreyle ilgili "Bizi eleştirenlerin Venezuela seçim sistemiyle ilgili söyleyebilecekleri tek bir söz yok" dedi.

Eklenme Tarihi: 27 Oca 2019
8 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Nicolas Maduro: Avrupa bize ültimatom veremez

5N1K programının yapımcısı gazeteci Cüneyt Özdemir, başta ABD olmak üzere Kanada, Kolombiya, Peru, Ekvador, Paraguay, Brezilya, Şili, Panama, Arjantin, Kosta Rika ve Guatemala gibi ülkelerin kendisini artık devlet başkanı olarak tanımadığınu açıkladığı Venezüella lideri Nicolas Maduro'yla konuştu.

Özdemir’in "Nasılsınız? Bugünlerde nasıl hissediyorsunuz?" sorusuna yanıt veren Maduro, "Kendimi çok motive hissediyorum. Vatanım için derin bir tutkum var. Venezüella adına demokrasimiz ve bağımsızlığımız adına tarihi bir savaştan geçiyoruz. Yaşananlarının tümünün Amerika ile bağlantısı var. Bize saldırıyorlar ve Venezüella'nın kendi arka bahçeleri olduğunu düşünüyorlar. İçimizde vatanımız için çok büyük bir sevgi var. Kurtarıcılarımız Simon Bolivar ve Hugo Chavez’e sonsuz bir saygı duyuyorum. Onların varlığı derimin altına işlemiş gibi. Bu sorunlarla başa çıkarken onlardan güç alıyorum" dedi.

Maduro, ülkesindeki durumu şöyle özetledi: "Venezüella süregelen saldırıların bir kurbanı. Son 20 yıl, Venezüella için bir devrimdi. Sosyal, kültürel ve politik devrimler Venezüella’yı özgürleştirdi ve değiştirdi. (Bill) Clinton yönetimini saymazsak; (George) Bush yönetimi, (Barack) Obama yönetiminin birinci ve ikinci dönemleri ve şimdi de aşırı uç fikirlere sahip olan (Donald) Trump yönetimi, Venezüella’yı hedef alıyor ve sosyal ve politik yaşamına zarar verilmek isteniyor. Chavez iyi bir saldırıyı atlattı ve bunun yanında daha birçok saldırı atlattı. Mesela 2002 Nisan’ında büyük bir darbe girişimi atlatıldı ve bu askeri gücün yanında halkın desteğiyle oldu.

Chavez’in vefatından bu yana birçok saldırıyla karşı karşıyayız fakat Trump yönetimi başa geldiğinden beri bu daha da kötüleşti. Bu aşırı uç fikirlere sahip adam başa geldiğinden beri Amerika bize saldırıyor ve şimdi de bir darbe girişimi planladılar. Adı sanı bilinmeyen bir adamı yüzleri olması için zorladılar. Kendi kendine yemin etti ki bu yasalarımıza aykırı ve onu sözde başkan olmaya zorladılar. Amerikan haber ajansları ve Washington Post bu darbe girişimi emrini 22 Ocak’ta Bay (Geçici devlet başkanı olarak tanınan Juan) Guaido’ya bizzat Trump’ın verdiğini yazdılar. Bugün burada Bolivar Devrimi’ne karşı uzun zamandır planlanmış ve şimdi hayata geçirilen bir darbe girişimi var. Bugüne dek birçok zorluğu aştık. Ve şimdi bir darbe girişimiyle karşı karşıyayız."

Maduro'nun diğer yanıtları ise şu şekilde:

Birçok farklı ülkeden destekçileriniz var. Bu destekçilerden biri de Sayın (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan. Bu darbe girişimi üzerine sizi ilk arayanlardan biri. Sayın Erdoğan sizi aradıktan sonra bir demeç verdi ve siz onu iki sene önce 15 Temmuz’da darbe girişimi üzerine aradığınızda çok şaşırdığını dile getirdi. Peki ya siz tüm bunların üzerine Sayın Erdoğan’ın sizi aramasına şaşırdınız mı?

Hayır bu benim için bir sürpriz değildi. Sayın Erdoğan değerlere saygı gösteren, cesur bir adam. Türk halkının ve Başkan Erdoğan’ın beraberliğine güveniyoruz. Açıkçası Sayın Erdoğan’a karşı darbe girişimi gerçekleştiğinde bundan haberim yoktu, Türkiye’deki süreci bilmiyordum. Fakat darbe girişimini öğrendiğimde ve sokakta vatanlarını savunan halkın fotoğraflarını gördüğümde; Dışişleri Bakanı'ma hemen bu saldırıyı kınamasını söyledim. Batılı basın bu darbe girişimini sanki Türkiye için iyi bir şeymiş gibi gösteriyordu ve Erdoğan’a karşıydılar. O günden bu yana Sayın Erdoğan ile dostuz. Onun çok iyi bir dost olduğunu söyleyebilirim. Türk insanına aşığım. Türkiye’nin gerçekten çok önemli ve güzel bir tarihi var. Ve bizi demokrasi adına destekledikleri ve yanımızda durdukları için çok mutluyum.

Çözüm zor fakat bir çözüm yolu var. Geçmişte birçok zorluğa göğüs gerdik. Bazıları şu an yaşananlara benzer bazılarıysa daha da karmaşıktı. 2002’de yaşadıklarımız daha karmaşık ve zor olaylara bir örnek. Fakat 2002’deki olayları çözmeyi ve galip gelmeyi başardık. Bu olayda yasanın, halkın ve askerin birliğini görebilirsiniz. Gerçek şu ki yaşananlar çok karmaşık ve çözmesi zordu. Bu sorunun da üstesinden geleceğiz. Sorunun çözümü yasalarda ve adalette. Bu olay yüksek yargıda çözülecek. Venezuela’da yasanın üstünlüğü diye bir şey var ve ben buna inanıyorum. Yasal organlar çözümü sağlayacaklar. Barışı sağlayacağız ve güvenlik konseyinde yaptığımız gibi olanları kınamaya devam edeceğiz. Tüm bu yalanlar Amerika’nın başının altından çıkıyor. Ben diyaloğa açığım. Politik karşıtlık, medya karşıtlığı hakkında isteyenle istediği zaman konuşabilirim. Tüm bu süreçte işimi yapmaya devam edeceğim. Halkıma hep iki el ile iş yapılması gerektiğini söylerim. Bir elle ekip, inşa edip yönetirken diğer elle bunu korumalısınız. Ve şimdi bu darbe girişimine engel olmalıyız ve bunu iki elimizle yapmalıyız. Bir elle bu girişimi kınamalı ve çözmeli diğer elle de yönetmeye devam etmeli ve daha ileriye gitmeliyiz.

Yeni bir seçim yapmayı düşünüyor musunuz?

Avrupa yine Venezüella ile ilgili bir hata yapıyor. 200 yıllık bağımsızlığımıza rağmen tarihimizi yok sayıyorlar. Bağımsızlığımızla gurur duyuyoruz. Bedenimizde kurtarıcılarımızın kanı akıyor. Avrupalılar bu süreçte küstahtı. Bu ultimatomu çekmeliler. Kimse bize ultimatom veremez. Eğer biri Venezüella’dan gitmek isterse gidebilir. Venezüella Avrupa’ya bağlı değil. Bu tamamen küstahlık. Güneyde olduğumuz için bize karşı olan küçükseme küstahca. Bahsettiğimiz Avrupa elitleri Avrupa halkının görüşünü yansıtmıyor. Avrupa’da birçok iyi dosta sahibiz. Avrupa’daki liderler Trump’ın ağzından çıkacak bir kelimeye bakıyorlar. Tüm Avrupa Trump’ı izliyor özellikle bu Venezüella olayında.

Venezüella’da birçok seçime gittik. Daha henüz yapılan seçimlerde 23 yönetimden 19’unu kazandık. Aynı zamanda belediye seçimleri de yapıldı. 335 belediye var. Başkanlık seçimlerini henüz geçen sene yaptık ve yüzde 65 oranında kazandık. Önümüzde ulusal meclis seçimleri var. Seçimler 2020’de olacak. Venezuela’da rekor seviyede seçim yaptık. 25 seçim yaptık. 25 seçimden 23’ünü biz kazandık. Sadece 2’sini kaybettik. 2007’de anayasa reform seçiminde ve 2015 parlamento seçimlerini kaybettik. Seçim sistemimiz oldukça modern. Ulusal gözlemci sistemini kullanıyoruz, bu otomatik bir sistem. Seçim alanında dünya rekorunun sahibiyiz. Bizi eleştirenlerin Venezüella seçim sistemiyle ilgili söyleyebilecekleri tek bir söz yok."

Tüm bu olanlar karşısında Amerika’nın durumu hakkında size bazı sorularım var. Amerikan diplomatlara ülkelerine dönmeleri için 72 saat verdiniz. Fakat Bay Pompeo bunu reddetti ve bazı diplomatlarını hala burada Karakas’ta tutuyorlar. 72 saat bittiğinde ne olacak? Diplomat olayıyla ilgili planınız nedir?

Çoktan gittiler. Gittiklerini söyleyebilirim. Yine de Venezüella’daki ve Amerika’daki iki ülkenin yetkililerini korumak için müzakereleri sürdürmek üzere onlarla anlaştık. 30 gün sürecek müzakerelerde yer almaları için küçük bir grup diplomat karşılıklı olarak ülkelerde kaldı. Politik ve diplomatik ilişkilerimiz yok, bunların çoğu bitti. Yetkililer bizim çağrımıza uydular ve ülkeyi terk ettiler. Fakat hala diyaloğa inanıyorum. Hala Amerika’daki Venezüella çıkarlarını savunuyorum. Aklımdaki şey 15 yıldır Amerika ile hiçbir politik ilişki içine girmeyen Küba gibi olmak. Her iki ülkenin de birbirlerinin topraklarında ofisleri bulunuyor. Bu bizim kullanacağımız metodoloji. Bu yüzden küçük bir grup diplomat kalacak ve bizim onlara sağladığımız koruma ile hayatlarını rahatça sürdürecekler.

Bugünkü Birleşmiş Devletler Güvenlik Konseyi konuşmasında Bay (ABD Dışişleri Bakanı Mike) Pompeo size karşı oldukça sert bir konuşma yaptı ve sizi 'Önceki Maduro Rejimi' olarak tanımladı. Aynı zamanda bazı fotoğrafları Twitter hesabında paylaştı, bilmem siz gördünüz mü? Sizin Küba, İran gibi farklı ülkelerin liderleriyle fotoğraflarınızı paylaşıp "Farklı diktatörler, aynı sonuç" yazdı. Bu paylaşımı gördünüz mü? Bir cevabınız var mı?

Pompeo’nun ifadeleri düşüşteki bir ülkenin söyleyeceği sözler. Bay Pompeo bizi tehdit eden ülkenin bir sözcüsü. Fakat bahsettiğimiz ülkenin gücü düşüşte. Dünyada yeni güçlü ülkeler ve liderler var. Ekonomik ve siyasi anlamda çok gelişen ülkeler var. Geçmişte Roma İmparatorluğu, İspanyol İmparatorluğu, Asya, Afrika ve Amerika vardı ve bu bölgelerde hüküm süren İngiliz Krallığı vardı. Fakat artık aynı devirde yaşamıyoruz. Krallıklar hüküm sürmüyor. Bay Pompeo tamamen umutsuzluk içinde ve nefretle dolu. Nefret ve umutsuzlukla konuşuyor. O bir dünya lideri, bir diplomat değil. Kimseye saygısı yok ve bağırarak ve tehdit ederek hüküm sürebileceğini sanıyor. Kimse bize bağıramaz. Benim hakkımda istediğini söyleyebilir fakat ben ülkemi, insanlarımı ve tarihimi koruyorum. Türk halkı görecek, en sonunda biz galip geleceğiz. Bu darbe girişimini atlatacağız.

Kuzey Kore’yle yaşadıkları sorunda Trump Twitter üzerinden birbirlerine karşı savurdukları onca tehditten sonra Kim Jong-un ile görüşmüştü. İlerde bir gün Trump ile görüşüp bu durum hakkında birkaç şey söylemek ister misiniz? Veya şu an izliyorsa ona direkt olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bu bahsettiğiniz olası değil. İmkansız değil fakat olası değil. Donald Trump’a birçok mesaj yolladım. Fakat o problemlerle başa çıkabilen bir lider değil ve sanırım bizi küçümsüyor. Aslına bakarsanız Latin Amerika’yı ve dünyayı küçümsüyor. Bu onun ideolojisi. Herkesi küçümsüyor. Meksikalıları küçümsüyor ve bu yüzden Meksika duvarını inşa etmek istiyor. Tüm dünyayı küçümsüyor ve bir Latin Amerikalı olarak şunu söyleyebilirim ki bizden nefret ediyor. Bu kabul edilemez çünkü bugün dünyada ırkçılık ve hor görmenin yeri yok. Medeniyetler seviyesine ulaşıp sorunlarımızı diyalog yoluyla halletmeliyiz. Birbirimize saygı duymalıyız. Şahsen ben kimseden daha iyi değilim. Kimseden üstün değilim. Kimse de bizden üstün veya iyi değil. Tüm toplumların farklı kültürleri ve değerleri var. Bana göre diplomasi hüküm sürmeli. Kalıcı diyaloğa inanıyorum. Hristiyan kalmaya ve Tanrı’ya inanmaya devam edeceğiz. Tek bir Tanrı var. Hristiyanlık çünkü İsa Mesih’e inanıyorum. Kurtarıcımız o. Bence o hala hayatta. Tanrı’ya hep dua ediyorum. İnanıyorum ki bir gün Amerika ile diyalog kurabileceğiz.

Venezüella'daki hiper enflasyon hakkında birçok eleştiri var. Bazı eleştirilerse bu sosyalist ekonomik sistemin hiper enflasyona sebebiyet verdiği yönünde. Yakın gelecekte hiper enflasyon veya Venezuela ekonomisi üzerine hayata geçirmek istediğiniz bir planınız var mı?

Finansal ve ekonomik birçok saldırı altındayız ve bunlarla savaşıyorum. İlaç almak için kullanmamız gereken 1.4 milyon dolarımızı dondurdular. Ekonomik iyileşme için bir programım var. 2019’da hiper enflasyonu yeneceğiz. Bu sırada stratejimiz ne mi? Var olan işleri koruyup yeni iş alanları yarattık. Sosyal güvenlik sistemimizi sürdürüyoruz. Çocukları, anneleri ve aileleri korumak için çalışıyoruz. İnsanları enflasyona karşı korumak için 'Anavatan kartları' dağıtıyoruz ve onlara para sağlıyoruz. İnsanları korumak için ekonomik ve sosyal stratejilerimiz var. Fakat bize uyguladıkları birçok yaptırım var çünkü iyi olmamamızı istemiyorlar. Ekonomik olarak iyileşmemizi istemiyorlar. Ekonomimizi sarsmak istiyorlar. Fakat bu sorunu da aşacağız.

Bay Maduro size son sorum şu: geleceğiniz için bir B veya C planınız var mı? Yoksa politik kariyerinizin sonuna kadar savaşmak mı istiyorsunuz?

Plan A,B,C ve Z vatanımı korumak. Ülkemi iyi yönetmek. Değerler yaratmak için insanlarımızda farkındalık yaratmak. Bu yüzden planım Venezüella’yı yönetmek ve savunmak. Ve bunun ötesinde insanlarımız için sağlıklı ve huzur dolu bir ülke yaratmak.