Öğrenci Evleri Furkan Vakfı’na Ait Yurt Gibi Gösterilerek Kapatılmak İsteniyor!

Adana’nın Seyhan ilçesinin Karasoku, Ulucami, Yeşilevler mahallesinde ve Abidin Paşa Caddesinde mesken olarak kullanılan öğrenci evleri, hazırlanan belgelerle Furkan Vakfı’nın yurtları gibi gösterilerek kapatılmak isteniyor.

Eklenme Tarihi: 28 Mar 2018
6 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Öğrenci Evleri Furkan Vakfı’na Ait Yurt Gibi Gösterilerek Kapatılmak İsteniyor!

Adana’ da mesken olarak kullanılan öğrenci evleri, hazırlanan belgelerle Furkan Vakfı’nın yurtları gibi gösterilerek kapatılmak isteniyor.

Seyhan ilçesinin Karasoku, Ulucami, Yeşilevler mahallesinde ve Abidin Paşa Caddesinde mesken olarak kullanılan öğrenci evleri, Furkan Vakfı’nın yurtları gibi gösterilerek kapatılmak istendi. Ev sahiplerine konuyla ilgili tebligat gönderildi.

Furkan Vakfı ile hiçbir bağı bulunmayan bu evlerde öğrencilerin ortaklaşa kiralayarak kaldıkları biliniyor.

Evlerde kalan öğrencilerin namaz kılan, Müslüman kimlikleri ile tanınan kişiler olduğu ve ara ara Alparslan Kuytul’un sohbetlerine katıldıkları öğrenildi. Evlerin kapatılması için hazırlanan belgenin 28 Şubat tarihli olması ise akıllarda çeşitli sorular oluşmasına sebep oldu.

Evlerini boşaltmaları istenen ve mağdur edilen ev sahipleri yapılan bu hukuksuz uygulama karşısında tepkilerini şaşkınlıkları ifade ettiler.

Bahsi geçen öğrenci evlerinde kalan öğrencilerin İl Milli Eğitim Müdürlüğüne teslim ettikleri dilekçeler şu şekilde:

“Söz konusu daire benim tarafımdan mesken olarak kullanmak amacıyla kiralanmıştır. Bir kaç öğrenci arkadaşımla beraber belirtilen adreste kalmaktayım. Evimin Furkan vakfıyla bir bağlantısı yoktur ve yurt olarak da kullanılmamaktadır. Evim mühürlendiği takdirde benim ve arkadaşlarımın kalacağı başka yer bulunmamaktadır. Bu durumda ben ve arkadaşlarım mağdur olacağız. Bu yanlıştan bir an evvel dönülmesini istiyorum.”

Ayrıca ilgili mercilere gerekli itirazlarını yapan şahıslar haklarını arayacaklarını da bildirdiler.

Benzer bir durum geçtiğimiz ay içerisinde bir evin mühürlenmesi olayı ile yaşanmıştı. 30 Ocakta Furkan Vakfı'na yapılan operasyon sonrası, vakfın sohbetlerine katılan bir aileye ait ev vakfa ait temsilcilik gibi gösterilerek kapısına mühür vurulmuştu. Ev sahibi E. Temizkan’ın kapısının önünde duruma tepki göstermek maksatlı çektiği videonun sosyal medyada büyük yankı uyandırması sonucu yapılan yanlış düzeltilmiş ev tekrar yetkililerce açılmıştı.

Memurlar kapatılmak istenen öğrenci evlerine geçen yılda giderek ‘bu evleri kapatacağız’ dedikleri ve bunun üzerine ev sahiplerinin kira kontratları ile gerekli yerlere itirazlarını yaptıkları da öğrenildi.

Geçtiğimiz yıl öğrencilerin kaldığı evlere giden memurlar burası Furkan Vakfı’nın yurdu Ankara’dan Bakanlık’tan talimat geldi burayı kapatacağız dedikleri öğrenilmiş ve o tarihte Alparslan Kuytul Hocaefendi konuyla ilgili sorulan soruya “ Furkan Vakfına bağlı bir yurt yoktur” diyerek cevap vermişti.

Alparslan Kuytul Hocaefendi 6 Ocak 2017 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu tefsir dersi sonrasında kendisine yöneltilen “Vakfınızın Adana Seyhan temsilciliğinin ve vakfınız bünyesindeki eğitim faaliyetlerine katılan öğrencilerin kaldığı bazı öğrenci evlerinin mühürleneceğini duyduk. Bu konuda bilgi verir misiniz?” sorusuna “Eğer AKP yetkililerinin haberi yoksa işte ben buradan haber veriyorum. Kendileri gönderiyorsa demek ki zaten eski CHP'den farkları yok. Bir daha da dindar nesil yetiştireceğiz(!) falan demesinler.

Alparslan Kuytul Hocaefendi'nin açıklaması şu şekilde;

Dindar Nesil Yetiştirecektiniz Öyle Mi? Böyle Mi Yetiştireceksiniz?

Sadece orası değil, talebelerden haberler geliyor. Bazı öğrenci evlerine gidiyorlar. Burası Furkan Vakfı'nın yurduymuş Ankara'dan Bakanlık’tan talimat geldi burayı kapatacağız diyorlar. Ve filan güne kadar burayı boşaltın mühürleyeceğiz diyorlar. Ben Türkiye'de tüm cemaatlere baskı yapıldığını ve yapılacağını iki, üç yıldır söylüyorum. Bize spor salonlarının verilmemesi bir alametti. Gelecek günlerin, yılların habercisiydi.

Ben Türkiye'de Tüm Cemaatlere Baskı Yapıldığını Ve Yapılacağını İki, Üç Yıldır Söylüyorum.

Yavaş yavaş başlıyorlar. O zaman spor salonları ile başladılar. Sonra düğün salonlarında yapıyoruz onları bile tehdit ediyorlar. Tehditlerin sayısını bilmiyorum.

Dünya alem bilsin, düğün salonlarının sahiplerini tehdit ediyorlar. Ondan sonra onunla da olmayınca zabıtalarla önce afişleri topluyorlardı. Biz yine mücadelemizi verdik devam ettik. Onunla da olmayınca bu sefer valilikler kaymakamlıklar aracılığıyla birçok konferansımız iptal edildi. Hepsinden haberiniz var. Bundan sonrakilerde ne olacak belirsiz.

Şimdi İş Başka Bir Aşamaya Geldi. Öğrenci Evleri Bir Takım Bahaneler İle Kapatılıyor.

Namaz kılınan yerleri sevmeyen bir kadro var. Bir öğrenci evi bile olsa namaz kılınıyorsa orayı yurt sınıfına sokup, nasıl ki sevmedikleri her adamı ya FETÖ ya IŞİD ya PKK diyerek istedikleri zaman içeri atıyorlar. Nasılsa bahane hazır. Ya IŞİD diyecekler, ya PKK, ya FETÖ damgayı vuracaklar. Şimdi aynen o şekilde. Talebeler diyelim ki buralara gelip giden, bizi seven talebelerse demek ki burası Furkan Vakfı'nın yurdudur diyorlar.

Bize Bağlı Resmi Bir Yurdumuz Yok.

Sadece bizi seven öğrencilerin tuttuğu öğrenci evleri olabilir, oradaki talebeler bize gelip gidiyor olabilir. Bazı insanlar evini dayıyor döşüyor aynı eşyalarla. Toptan alıyor ve ondan sonra talebelere kiraya veriyor. Eşyalar aynı olabilir ne var bunda birçok yer böyle?

KUR'AN ÖĞRETİMİ YASAKMIŞ! 1940'LARI YAŞIYORUZ!

Bu talebelerin verdiği bilgiye göre birkaç tane görevli geliyorlar orada Kur'an eğitim öğretimi yapıldığından dolayı zabıt tutuyorlar. Geldikleri zaman o sırada o mahalleden birkaç bayanda öğrenci evine gelmişler orada Kur'an okuyorlarken bu memurlar giriyorlar. Kur'an seslerini duyuyorlar. Siz ne yapıyorsunuz burada Kur'an öğretimimi yapıyorsunuz diyorlar. Kur'an öğretimi yasakmış! 1940'ları yaşıyoruz. CHP'nin tek parti zulmü diyorlar, CHP'yi kınıyorlar, 40'lı yılları kınıyorlar. Camiler ahıra çevrildi o zamanda diyorlar. Ve kendileri şimdi hala aynı kanunla hükmediyorlar. 1949 yılında çıkmış kanunla.

Her Kanun Değiştiren Hükümet Neden Bu Kanunu Değiştirmedi!

Her kanunu değiştiriyorsunuz, sistemi bile değiştiriyorsunuz. Başkanlık sistemine bile geçiyorsunuz da neden şu kanunu değiştirmediniz? Bakın;"10.06.1949 tarihli 5442 sayılı il idaresi kanun hükümleri uyarınca valilikçe kapatılır."

Ta 49 Senesinde Çıkmış Kanunla, 67 Sene Evvelinin Kanunuyla Hükmediliyor Ve Türkiye'de Hiçbir Şey Değişmiş Değil.

Namaz kılan Başbakan namaz kılan Cumhurbaşkanı vitrinde onlar gösteriliyor. Millet de sistem, rejim değişmiş, devlet İslamlaştı zannediyor.

Kanun hala 49'un kanunu! İsmet İnönü zamanının kanunu!

Dindar Nesli 49 Yılının Kanunuyla Mı Yetiştireceksiniz!

Ben Bazen Hükümeti Tenkit Ediyorum Diye, Ondan Dolayı Oluyor Zannetmeyin!

15 Temmuz 2016 darbe girişimi kimeydi? Güya hükümeteydi, Cumhurbaşkanı’naydı değil mi? Onlara bir şey olmadı. Biz olsun istemeyiz zaten, iyi ki de olmadı. Peki o günden beri cemaatlere çok şey oldu mu olmadı mı? Cemaatler sus pus konuşmuyorlar. Yoksa onlarında yurtları kapatılıyor, öğrenci evlerine baskı yapılıyor. Yalnızca bize değil. Ben bazen hükümeti tenkit ediyorum diye ondan dolayı oluyor zannetmeyin. Hükümet ile beraber olan, hükümeti destekleyen, yanlışlarını bile alkışlayan nice hocalar var onlarında faaliyetleri engelleniyor.

MEMLEKET KİMİN ELİNDE(!)

Vitrinde namaz kılanlar görünüyor. Ama devlet kimin elinde? Bu darbe kime yapıldı? Hükümete bir şey olmadı. Hükümetten kimse tutuklanmadı. Darbe esnasında kimse öldürülmedi. Ne Bakanlar ne Başbakan ne cumhurbaşkanı. Ama o günden beri cemaatlere vurulmayan darbe kalmadı.

O Günden Beri Cemaatlere Vurulmayan Darbe Kalmadı!

Darbenin asıl sebebi bu!

Sevmedikleri adama FETÖ diyorlar içeri alıyorlar. Demek ki darbe bunun için yapılmış. Darbenin asıl sebebi bu. Aladağ'daki yangının da asıl sebebi bu.

Allah'tan Korkmaz Alçaklar 12 Tane Kız Çocuğunu Orada Yaktılar.

Allah belanızı verecek sizin! Allah belanızı verecek! Sizde o cehennemde onlardan çok daha şiddetli yanacaksınız. Allah belanızı verecek, 12 tane çocuğu yaktınız! Bütün yurtları kapatmak için bahane olsun diye. Ogün bu gündür yurtlara baskı baskın baskın! Neden yangın çıktı? Ve ondan sonra 4-5 tane daha yurt yaktılar?

O zamanlar hatırlayın bir siyasi partinin başkanı "Yurtlar devlete devredilsin yangınlar dursun" dedi. Ne demek istedi? Biz yapıyoruz demek istedi. Yurtlar devlete teslim edilmezse kundaklamaya yangın çıkarmaya devam edeceğiz demek istedi. Ve kimse bir şey yapmıyor. Sen nasıl bunu söyledin gel bakim diyen yok.

Devlet Ellerine Geçmiş Bu Adamlar Açıkça Hükümeti De Tehdit Ediyorlar.

Cumhurbaşkanı’nı da tehdit ediyorlar. Elimde 38 tane Cumhurbaşkanının yolsuzluğuna dair belge var diyor ama hiçbir şey yapılmıyor bu adamlara.

Herkesi Susturan Hükümet Neden Bunu Susturmuyor?

Bunlar cemaatleri bitirsinler diye hapishaneden çıkarıldılar. Ne demişlerdi çıkınca hapishanenin kapısında? “Cemaatlerin kökünü kazıyacağız” dememişler miydi? Ve Dindar nesil yetiştirecekmiş bu hükümet.İşte hükümetin gönderdiği memur bu zabtı tutuyor.

AKP'NİN ELİ İLE YAPIYORLAR!

Bunlar Yapıyorsa Bir Bildiği Vardır Canım Desinler.

Namaz kılan başbakan, namaz kılan Cumhurbaşkanı vitrinde olsun ki insanlar anlamasınlar. Bunlar yapıyorsa bir bildiği vardır canım desinler. Halbuki ip kimlerin eline geçmiş?

Eğer AKP Yetkililerinin Haberi Yoksa İşte Ben Buradan Haber Veriyorum!

Kendileri gönderiyorsa demek ki zaten eski CHP'den farkları yok! Bir daha da dindar nesil falan demesinler o zaman.

Şunu Bilsinler Ki; Ne Bizi Ne De İslami Hareketi Durduramayacaklar!

Susturamayacaklar!

Yalnızlaştıramayacaklar!

Ve İleride Çok Daha Güzel Günler Gelecek Onu Da Engelleyemeyecekler!

Evlerin kapatılması için hazırlanan belgeler şu şekilde;