Şüphelinin ifadesinde hasımlarının kendisine saldırdıklarını, polislerin sivil araçla olay yerine gelmelerinden dolayı polis olduklarını anlamadığını iddia etti
İstanbul Ümraniye’de 22 Eylül’de gözaltına alınan ancak karakoldan kaçan şüpheli Yunus Emre Geçti, kendini yakalamak için peşinden gelen pols memurunun silahını alarak polislere ateş açmış, polis memuru Şeyda Yılmaz’ın ölümüne sebep olmuştu.
Katil zanlısı Geçti, gözaltına alınmış ve Anadolu Adliyesine sevk edilmişti. Tutuklama talebiyle adliyeye sevk edilen şüpheki,” ‘Görevi nedeniyle kamu görevlisini kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
‘Polis Olduğunu Görmedim‘
Eve döndüğünde hasımlayla karşılaştığını söyleyen şüpheli, hasımlarının kendisine saldırdıklarını söyleyerek, “Cebimden telefonumu ve paramı aldılar. Çıktığım kızın ağabeyleriydi. O esnada sivil araba gelmiş. Ben bu şahıslardan dayak yerken yerde silah gördüm. Sol kolumdan mermi yedim. Annemin ‘vuruldum’ diye çığlığını duydum. Orada bir varil vardı. Oradan bir silahın ucunu gördüm. Onların polis olduğunu görmedim. Üzerinde üniforma olduğunu sonra kameralardan izleyince fark ettim. O varile doğru 2 el ateş ettim. Silahı orada bıraktım ve evime doğru yürüdüm” dedi.
‘Karşımda Kadın Olduğunun Farkına Varmadım ‘
İfadesinin devamında, “Ben karşımda kadın olduğunun da farkına varmadım. Diğer yaralıları da ben yaralamadım. Ben kimseden silah almadım. Yerde gördüm. Suçlamayı kabul etmiyorum. Kasten suç işlemedim” diye konuştu. Şüphelinin avukatı, yaptığı savunmada müvekkilinin öldürme kastı olmadığını, olayın aniden geliştiğini, şüphelinin kendisinin ve annesinin de yaralandığını söyleyerek, “Yerde görmüş olduğu silahı meşru müdafaa kapsamında ateş etmiştir. Öldürme kastı yoktur” dedi.