15- Bizim ayetlerimize inanan kimselere, ayetlerimiz hatırlatıldığı zaman hemen secdeye kapanırlar. Rabb'lerini överek tesbih ederler, büyüklük taslamazlar.
16- Gece teheccüd namazı kılmak için yanlarını yataklardan ayırıp kalkarlar, korkarak ve ümit ederek Rabb'lerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için harcarlar.
17- Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için nice sevindirici ve göz kamaştırıcı nimetlerin saklı olduğunu hiç kimse bilmez. | Secde Suresi
Bu latif, berrak, duyarlı, takvadan ve Allah'ın korkusundan titreyen, üstünlük kompleksine kapılmadan, büyüklük taslamadan boyun eğerek Rabb'ine yönelen, umutla O'nun bağışını bekleyen mü'min ruhların aydınlık bir tablosudur. İşte Allah'ın ayetlerine inanan, canlı bir duygu ile, uyanık bir kalp ile, aydınlık bir vicdan ile bu ayetleri algılayan böyle ruhlardır.
Böylelerine Allah'ın ayetleri hatırlatıldığı zaman "secdeye kapanırlar." Ayetlerin içerdiği anlamdan etkilenerek ve yüce Allah'a yönelik bir saygı belirtisi olarak, O'nun yüceliği önünde bilinçli olarak secdeye kapanırlar. Secde ancak alınların toprağa bulaşması ile anlatılabilen bir duyarlılığın ifadesidir. Bedenin secdeye varması ile birlikte "Rabb'lerini överek tesbih ederler, büyüklük taslamazlar." Büyük ve yüce Allah'ın kudretinin bilincinde olan, samimi olarak O'na boyun eğen, gönülden ürperen, Allah'dan bağışlama dileyerek tövbe eden mü'minin, Allah'ın ayetleri aracılığıyla sunduğu mesaja vereceği karşılık budur.
Sonra, yalnız bir bölümle hem bedensel durumlarını, hem de kalbi duygularını tasvir eden sahne yer alıyor. Bu da, bedenlerin ve kalplerin hareketlerini adeta somutlaştıran şaşırtıcı bir ifade ile gerçekleştiriliyor.
Gece teheccüd namazı kılmak için yanlarını yataklardan ayırıp kalkarlar, korkarak ve ümit ederek Rabb'lerine dua ederler."
Onların geceleyin namaz kılmalarını değişik bir üslupla ifade ediyor! "Gece teheccüd namazı kılmak için yanlarını yataklardan ayırıp kalkarlar." Bu tablo ile geceleyin üzerinde uyudukları yataklar, vücutları dinlenmeye, rahata, uykunun doyumsuz lezzetine davet eder bir şekilde tasvir ediliyor. Çekici ve rahat yatakların çağrılarına karşı koymak için büyük bir çaba sarf ediyor olsalar bile, yumuşak, rahat ve sıcak yataklardan daha önemli uğraşıları vardır. Rabb'leri ile meşguldürler. Onun huzurunda durmakla, derin bir ürperti ile, korku ve ümit karışımı bir beklenti ile Rabb'lerine yönelerek anlamlı bir uğraşı içindedirler. Hem Allah'ın azabından korkarlar, hem de rahmetini umarlar. Kızgınlığından korkar, hoşnutluğunu ümit ederler. Ona karşı gelmekten çekinirler, O'nun buyruklarına uymayı arzu ederler. Kur'an'ın ifade tarzı, vicdanlarda yer eden bu titrek ve içiçe duyguları bir tek fırça darbesi ile adeta elle tutulacak şekilde somutlaştırarak çiziyor. "Korkarak ve ümit ederek Rabb'lerine dua ederler." Onlar bu pürüzsüz samimiyetin, gönülden kıldıkları namazların, sıcak duaların yanı sıra, Allah'a ve O'nun zekat vermeye ilişkin emrine uyarak müslüman topluma karşı olan yükümlülüklerini de yerine getirirler. "Kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için harcarlar."
Bu parlak, aydınlık, duyarlı ve sıcak tabloya, mü'minlerin ödüllerinin sergilendiği son derece üstün, özel ve eşsiz bir tablo eşlik ediyor. Bu ödülde özel gözetimin, kişisel onurlandırmanın, ilahi bağışın, bu ruhlara yönelik Rabbani ikramın izleri belirginleşmektedir!
"Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için nice sevindirici ve göz kamaştırıcı nimetlerin saklı olduğunu hiç kimse bilmez."
Yüce Allah'ın mü'min topluma yönelik bağışını, gözleri kamaştıran sayısız nimetleri ve olağanüstü bağışları katında saklı tuttuğunu belirten hayret verici bir ifade. Katında biriktirdiği bu nimetleri O'ndan başka kimse bilmez. Kıyamet günü Allah'ın huzurunda bu ödüller, sahiplerine gösterilmediği sürece hep O'nun katında saklı tutulacaktır. Hiç kuşkusuz bu, yüce Allah'ın huzurunda gerçekleşen sevimli ve onurlandırıcı buluşmanın son derece aydınlık bir tablosudur.
Allah'ın lütfuna bakın! Bu Allah'ın kullarına verdiği ne büyük bağıştır. Yüce Allah onları lütfuyla nasıl da çepeçevre kuşatıyor! Kimdir bunlar? Amelleri, ibadetleri, itaatleri ve niyetleri ne olacak ki, yüce Allah bizzat gözeterek, koruyarak, sevgiyle ve özenle onlar için ödül hazırlamayı üstleniyor. Tüm bunlar, kullarına sonsuz iyiliklerde bulunan Kerim Allah'ın lütfundan başka ne olabilir ki?
Fi Zilalil Kur'an