Peygamberimizin Çocuklara Sorumluluk Verme Taktikleri

Eklenme Tarihi: 23 Eyl 2016
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Peygamberimizin Çocuklara Sorumluluk Verme Taktikleri

Nübüvvet medresesinin aşısı, ruhu ve manevi dünyayı geliştiren bir aşıdır. Bu aşıların en önemlileri şunlardır:

1- Sorumluluk Şuuru 2- Adalet Duygusu 3- İtaat Bilinci

Sorumluluk şuuru, ruhta tam tesirini gösterdiği an, adalet duygusunu da itaat bilincini de olumlu bir şekilde etkileyecektir. Bu çağın insanının en önemli eksiklerinden biri, büyüyememe problemidir. Biz çocuklarımıza güvenmediğimiz ve alan açmadığımız için onlar da bugün büyüyemiyorlar. 6 yaşındaki çocuk hâlâ annesine ayakkabısını bağlatıyorsa, 10 yaşındaki kız, ev temizliğine yardım etmiyorsa burada bir problem var demektir. Çünkü sorumluluk şuurunun ve temel eğitimin verileceği yaş, en geç 10 yaştır. Sonrasında iş işten geçer.

1. Nebevi Medresenin Sorumluluk Şuuru Yolu;

1- Çocuğa yaşına takılmadan değer verilmeli 2- Değere uygun roller belirlenmeli 3- Rolleri oynayacak mekânlar açılmalı

Nitekim Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in, o dönemde çocuklara verdiği sorumluluklarda bu yolu izlediğini görüyoruz. Peki nasıl? Birkaç örnek vermek gerekirse;

Mekke’nin İstihbaratçısı Abdullah b. Ebu Bekir

Hicret vakti geldiğinde Peygamber Efendimiz, çok ciddi bir görevi, 8 yaşındaki Abdullah b. Ebu Bekir’e veriyor ve ona şunları söylüyor: “Sen, biz gidince büyüklerin meclislerine gir ve dinle. Neler konuşuluyorsa git ablan Esma’ya anlat.” Koca Mekke’nin hal ve durumunu bu çocuğa emanet ediyor. Küçüktür, ne anlar demiyor. Ancak çocuk olması hasebiyle önlemini de alıyor. Abdullah b. Ebu Bekir, babasının ve Peygamberimizin nereye gittiğini bilmiyor. Olur da sıkıştırılır ve söyleyiverir diye. Tedbir alınıyor ama çocuk yok da sayılmıyor.

Medine Koruyucusu Abdullah b. Zübeyr

Mute’ye gitmek için ordu toplanıyor. Abdullah b. Zübeyr de o zamanlar 8 yaşında. Kendi çetesini kurmuş tabiri caizse. Peygamberimizin yanına geliyor ve Mute’ye gitmek istediklerini söylüyor. Peygamberimiz; “Ya Zübeyr, ben sizin için farklı bir görev düşünmüştüm. Babalarınız Mute’ye gidince, Medine boş kalacak. Siz Medine’yi koruyun olmaz mı?” Demedi ki, ‘yahu sizinle mi uğraşacağım, çekilin oyun oynayın…’ Hayır, Rasulullah ona bir rol biçti, görev verdi ve alan sundu. Zübeyr seviniyor ve kabul edip, Mute ordusu dönene kadar, nöbetleşerek Medine girişinde güvenlik kalkanı kuruyorlar. Yiğit olacak bu çocuğa vazife bilinci tohumları böyle atılıyor.

2. Peki Bu Çocuklar Nasıl Böyle Yetişiyorlar?

Tohum, filiz ilişkisi bu. Baba evde 5 vakit namazda şehadet duasıyla tohumu ekiyor. Davranışlarıyla ve sunduğu ortamda bu tohumu suluyor. Gün geliyor, uygun zemin bulan tohum filizleniyor. Duasında ev, araba isteyen bir baba, tutup oğlunun cihad duası etmesini bekleyemez. Bunların hepsinin başı, çocuğa değer vermekle başlıyor. Onu önemsemek, önemli olduğunu hissettirmek ve ona güzel bir örnek olmakla. Nitekim Peygamberimizin Hz. Ali’ye dini anlatırken, tebliğ yaparkenki hali böyleydi. Evin içindeki bir çocukla, 40 yaşındaki bir yabancıyla konuşur gibi konuşuyor, ona tebliğ eder gibi ediyor, bu kadar önemsiyordu. İşte Hz. Ali’ye zamanında vurulan aşı buydu. Tohum atılmış ve filizleniyordu. Efendimiz, Mekke’nin ilk Müslüman valisini seçerken de bu ciddiyeti gözetmişti. Attab b. Esid, Mekke’ye vali olduğunda 18 yaşındaydı ve demek öyle bir istikrarı vardı, ona öyle bir tohum işlenmişti ki, ölünceye kadar da görevini sürdürecekti.

3. Aşılarla İlgili Tavsiyeler

1- Sorumluluk şuuru, çocuklara vurulması gereken en önemli aşılardan biridir. Zamanını ve muhtevasını iyice ayarla ki, telafisi zor olan durumlara düşmeyesin. 2- Adalet duygusu, çocuklara aşılanması gereken en önemli hususlardan biridir. Anlamını ve ehemmiyetini iyice öğret ki, hukuka riayet eden evlatların sahibi olabilesin. Adalet mutlak eşitlik değil; hak edene, hak ettiğini vermektir. 3- İtaat bilinci, çocuklara aşılanması gereken en önemli ilkelerden bir diğeridir. Gerekliliğini ve sınırlarını iyice bellet ki, saadeti elde edebilesin.

4. İzlenecek Yol İle İlgili Tavsiyeler

1- Çocuğa yaşına takılmadan değer verilmeli, ‘sen küçüksün, daha zamanı var denmemeli’ senelere bırakılmalıdır. 2- Değere uygun roller belirlemeli, hedefler ve idealler yükseltilmeli, zihinlerine insanlığın zirve hali olan sahabiler ve örnek insanlar yerleştirilmelidir. 3- Rolleri oynayacak mekânlar açılmalı, hedeflerine yürüyecek imkânlarıçoğaltılmalı, hak ile meşgul olabilecek zeminler üretilmelidir.

Furkan Nesli Dergisi'nden Alıntıdır.