PKK'ya Can Simidi Olmuş

Yediği darbelerle 2012 başlarında teslim olmaya hazırlanan örgütün “çözüm süreci”nde güçlenip yeniden eylem cesareti bulduğu bildirildi.

Eklenme Tarihi: 21 Eyl 2015
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
PKK'ya Can Simidi Olmuş

Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi, 22 Temmuz sonrası başlayan terör olaylarını analiz etti. İncelemede, sözde çözüm sürecinde cezaevlerinden salınan KCK’lıların soluğu dağ kamplarında aldığı vurgulanıp şöyle denildi: “PKK, bu süreçte militan sayısını artırdı, polis, asker pasifize edildi. İstihbarat ve güvenlik gibi önemli yerlere tecrübe ve bilgisi az kişiler atandı. PKK, alana hâkim olarak her yolu mayınladı.”

Kandil’de silah ürettiler güç Suriye’ye kaydırıldı

GÜSAM, teröristlerin bu süreçte Kandil’de “Zağra, Şiar, F300” adıyla silah ürettiğini, birçok ağır silahı da ülkeye soktuğunu kaydetti. İncelemede, “Sözde çözüm sürecinde PKK ‘kuzey cephesi’ni sağlama alıp Suriye’ye odaklandı, kanton adıyla resmi ordusu, polisi olan bir devletçik kurdu. Buradaki varlığını güçlendirdi. Ülke basını tek elde toplanıp halkın gerçeği görmesinin önüne geçildi” denildi.

Terörü artıran sebep istihbarat zafiyetidir

22 Temmuz sonrası başlayan terör olaylarını analiz eden GÜSAM, “Terör örgütü PKK, (sözde) çözüm sürecinde militan sayısını artırdı polis ve asker pasifize edildi” yorumunu yaptı.

Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (GÜSAM) güvenlik uzmanları, 22 Temmuz sonrası başlayan terör olaylarıyla ilgili analizinde en büyük sorunun istihbarat zafiyeti olduğu tespitinde bulunuldu. Bu zafiyette en önemli etkenin ‘istihbaratın politizasyonu’ olduğu vurgulandı. GÜSAM analizinde, “2011 yılının sonu 2012 yılının ilk ayları, hem kırsalda hem şehirlerde yürütülen operasyonlar sonrası PKK ağır kayıplar vermiş, şehir yapılanması çökertilmişti. Teslim olduğunu ilan edeceği anda can simidi olarak ‘Çözüm Süreci Yaklaşımı’ yardımına yetişmiş, ayrıntısını sadece iktidar içindeki dar yapının-MİT ve PKK’nin bildiği / anlaştığı, askere bilgisi verilmeyen ‘Açılım Süreci’ başlatılmıştır. ‘Açılım Süreci’ adına çok tavizkar bir döneme girildi, dağdan inip, ‘Terör saldırısına bulaşmadım’ diyen herkes şehir hayatına başladı (içlerinde bomba ve suikast eğitimi aldığını ifadesinde belirten isimler dahil)” tespitleri yer aldı.

Kandil mahkemeleri

Analize şöyle devam edildi: “Devlet kurumları öncesi halkın başvurmasının zorunlu kılındığı ’Mahalle Meclisleri’, ’Köy Komünleri’oluşturuldu ve PKK valisi, kaymakamı, müftüsü atanır olmuştur. Adli alanda ’Dağ Kadrosu’nda faaliyet yürüten örgüt mahkemeleri ’Kürdistan Hukukçular Birliği’adı altında yerel mahkeme mantığında adli sisteme dönüştü, Yargıtay görevi olarak ’Kandil Mahkemeleri’oluşturulurken, halkın tüm anlaşmazlıklarını sözde mahkemelere taşıması zorunlu hale getirildi. Örgütle mücadele yürüten tüm operasyonel şubeler, tasfiye edilirken operasyonel tecrübe ve bilgisi olmayan kişiler bu birimlerde istihdam edildi. Önleyici dinleme kapsamındaki istihbari dinlemeler çıkarılan yasalar ile imkânsız hale getirilirken takibi yapılan azılı örgüt mensuplarının takibi sonlandırıldı. Asker kışlaya çekilerek operasyon yeteneği öldürüldü.”

Alan hakimiyeti kaybedildi

GÜSAM güvenlik uzmanlarının hazırladığı raporda, “Alan hâkimiyetini güçlendiren örgüt ‘Serhildan’ (Başkaldırı) ve özerklik konularını dillendirmeye başladı. İlk denemesini Kobani olaylarında gerçekleştiren örgüt, elde ettiği güç ve devletin pasifize edilmiş konumunu da kullanarak muhafazakâr ve devletçi Kürtlere baskısını artırdı. Delik deşik olan sınırdan milyonlarca kaçak mal ülkeye sokuldu. Yeni alanlar oluştururken silah ve mühimmat aktarımına hız verdi. Kandil kamplarında Zağra, Şiar, F300 isimli silah üretimi yapmaya başlayan örgüt sınır dışındaki birçok ağır silahı (ısıya duyarlı füze, omuzdan kullanılabilen füze, tank imha silahları vb.) ülkeye soktu. Süreç sayesinde PKK kuzey cephesini sağlama alıp Suriye’ye odaklandı ve tarihinde ilk defa toprak kazanarak, kanton adı altında, polis gücü olan devletçiklerini kurdu. Ülke basını tek elde toplanarak halkın gerçekleri görmesi ve olayları anlamasının önüne geçilmiştir” denildi.