Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alpay Azap, ülkede salgının artmasıyla sadece teoride değil, görev yaptığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi'nde hastaların tedavileriyle de ilgilendiklerini söyledi. Azap, Ankara'da vaka sayısında hızlı bir tırmanışın olmadığını ancak İstanbul'da salgın hızının diğer illere göre iki üç hafta önde olduğunu açıkladı.
"SALGINI TAMAMEN DURDURAMAYACAĞIZ"
Koronavirüsle mücadelede virüsün tamamen yok edilip durdurulamayacağını anlatan Azap, Sözcü'ye önemli açıklamalarda bulundu. Azap, “Hastalığı baskılamak için alınan önlemlerin asıl amacı, salgının kontrollü bir şekilde toplumda yayılmasını sağlamak. Yoksa biz salgını tamamen durduramayacağımızı çok iyi biliyoruz. Çin bile çok sıkı önlemler almasına rağmen bunu başaramadı. Bu biraz hastalığın bulaşma dinamiklerinden kaynaklanıyor. Bu hastalık kendinden önceki SARS koronavirüse benzemiyor. O tamamen yok edilebilmişti. Bu ise yavaşlatılabilecek” dedi.
"HIZINI KESECEK ANCAK GERİ GELECEK"
Uzun bir salgın eğrisi olacağını belirten Azap havaların ısınmasıyla virüsün hız keseceğini ancak kışın tekrar geleceğine dikkat çekti. Azap konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hız kesecek ama bu virüsün ortana kalkmasını kaybolmasını beklemiyoruz. Yaz aylarında hız kesecek ama kışın tekrar aramızda olacak. Mevsimsel grip gibi kışın göreceğiz. Bu koronavirüs de bir ‘insan koronavirüsü’ olma yolunda ilerliyor. Beklentiler bu yönde. Virüsün bir toplumda hızlı yayılmasını önleyecek şey o toplumdaki insanların bağışık hale gelmesidir. Biz buna kitle bağışıklığı diyoruz. Böyle bir enfeksiyon için toplumun yüzde 50 ila 60'ının bağışık hale gelmesi gerekir. Bunu sağlayacak bir aşı da olmayacağı için bu hastalanan kişilerle olacak. Dolayısıyla toplumun yüzde 60' hastalanana kadar biz bu salgınla uğraşmak zorunda kalacağız. Yani biz o salgın eğrisi dediğimiz hızlı tırmanmasını istemiyoruz. Daha uzun ama daha az sayıda her gün havuza yeni hasta eklendiği bir salgını hedefliyoruz. Amacımız sağlık alt yapısının hastalığa yetişmesi ve alt yapımızın kapasitemizin aşılmaması. Eğer kontrolsüz bırakırsanız İngiltere gibi, hiçbir sağlık alt yapısı yetişemez."
"SOKAĞA ÇIKMA YASAĞININ İLAN EDİLME ŞEKLİ YANLIŞTI"
Azap, sokağa çıkma yasağının 2 saat önce açıklanmasıyla 250 bin kişinin geçen Cuma gecesi sokağa dökülmesinden de ders alınması gerektiğini söyledi.
Azap “Sokağa çıkma yasağı özellikle hastalığın hızlı yayıldığı şehirler için vaka sayısı hızını yavaşlatma konusunda işimizi kolaylaştıracak bir önlem ama ilan ediliş şekli doğru olmadı. 2 saat önceden ilan edilip önce sokağa çıkma yasağı olacak deyip sonrasında onun nasıl uygulanacağı açıklanınca insanlar haklı olarak bir takım gıdalara ulaşamayacağını düşünerek sokağa döküldüler. Sosyal mesafenin korunamadığı birkaç saat yaşandı. Ama buradan da 'Bütün emekler boşa gitti ne yapsak boş' gibi düşünülmemeli. Biz elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz. Tabii ki o gecenin bir miktar etkisi olacaktır ve bunu birkaç ay içinde olarak rakamsal olarak anlayabiliriz” diye konuştu.