“Hoş geldin rahmet ayı Ramazan” brandası ile yaşadığı şehirde Ramazan coşkusunu hissettirmek isteyen bir vatandaşa yasak olduğu iddiasıyla Osmaniye polisi tarafından para cezası kesildi.
On bir ayın sultanı olarak adlandırdığımız Ramazan ayı bu yıl Koronavirüs kapsamında alınan tedbirler sebep gösterilerek sönük bir şekilde yaşanmaktadır. Teravih ve mukabele gibi toplu ibadetler tedbir kapsamında yasaklanırken her yıl Ramazan ayına özel hazırlanan camilerin mahlasları da bu yıl boş kaldı.
Müslümanlar için rahmet vesilesi olan Ramazan ayının sönük bir şekilde karşılanmasını istemeyen Osmaniyeli bir vatandaş “Hoş geldin rahmet ayı Ramazan” yazılı branda asarak halka Ramazan ayını hissettirmek istedi.
Kısa bir süre sonra kendisine açılan bir telefonla brandasının kaldırıldığını öğrenen vatandaş brandasını teslim almak için karakola çağrıldı.
Karakola gittiğinde branda asmanın yasak olduğunu ve bu sebeple kendisine para cezası kesildiğini öğrenen vatandaşın hakkını arama çalışmaları ise boşa çıktı.
Polislerin valiliğin sitesinde yazıyor, branda asmak yasak demesinin üzerine polislerin yanında Valiliğin sitesine giren vatandaş, sitede herhangi bir yasaklama bildirisinin olmadığını dile getirince ise polisler tarafından kendisine yasak olduğunu gösteren herhangi bir belge gösterilmediğini dile getirdi.
Ramazan ayı ile ilgili astığı branda sebebiyle para cezası kesilen vatandaşın ifadesi ise şu şekilde:
"Osmaniyeli bir vatandaş olarak, Ramazan Ayı münasebetiyle Osmaniye halkına ramazan ayını hissettirmek adına gönüllü olarak bir pankart asmıştım. Çünkü Ramazan Ayı olmasına rağmen hiçbir caddede, sokakta, mahalle ve şehirde Ramazan Ayı ile ilgili pankart, fotoğraf, duyuru yoktu.
Pankartın üzerinde, ‘’Hoş geldin Rahmet ayı Ramazan’’ yazıyordu.
Pankartı astıktan 1 gün sonra polis memurlarının bu pankartı söküp çıkardığı haberini aldım.
Beni arayan polis memuru pankart asmanın 30 gün boyunca yasaklandığını söyledi ve gel pankartını al, dedi.
Herhangi bir ceza işleminden vs bahsetmediler. Sadece çarşı karakoluna gelip pankartı almamı söyledi.
Ben çarşı karakoluna gittiğimde 5-6 polis beni hazır bekliyordu.
Bana pankart yasaklaması olduğunu söylediler.
Ben herhangi bir yasaklama olduğunu bilmiyordum zaten de nereden bilebilirim, dememe rağmen hakkında ceza işlemi uygulanacak, dediler. En başta cezadan bile bahsetmeyen polis memurları adeta tuzak kurar gibi önce gel pankartını al dediler, ben geldikten sonra ise hakkında ceza işlemi uygulayacağız, dediler.
Ben polis memurlarına, bu yasaklamanın nerede yazdığını sorduğumda, valiliğin sitesin de yazıyor, dediler. Valiliğin sitesine girip baktığımda böyle bir yasaklamanın olmadığını gördüm ve bunu kendilerine söyledim. Polis memuru şaka yapar gibi belki kaldırmış olabilirler yazıyı, dedi. Bende o zaman nasıl ceza işlemi yapıyorsunuz, ayrıca bu pankartın dışında da asılan pankartlar var, onları neden toplamadınız, dediğimde o polis memuru sustu.
Polis memuruna, o zaman bu yasaklamadan haberim olmadığına dair benim ifademi alın ki en azından cezaya itiraz etme hakkımı kullanayım, bu benim yasal bir hakkım dememe rağmen, biz ifadeni alamayız, dediler ve itiraz etmeme fırsat bile vermediler.
Aynı şekilde Ceza tutanağının bir nüshasını avukata verip itiraz etmek için istediğimde, polis memuru, veremeyiz deyip başından savdı.
Avukatımla beraber başta Cumhuriyet Başsavcılığı olmak üzere, Cimer’e de bu polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağım.
Ramazan Ayı’nda Cuma ve Teravih Namazlarını kılamadığımız, toplu iftar programları yapamadığımız gibi Ramazan Ayı ile ilgili ‘’Hoş geldin rahmet ayı Ramazan’’ yazısı bile asamıyoruz. Bu konunun araştırılmasını ve gereğinin yapılmasını arz ederim."