Büyük Selçuklu Devleti’nin veziri ve Siyâsetnâme adlı kitabın yazarı Nizamülmülk’ün hayatı, sözleri ve vefatı sizlerle…
Nizamülmülk, Büyük Selçuklu Devleti’nin veziri ve Siyâsetnâme adlı kitabın yazarı olan Fars devlet adamı ve siyaset bilimcisidir. Devlet yönetiminde hayli etkili olan Nizamülmülk’ün vezirliği Alparslan ve Melikşah dönemlerine yayıldı. İsmi Nizamülmülk, devletin düzeni anlamına gelir.
Nizamülmülk, 10 Nisan 1018 yılında İran’ın, Horasan şehrinde doğdu. Asıl adı Hasan b. Ali b. İshak et-Tusi’dir. Bu dönemde bu şehir Gazne Devleti idaresinde bulunmaktaydı. İlk devlet görevini Gazneli sultanları için yaptı. Devlet işleriyle ilk olarak Gazne Devleti’nin Horasan valisinin yanında çalışarak başlayıp 1059’da Gazneliler Horasan valisi oldu. 1063’den itibaren Selçuklular devletinde Alparslan’ın Belh valisinin yanında devam etti. 1064 yılında Büyük Selçuklu Devleti’ne vezir olarak atandı. Alp Arslan (hüküm süresi 1063-1072) ve Melikşah (hüküm süresi 1072-1092) hükümdarlık dönemlerinde bu önemli vezirlik görevinde bulundu. Memleketin nizamlarının kurucusu anlamında olan Nizamülmülk ismi Abbasi halifesi Kâim bi Emrillah tarafından verildi. 1092 yılında bir derviş kılığına girmiş bir Haşhaşi tarafından öldürüldü.
Bir rivayete göre 16 Ekim 1092 (10 Ramazan 485 Hicri) günü İsfahan’dan Bağdat’a gitmekte iken bir dilekçe vermek bahanesiyle kendinin El-Gazali’nin öğrencisiyim diye yanına çıkan adı İbni Tahir olan bir Alamut fedaisi Haşhaşi tarafından ucunda zehir olan bir hançer ile zehirlenerek öldürüldü. İbni Tahir adlı suikastçinin dedesi, İsmail’in soyundan gelen ve Selçuklu Devleti’nce öldürülen, cemaat içinde önemli bir şahsiyettir.
Fakat olayın çıkışındaki genel kanı, zamanında da kaleme alındığı gibi, Nizamülmülk’ün damadı olan Mukatil b. Atiyye’nin bizzat konferansa katıldığı ve bu konferansta hazırladığı yazıya göre Melikşah’ın emirleri ile Nizamülmülk başkanlığında, İslam içinde ayrılan mezheplerin nedenini ve hak olanı bulmak amacıyla, Sünni ve Şii din alimlerinin arasında yapılan tarafsız bir ilmi toplantıdan sonra Sultan Melikşah’ın ve Nizamülmülk’ün Şiiliğe dönmesini izleyen dönemde Sünnilerce hicri 485 yılı Ramazan ayının 12’nci günü (Miladî, 16 Ekim 1092) Vezir Nizamülmülk, hemen ardından da Selçuklu Sultanı Melikşah şehit edildi.
Nizamiye Medreseleri’nin teşkili ve mevcut toprak sisteminin aksayan yönlerinin tadil edilmesi gibi Selçuklu devletinin müesseseleşme ve merkezileşmesi yönünde önemli sayılabilecek teşebüslerin altına imzasını attı. Bağdat, İsfahan, Nişabur, Belh, Herat, Basra, Musul ve Amol’daki Nizamiye Medreselerini kurdurdu. Nizamiye Medreseleri adını Nizamülmülk’ten aldı ve Bağdat’taki Medresenin başına İmam-ı Gazali’yi getirdi. Bu medreselerin kurumlaşması ve gelişmesi tüm İslam ülkelerinde olduğu gibi ilk batı Avrupa üniversitelerinin de temeli oldu.
NİZAMÜLMÜLK SÖZLERİ
Nizamülmülk’ün Siyasetname adlı eserinde yer alan bazı sözler:
- Âlimlerle meşveret yapmalı ve onların tavsiyelerini dikkate almalıdır.
- Sultan, ilimle ve ilim adamlarıyla dost olmalıdır.
- Yönetici, yapacağı her işte Allah’ın rızasını gözetmeli. O’nun emrine boğun eğerek yoluna ve kuluna hizmet etmelidir.
- Herkes liyakatine göre değerlendirilmelidir. Kişide aranması gereken şey mülk değil hünerdir. Soyu sopu belli olan kimseler varken devlet vazifesi, ne idüğü belirsiz olanlara verilmemelidir.
- Devletin bekası için ehil olmayan kimselere iş buyurulmamalıdır.
- Acelecilik, kudretlilerin değil, zayıfların işidir.
NİZAMÜLMÜLK TARAFINDAN KURULAN MEDRESELER
Nizamülmülk, Selçuklu Devleti içinde tarihsel öneme sahip olan ve kendisinin adıyla anılan “Nizamiye Medreseleri’ni kurdu. Nizamiye Medreseleri’nin merkez konumda bulunanı ve en büyüğü, Bağdat’ta kurulan Nizamiye Medresesi’dir. Bunun haricinde Isfahan, Musul, Nişabur, Basra, Belh gibi farklı kentlerde Nizamiye Medreseleri kuruldu. Nizamiye Medreseleri, Selçuklu Devleti için görev yapacak olan önemli kişiler yetiştirmenin yanında, Sünni inancın yaygınlaştırılması yönünde politik bir görev de üstlendi.