Obama, Peres'in cenaze törenine katılan Abbas’a teşekkür etti

ABD Başkanı Barack Obama, İsrail eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in cenaze törenindeki konuşmasında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a teşekkür etti. Obama, tepkilere rağmen törene katılan Abbas’ın bu davranışının, geçmişte denenen ancak sonu gelmeyen barış için de bir ümit kaynağı olduğunu söyledi.

Eklenme Tarihi: 30 Eyl 2016
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Obama, Peres'in cenaze törenine katılan Abbas’a teşekkür etti

Türkiye'yi Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu'nun temsil ettiği törene katılan liderler arasında ABD Başkanı Barak Obama, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, eski ABD Başkanı Bill Clinton ve eski İngiltere Başbakanı Tony Blair da yer aldı.

İsrail polisinin şehirdeki birçok yolu kapatarak geniş güvenlik önlemi aldığı ve binlerce kişinin hazır bulunduğu törende İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistin lideri Abbas ile el sıkıştı. Törende, Netanyahu ve İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin ile ABD Başkanı Obama birer konuşma yaptı.

Obama, Peres'in cenaze törenine katılan Abbas’a teşekkür etti

Obama konuşmasında Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın cenazeye katılmasının "bir jest ve henüz tamamlanmamış barış konusunun hatırlatıcısı" olduğunu söyledi. Peres'in, "Yahudiler başka bir halkı yönetmek için doğmadı, bizler kölelik ve efendiliğe karşıyız" dediğini hatırlatan Obama, şunları kaydetti: "Dünyanın kötülüklerini tanımayı reddederek Peres'i naif olmakla suçlayan eleştirmenler tarafından şekillendirilen genç kuşak Peres'in sadece başarısız barış arayışlarını hatırlıyor. Onun barış arayışı asla naif değildi. Peres zor elde edilen tecrübelerinin sonucunda güvenliğin komşularla barış yapmaktan geçtiğini öğrendi. Tekrar eden terör saldırıları ve müzakere masasındaki hayal kırıklıklarından sonra bile Filistinlilerin Yahudilerle eşit görülmesi ve kendi kaderini tayin hakkına sahip olmasında ısrar etti. İsrail'in, ancak Filistinlilerin kendi devletlerine sahip olması halinde en iyi şekilde korunacağına inandı. Burada Kudüs'te dostuma son vedayı etmek için bulunmamdan daha büyük bir onur olamazdı."

Netanyahu ise konuşmasında Peres ile başta siyasi rakipken sonrasında yakın birer dosta dönüştüklerini belirtti. Rivlin de Peres'in ölümünün, "hayat hikayeleri aynı zamanda siyonizmin ve İsrail devletinin hikayesi olanların döneminin sonu" olduğu değerlendirmesinde bulundu. Önceki gün 93 yaşındayken hayatını kaybeden Peres'in cenazesi, törenin ardından Herzl Dağı'ndaki mezarlığa defnedildi.

HAMAS TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres için taziye mesajı yayınlaması ve işgal altındaki Kudüs’te şu sıralarda düzenlenen cenaze törenine katılma kararı alması Filistin’de tepki çekmişti.

http://www.furkanhaber.net/filistinlilerden-abbas-a-peres-tepkisi/9381/

Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zühri, yaptığı açıklamada, “Abbas’ın Peres’in cenaze törenine katılması şehitlerimizin ve Filistin halkının yaşadığı acıların hafife alınması anlamına geliyor. Filistin halkı, Gana ve başka soykırımlara imza atan Peres’in ölümünden büyük bir memnuniyet duymaktadır.” ifadelerini kullanmıştı.

Obama, Peres'in cenaze törenine katılan Abbas’a teşekkür etti

BELARUS'TAN FİLİSTİNE GÖÇ ETTİ

Şimon Peres, 93 yıllık hayatında İsrail'de askeri ve siyasi olarak en üst düzey görevlerde bulunurken Filistinlilere yönelik kabarık bir suç dosyasına da sahipti. Belarus'ta 1923'te zengin bir tüccarın oğlu olarak dünyaya gelen Peres, 1934'te İngiliz manda yönetimi altındaki Filistin'e göç etti. Ailesiyle Tel Aviv'e yerleşen Peres, 24 yaşındayken Filistinlilere karşı saldırılar düzenleyen silahlı Siyonist Haganah örgütüne katılarak İsrail'in kuruluşuna giden süreçte rol aldı. Peres'in Filistinlilere yönelik işlediği suçlar da böylece başlamış oldu.

Daha sonra İsrail'in kuruluş yılı olan 1948'deki savaşta ülkenin ilk Başbakanı BenGurion tarafından silah alımlarından sorumlu olmakla görevlendirilen Peres, yüz binlerce Filistinlinin vatanlarından sürüldüğü "Nekbe" de (Büyük Felaket) en etkin rollerden birini üstlenmiş oldu. Peres, askeri bir mazisi olmamasına rağmen İsrail'de askeri endüstrinin gelişmesinde tesirli oldu.

NÜKLEER SİLAH PROGRAMININ FİKİR BABASI

1953-1965 yıllarında İsrail Savunma Bakanlığının ilk müsteşarlığı ve sonrasında bakan yardımcılığı görevini yürüten Peres, İsrail'in atom bombası edinmesini sağlayan "nükleer silah programının" fikir babası ve planlayıcısı olarak gösterildi. İsrail'in nükleer silah programı hala Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetimi dışında faaliyet gösteriyor. 1975 yılında Peres'in ırkçı Güney Afrika rejiminin Savunma Bakanı ile buluşarak "nükleer silah başlıkları satmayı teklif ettiği" iddia edildi. İsrailli bir bilim adamının gizli belgeleri basına sızdırmasıyla ortaya çıkan İsrail'in nükleer gücü, uzmanlar tarafından onlarca atom başlığı olarak tahmin ediliyor.

Obama, Peres'in cenaze törenine katılan Abbas’a teşekkür etti

KANA KATLİAMININ EMRİNİ VERDİ

Peres başbakanlığı döneminde Nisan 1996'da İsrail'in “Gazap Üzümleri Operasyonu” adıyla Lübnan topraklarına başlattığı saldırının emrini verdi. İsrail'in Güney Lübnan'ı ağır bombardımana tutması sonucu 154 kişi hayatını kaybederken, çok sayıda sivil evlerini terk ederek ülkenin kuzeyine doğru kaçmak zorunda kaldı.

İsrail'in Güney Lübnan'a düzenlediği bu saldırılardan en çok hafızalarda yer edeni ise Kana katliamı oldu. İsrail'in Kana'daki BM yerleşkesini bombalaması sonucu buraya sığınan 106 sivil yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı. Peres iki milyona yakın Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'ne 2006'dan bu yana uygulanan ablukayı ve sürekliliğini güçlü şekilde destekledi. Peres, "Gazze'den İsrail'e yönelik saldırıların önlenmesinin tek yolunun Gazzelilerin toplu olarak abluka altında tutularak cezalandırılması" olduğunu savundu.

İsrail'in 2009 yılında Gazze'ye düzenlediği saldırı sırasında cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Peres, İsrail'in askeri operasyonlarının arkasında "birlik olma" çağrısı yaptı. Filistinli direniş örgütü Hamas'ın sözcülerinden Hazım Kasım, yaptığı yazılı açıklamada, Peres'in halkın zihninde "Filistinlileri evlerinden zorla çıkararak ve öldürerek işlediği katliamlarla" hatırlandığını belirtti. Kasım, cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı dönemde Peres'in Filistinlilere karşı saldırılar düzenlediğini, ellerine Arap kanı bulaşmışken Gazze'deki İsrail savaşlarını aklamaya çalıştığını kaydetti.

Peres, işgal altındaki Filistin topraklarında yer alan Yahudi yerleşim birimlerini savundu ve destekledi. Oslo Antlaşması'na giden süreçte ise Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten Peres, burada oynadığı rolden dolayı 1994 yılında Yasir Arafat ile birlikte Nobel Barış ödülüne layık görüldü.