1.Yemeğe Tuz İle Başlamak
Yemeğe tuz ile başlanırsa beyin tarafından gönderilen bir uyarı sayesinde midede mukus sıvısı salgılanmaya başlar. Bu mukus sindirimi kolaylaştırıcı bir tabaka oluşturur ve midenin sindirime hazırlıksız yakalanmamasını ve dolayısıyla yorulmamasını sağlar. Mide ağrıları, hazımsızlık ve sindirim problemleri için soda yerine, Efendimiz’ in bu güzel sünnetini uygulayabilirsiniz
“Kim yemeğe tuzla başlarsa Allah ondan 70 çeşit belayı giderir.” (Beyhaki)
2.Yemeği Sol Ayağı Katlayıp Sağ Ayağı Karna Çekerek Ve Oturarak Yemek
Bu pozisyonda yemek yemek, su ile doldurulmuş balon şeklinde olan midenin çıkış kısmını kapatarak yenilen gıdanın tam sindirilmeden bağırsaklara kaçmasını önler ve midenin erken dolmasını sağlar. Çağımızın modern vebası olan “Obezite” ile mücadeleye de yine Efendimizin sünnetinin tedavisi oluyor
3.Sıcak Yemeğe Üflememek Soğumasını Beklemek
Tükürükte hem mikroplar için besleyici hem de anti bakteriyel etki gösteren maddeler bulunur. Tükürükte bulunan bu anti bakteriyel maddelere rağmen besin atıkları ve epitel hücre parçaları, ağız boşluğunu mikroorganizmaların yerleşmesi için uygun ortam haline getirir. Bu da ağzın mikroplanmasına ve kirlenmesine neden olur. Yemeklere üflemek ağızdaki bu mikrop ve bakterilerin etrafa ve yemeğe saçılmasına sebep olur. Ayrıca nefesimiz, vücudumuzdan atılan karbondioksit gazından oluştuğu için, yemeklerine atık gaz karıştırmak istemeyen kardeşlerimiz bu çok faydalı sünnetimizi an itibariyle hayata geçirebilirler.
4. Yemek Arasında Su İçmek
“Su içsem yarıyor” diyen kardeşlerimiz muhtemelen suyu içmek konusunda zamanlama hatası yapıyor Zira yemeğin ortasında içilen su gıdaların sindirilmesine ve gerekli vitaminlerin emilmesine katkıda bulunuyor. Bu da midede doygunluk hissi oluşturarak az yemeye vesile oluyor.
5. Suyu Oturarak Ve Üç Yudumda İçmek
Bu şekilde içilen su, dil ve ağız bölgesinde daha fazla duraksar ve tükürük bezleri için gerekli suyun emilimini artırır. Böylece anti bakteriyel ve antioksidan etkiye sahip olan tükürüğün salgılanması artarak ağız ve diş sağlığına katkıda bulunur. Ayrıca azar azar içilen su boğulmaları da engeller.
6. Misvak Kullanmak
Diş macunları onlarca bileşenden oluşan kimyasal deterjanlardır. Diş fırçaları ise kanserojen maddeleri içeren birer plastik. Oysa misvak tamamen doğal özlerden oluşan ve ağızdaki (sadece) zararlı mikroorganizmaları bloke eden, yararlı mikroorganizmalara müdahale etmeyen, diş çürümesini engelleyen en iyi diş temizleme vasıtasıdır. İlginç olansa tüm bunları 1400 sene evvel, hiç kimya dersi almamış olan ve hatta okuma yazma bile bilmeyen Nebiyyil Ümmi Efendimiz’ inSallallahu Aleyhi Vessellem bilmiş ve biz ümmetine asırlar önce tavsiye etmiş olmasıdır. “Cebrail aleyhisselam, misvak kullanmayı o kadar tavsiye etti ki, misvakın farz olacağından korktum.” İbni Mace
7.Kerahat Vakitlerinde Uyumamak
Özellikle işrak vakti, yani güneşin doğuşunda uyuyanlarda bel ağrısı meydana gelir. Dünyanın kendi etrafındaki dönüşünden (gün ve gece oluşumu) meydana gelen çizgisel hız her enlemde farklıdır. Bu fark yer çekimini etkiler. Güneş doğarken yani kerahat vakitlerinde uyuyanlar, yatay pozisyonda olanlar yer çekiminde meydana gelen bu değişikliklerden daha fazla etkilenir ve bel ağrısı yaşarlar. Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vessellem çok düşkün olduğu biz ümmetine kerahat vakitlerinde uyumamayı işte bu yüzden öğütlemiştir. “Sabahları uyuyan sırt ve bel ağrılarına müptela olur” Hadis-i Şerif İmam Şarani
8.Uyurken Sağ Tarafa Dönüp Yatmak
Kalbin üzerine yani sola yatıldığında, kalp sıkışır, ağrır ve rahat çalışması engellenir. Sağ tarafa doğru yatılması kardiyovasküler sistemimizin çok daha iyi çalışmasını ve kalbimizin yeni günün temposuna çok daha dingin ve kolay bir şekilde ayak uydurmasını sağlar.
9. Teheccüd Namazına Kalkmak
Kesintisiz uyunan uzun gece uykuları damarlarda vazodilatasyona neden olur. Uyku ortalarında kalkıp el yüz yıkamamız yani abdest almamız, az yorucu egzersizler yapmamız yani teheccüd namazı kılmamız vazodilatasyonu engeller ve zinde bir Müslüman olmamızı sağlar.
10.Tuvalete Girerken Sol Ayakla Girmek
Tuvalete girerken sol ayakla ilk adım atıldığında, kaygan olan zeminde ayağımızın kayması durumunda, sola göre çok daha güçlü kaslara sahip olan sağ ayağımız devreye girecek ve düşmemizi engelleyecektir.
“Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir, o size çok düşkündür, müminlere gayet merhametli ve şefkatlidir” Tevbe 128
11. Banyo Yaptıktan Sonra Ayaklara Soğuk Su Dökmek
Böylelikle kan dolaşımımız hızlanıyor ve sıcak sudan dolayı genleşmiş damarlarımız içindeki kanın aktivasyonu artıyor. Yani tansiyonumuz düşmüyor ve savunma mekanizmamız güçleniyor..