Fransa'da giderek büyüyen protestolarda sular durulacak gibi görünmüyor. Polis müdahaleleri devam ediyor. Fransa'nın başkenti Paris'te bugün 700 kişi gözaltına alınmış, 211 kişi ise tutuklanmıştı. Belçika'da "sarı yelekliler", Fransa'ya giden otoyolu kapatırken, polis başkent Brüksel'de yaklaşık 70 kişiyi gözaltına aldı. Polis, sokakların girişlerini dikenli tellerle çevirdi.
'PROTESTOLARA 31 BİN KİŞİ KATILDI'
Fransa Dışişleri Bakan Yardımcısı Laurent Nunez protestolara ülke genelinde 31 bin kişinin katıldığını; 8 bini Paris’te olmak üzere 89 bin polis memurunun görevlendirildiğini açıkladı. BFMTV’ye konuşan bir kaynak ise protestocu sayısının 76 bini geçtiğini belirtti.
30 KİŞİ YARALANDI
Polisin, müzeler, turistik alanlar ve pek çok metro istasyonunu kapatmak gibi geniş güvenlik önlemleri aldığı Paris’te, protestolar gün içinde sakin geçse de akşam saatlerinde eylemler sertleşti.
Bazı protestocular kaldırım taşlarını söktüler, Şanzelize’de bazı iş yerleri taşlandı ve araçlar ateşe verildi.
Yoğunluklu olarak Champs-Elysees Caddesi ve civarındaki ara sokaklarda süren protestolara müdahaleler sırasında 3'ü polis 30 kişi yaralandı.
1500 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Eylemlerin sertleşmesi sonrası polis, biber gazı ve tazyikli su kullandı.
Eylemler kapsamında şu ana kadar 1,500’den fazla kişinin gözaltına alındığı; en az üç kişinin hayatını kaybettiği ve 222’si polis olmak üzere 1,000’den fazla kişinin de yaralandığı belirtildi.
AVRUPA BİRLİĞİ BİNALARINA YÜRÜDÜLER
Belçika'da da Sarı Yelekliler'in protestoya başladıkları bildirildi. Başkent Brüksel'de Sarı Yelekliler Avrupa Birliği kurumlarına doğru yürümeye başladı. Belçika'daki eylemciler Fransa'ya giden otoyolu kapatırken, başkent Brüksel'de 70 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.
AVRUPA PARLAMENTOSU BİNASINA GİRMEYE ÇALIŞTILAR
Öte yandan, bir grup eylemci Avrupa Parlamentosu binasına girmeye çalıştı. Polis, protestocuları dağıtmak için tazyikli su ve biber gazı kullandı. Polisin sert müdahalede bulunduğu göstericilerin eylemleri birçok noktada sürüyor.
TRUMP: FRANSA NATO'YA ÖDEME YAPSIN
ABD Başkanı Donald Trump, Trump, Fransa’da sabah saatlerinden bu yana devam eden eylemlere ilişkin açıklama yaptı.
Trump'ın resmi Twitter hesabından yaptığı açıklama şöyle:
“Paris Anlaşması Paris’in çok işine yaramadı. Fransa’nın her yerinde protestolar ve ayaklanmalar var. İnsanlar, çevreyi korumak için üçüncü dünya ülkelerine dahil olmak üzere kimseye yüksek miktarda para ödemek istemiyor. Her yerde ‘Trump’ı istiyoruz!’ diye bağırıyorlar. Fransa’yı seviyorum."
“Avrupa Ordusu ne Birinci Dünya Savaşı, ne de İkinci Dünya Savaşı’nda başarı gösteremedi. Fakat ABD sizin yanınızdaydı, her zaman da yanınızda olmaya devam edecek. Tek istediğimiz Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) ödemeniz gereken miktarı ödemek. Avrupa’yı korumak adına Almanya yüzde 1 öderken, ABD ise çok daha büyük bir Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 4.3’ünü ödüyor. Adalet!”
SARI YELEKLİLER'DEN POLİSE DAVET
Göstericiler, polisleri Fransız Milli Marşı'na eşlik etmeye davet ediyor. Elysee Sarayı yolunda çatışmaların şiddetlendiği belirtiliyor.
481 KİŞİ GÖZALTINDA
Fransa Başbakanı Philippe, şu ana kadar gösterilerde 481 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
GÖSTERİCİLER OTOYOLLARDA TRAFİĞİ KESİYOR
Sarı Yelekliler, Paris'in ana arterlerini, otoyollarını kesmeye çalışıyor. Polis göstericileri dağıtmakta güçlük çekiyor.
'MACRON İSTİFA'
Eylemciler, Paris'in sembolleri arasında yer alan Champs- Elysees (Şanzelize) Caddesi'ne gelmeye başladı.
Polis, göstericilerin üst aramasını yaptıktan sonra caddeye girmesine izin verirken, polis ile eylemciler arasında zaman zaman gergin anlar yaşandı. Gösterilerden önce gözaltına alınan 317 kişinin üst aramasında çekiç ve taş bulunduğu ifade edildi.
BİLANÇO
Protestoların ilk gününde, İçişleri Bakanı Christophe Castaner, yaptığı yazılı açıklamada, ülke genelinde 2 binden fazla noktada düzenlenen gösterilere yaklaşık 244 bin kişinin katıldığını belirtmiş, çıkan olaylarda 1 kişinin hayatını kaybettiğini, 106 kişinin yaralandığını ve 38 kişinin gözaltına alındığını açıklamıştı. Castaner, bir protestocunun hayatını kaybetmesinin ardından eylemleri başlatan Jacline Mouraud'unun 'sorumluluklarını üstlenmesini' gerektiğini açıklamış, Jacline Mouraud ise hükümeti ölümden sorumlu olmakla suçlamıştı.
Fransız araçlarında kullanılan dizelin fiyatları son 1 yılda ayda yüzde 23 arttı. Bu 2000'lerin başından beri en yüksek rakam olarak değerlendirildi. Jacline Mouraud adlı bir kadının, sosyal medya üzerinden hükümeti eleştirdiği bir video paylaşması, milyonlar tarafından izlenmiş ve sonrasında gösteriler başlamıştı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, ilk günlerde yaptığı açıklamada, protestoları normal karşıladığını ancak bu sorunun gösterilerle değil diyalogla çözülebileceğini söyleyerek, hedeflerinin fosil yakıtlara daha fazla vergi koymak olduğunu söylemiş, şehirdeki hava kirliliğini artıran taşıtlar yerine elektrikli araçlar almak isteyenlere yardımlarda bulunduklarını ifade etmişti.
POLİS SERT MÜDAHALEDE BULUNDU
Polis, Porte Maillot ve Bastille Meydanı ile Champs-Elysees Caddesi'nde toplanan göstericileri dağıtmaya çalıştı. Zaman zaman gerginlik yaşanan gösteride polis, eylemcilere, göz yaşartıcı gaz ve cop kullanarak müdahale etti.
Fransa’da hükümetin hazırladığı yeni sağlık planına karşı, hemşireler de hükümetin yeni sağlık planına karşı ülke genelinde seferberlik ilan etmiş, Fransa genelinde 16 sağlık örgütü, hemşireleri birçok yerde iş bırakmaya ve yeni sağlık yasasını protesto etmeye çağırmıştı. Hükümetin çalışma şartlarını görmezden gelerek yeni sağlık planında yeterince hak tanımaması nedeniyle hemşireler de Fransa Sağlık Bakanlığı önünde toplanarak hükümetin yeni planını protesto etmişti.
Yeni sağlık planının hemşire ve bakıcıların sorunlarını gözardı ettiğini ileri süren göstericiler, hükümetten daha iyi ücret, daha fazla özerklik ve işyerlerinde daha çok hak tanınmasını talep etmişlerdi.
DEPOLARA GİRİŞ ÇIKIŞI KAPATTILAR
Gösteriler sürerken, protestoların başlamasından birkaç gün sonra eylemciler, ülke genelinde yüzlerce cadde ve yolda blokaj eylemi düzenlemiş ve birkaç gün süresince ülke genelinde çok sayıda petrol deposunun giriş ve çıkışını kapatmıştı.
Göstericilerin önceki gün petrol depolarının giriş ve çıkışını kapatması nedeniyle 75'ten fazla benzin istasyonunda akaryakıt bittiği için satış yapılamamıştı.
MACRON'UN İFADELERİ SERTLEŞMEYE BAŞLADI
Gösterilerin ilk haftasında İçişleri Bakanı Christophe Castaner, yaptığı açıklamada, ülke genelinde düzenlenen yaklaşık bin 600 gösteriye yaklaşık 106 bin kişinin katıldığını, 42'si Paris'te olmak üzere 130 kişinin ifadesi alınmak üzere karakola götürüldüğünü ve 22 kişinin gözaltına alındığını bildirmiş, gösterilerdeki şiddet olaylarından, aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisinin lideri Marine Le Pen'i sorumlu tutmuştu.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerine cesaretlerinden dolayı teşekkür ederken, polislere karşı şiddette bulunanların utanç duymaları gerektiğini, cumhuriyette şiddetin yeri olmadığını belirtmişti.
KADINLAR 'HEPİMİZ' DEDİ
Yaklaşık bir yıl önce kadınları cinsel tacizin yaygınlığını ortaya çıkarmaya çağırarak tüm dünyayı etkisi altına alan ve Fransa'da da yankı bulan 'Ben de' (MeToo) kampanyasının ardından, Eylül ayında Fransa’da doğan ve bu kez harekete geçmeyi belirten feminist 'Hepimiz' hareketinin çağrısı üzerine başkent Paris ve Fransa’nın çeşitli yerlerinde gösteriler düzenlendi. Cinsel şiddet, cinsiyete dayalı şiddet, şiddet uygulayanların cezasız kalması ve polis teşkilatının konuyla ilgili eğitim yetersizliğine dikkat çekmek üzere başkent Paris’in ünlü Opera Meydanı’nda binlerce kadın toplandı.
Valiliğin izniyle düzenlenen gösterilere Paris’te 30 bin Fransa genelinde ise 50 bin kişinin katıldığı açıklandı. Yürüyüşe çok sayıda erkek de katılırken, çarpıcı sloganlar içeren pankartlar taşıyan göstericilerin yürüyüşü Paris’te Republique Meydanı’na sona erdi.
Fransa’da her yıl en az 220 bin kadının cinsel şiddete maruz kaldığı, her gün 250 kadının tecavüze uğradığı ve her 3 günde 1 kadının ise cinsel şiddet sonucu hayatını kaybettiği belirtiliyor.
BELÇİKA'YA DA SIÇRAMIŞTI
Fransa’nın başkenti Paris’te yakıt fiyatlarına karşı başlayan protestolar Belçika'ya da sıçramıştı. Belçika'nın Walon bölgesinde düzenlenen protestolarda emniyet güçleri ile göstericiler arasında taşlı, sopalı arbede yaşanmış, Charleroi kentine yakın Couvin'de rahatsızlanan bir kişi için evine ambulans çağrılmış, ancak göstericiler tarafından yolun kapatılması nedeniyle bir itfaiye aracının da eşlik ettiği ambulans olay yerine gecikince rahatsızlanan kişi hayatını kaybetmişti.
TÜRKİYE: ENDİŞEYLE TAKİP EDİYORUZ
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Fransa'daki akaryakıt zammı protestolarına ilişkin, "Sayıları 700 bini bulan Türk toplumunun yaşadığı Fransa'daki bu gelişmeleri yakından ve endişeyle takip ediyoruz. Fransız güvenlik güçlerinin göstericilere sertleşen müdahaleleri ve orantısız güç kullanmaya varan uygulamaları da kaygı vericidir." açıklamasında bulunmuştu.
PUTIN'İN SÖZCÜSÜNÜN KIZI DA KATILMIŞT
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Basın Sözcüsü Dmitri Peskov'un kızı Elizaveta Peskova, Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen sokak gösterilerine katıldığını sosyal medya hesabından duyurmuş, Paris'te düzenlenen sokak gösterilerinden fotoğraf paylaşmıştı Sosyal medyada yaptığı açıklamasında Fransa halkının mücadelesini öven Peskova, Paris'in ünlü sokaklarında barikatlar kurulmasını şaşkınlıkla karşıladığını söylemişti.
TÜRK VATANDAŞLARINA SEYAHAT UYARISI
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Fransa'da yaşayan ve seyahat için gidecek olan vatandaşlara uyarı yapıldığını açıklayarak, "Biz her şeyden önce gösterilerin barışçıl bir şekilde, Vandalizme dönüşmeden yapılmasını tercih ederiz. Gerek ülkemizde gerekse herhangi bir ülkede. Gösteri demokratik bir haktır ve gördüğümüz kadarıyla petrol fiyatlarında artıştan ve diğer bazı sebeplerden dolayı Fransa'da bu gösteriler var. Ama diğer taraftan Fransa'nın da şu anda kullandığı aşırı gücü tasvip etmiyoruz. Özellikle Fransa içişleri bakanının kullandığı tehditkar dilin de olayları tırmandırdığını görüyoruz.
Türkiye'de herhangi bir olay olduğu zaman ders vermeye çalışan ülkelerin, kendi ülkelerinde olduğu zaman agresif ve aşırı bir güç kullanması doğru bir yaklaşım değil. Avrupa Birliği, başka bir ülkede böyle olaylar olduğu zaman verdiği tepki farklı, fakat herhangi üyesi olan bir ülkede bu tür olaylar olduğu zaman daha sessiz. Sadece bu olayları söylemiyorum. Herhangi bir Avrupa değerlerinin aşındırılması ya da bu değerlere aykırı ülkenin politikaları olduğu zaman tepki farklı. Hatta Avrupa Birliği içinde de Macaristan gibi küçük ülkeler olduğu zaman tepki farklı, Fransa gibi ülkeler olduğu zaman tepki farklı. Bunun adına da 'dayanışma' diyorlar. Üyeler arasında dayanışma önemlidir. Özellikle herhangi bir üyesi ya da bölge zor duruma düştüğü zaman dayanışma göstermek doğaldır. Fakat hukukun, insan haklarının ve Avrupa değerlerinin çiğnendiği bir ortamda, adına dayanışma diyerek bunları görmezden gelmek her şeyden önce Avrupa Birliği'nin kendi değerleri ile çelişmektir. Fransa şu anda görüyoruz ki çok aşırı güç kullanıyor. Ölenler var ve sağduyu çağrısında bulunuyoruz. Vatandaşlarımıza yönelik de uyarımızı yaptık. 700 binden fazla Fransa’da yaşayan vatandaşımız var. Ayrıca Fransa turizm bakımından da popüler bir ülke olduğu için, Fransa'yı ziyaret eden vatandaşlarımıza da olayların olduğu yerlere gitmemeleri ve dikkatli olmaları konusunda gerekli uyarılarımızı yaptık" açıklamasında bulunmuştu.
Fransız polisi, göstericileri dağıtmak için biber gazı, tazyikli su ve sis bombası kullandı.
Yoğunluklu olarak Champs-Elysees Caddesi ve civarındaki ara sokaklarda süren protestolara müdahaleler sırasında 3'ü polis 30 kişi yaralandı.
Diğer yandan, ülke genelinde bin kişi polis karakollarına götürüldü, 720 kişi gözaltına alındı.