Almanya’da darbe planı yaptıkları iddiasıyla İmparatorluk Vatandaşlarına yönelik düzenlenen operasyonun “önceden basına sızdırıldığı” iddialarına ilişkin Federal Mecliste “araştırma komisyonu” kurulması talep edildi.
Siyasetçiler, ülke basınında henüz yetkili makamlarca bile açıklanmayan bazı bilgilerin polis operasyonunun hemen ardından manşetlere taşınmasına tepki gösterdi.
3 binden fazla güvenlik gücünün katıldığı “ülke tarihinin en büyük operasyonu” olarak nitelendirilen polis baskınların şüphelilere önceden bildirilmiş olabileceği iddiaları üzerinde siyasetçiler, bu iddiaların araştırılması için Federal Meclis’te bir “araştırma komisyonu” kurulmasını talep etti.
Şüpheliler Uyarıldı mı?
Birlik partileri (CDU/CSU) şüphelilerin polis baskınından önce silahlardan ve diğer delillerden kurtulmaları için uyarılıp uyarılmadıklarını bilmek istiyor.
Sol Parti Meclis Grup Başkanı Jan Korte de Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser’den (SPD) konuyla ve tutuklananlarla ilgili hükûmet adına bir açıklama yapmasını istedi.
Federal Meclis Savunma Komitesi Başkanı Marie-Agnes Strack-Zimmermann, istihbarat servisinden ayrıntıları öğrenmek için konuyu yaklaşan toplantının gündemine alacağını açıklamıştı.
Federal Başsavcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında, gözaltına alınanlar arasında, yargıç olarak görev yapan ve aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif Partili (AfD) eski milletvekili Birgit Malsack-Winkemann ile örgütün lideri olduğu düşünülen iş adamı Heinrich XIII Prens Reuss da bulunuyor.
Silah Yasası Sertleştirilecek
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser geçtiğimiz hafta sonu hükûmetin yakında silah yasalarını daha da sertleştireceğini duyurmuştu. “Zararsız kaçıklarla değil, şu anda tamamı gözaltında olan terör zanlılarıyla uğraşıyoruz” diyen Faeser, en az bin 50 “imparatorluk vatandaşının” silah ruhsatlarının hâlihazırda iptal edildiğini açıklamıştı.
“Anayasayı Koruma Yasası Sıkılaştırılmalı”
Almanya Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) Federal Milletvekili Roderich Kiesewetter, ülkede darbe planı yaptıkları iddiasıyla bazı üyelerin gözaltına alınmasının ardından, Alman anayasasının korunmasına ilişkin yasanın sıkılaştırılması çağrısında bulundu.
Federal istihbarat servislerini denetleyen Parlamento Kontrol Komisyonu Başkanı Kiesewetter, Deutschlandfunk radyosuna yaptığı açıklamada, Birlik Partilerinin (CDU/CSU) büyük koalisyon döneminde bu yasayı çıkarmak istediğini ancak Sosyal Demokrat Partinin (SPD) direnişi nedeniyle çıkaramadığını söyledi.
“Alman Federal Meclisi için daha güçlü koruma tedbiri alınması” yönündeki çağrılara da değinen Kiesewetter, meclisin yeterince korunduğunu savunarak, aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD) ve diğer radikal gruplardan gelecek tehlikelere karşı koyma gücüne sahip olduklarını ifade etti.
Gözler Ordu Mensuplarına Çevrildi
Öte yandan darbe planı yapma şüphesiyle gözaltına alınanlardan bir kısmının muvazzaf ya da eski askerlerden oluşması gözlerin ordu mensuplarına çevrilmesine neden oldu.
Federal Meclis Silahlı Kuvvetler Komiseri Eva Högl, bariz bir şekilde aşırı sağcı askerlere karşı daha kararlı adımlar atılması çağrısında bulundu.
Aşırılık yanlısı askerlerin davaların çok uzun sürdüğü eleştirisinde bulunan Högl, “İhlaller, hizmet hukuku ve ceza hukuku kapsamında tutarlı bir şekilde kovuşturulmalı ve cezalandırılmalıdır. Bu, hızlı bir şekilde yapılmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kangal” Operasyonu
Alman Anayasayı Koruma Teşkilatınca, Türk çoban köpeği olan “Kangal” ismi verilen ve “Kangal Operasyonu” (Operation Kangal) kod adıyla yürütülen gizli soruşturma, Emniyet Müdürlüğü tarafından 7 Aralık’ta düzenlenen “Gölge Operasyonu” ismiyle şafak baskını düzenlenerek icra edilmişti. Operasyonda 150’den fazla mekan basılıp aralarında tanınmış isimlerin de yer aldığı 54 şüpheli hakkında işlem yapılmış, 25 kişi de gözaltına alınmıştı.
Ülke basınında yer alan haberlere göre istihbarat servisinin her yıl operasyonlara verilecek bir isim listesi hazırladığı, bu isimlerin operasyonlara tesadüfen verildiği belirtildi.
Gizli operasyonlara verilen isimlerin gelenek olarak kolayca hatırlanabilmesi için konuyla bağlantılı olması ancak dışarıya operasyonla ilgili bir bilgi ifşa etmemesi gerektiği ifade edildi.