Bilgöl’deki 5.7 büyüklüğündeki deprem ve 46 artçısı öncesinde uyarıda bulunan Prof. Dr. Naci Görür’den yeni bir uyarı daha geldi. Erzincan- Karlıova ve Bingöl- Karlıova arasına ilişkin uyarılarda bulunan Görür, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fayı üzerinde hala 2 büyük deprem beklendiğini kaydetti. Yetkililerin uyarılarını dinlemediğinin altını çizen Görür, “Afet yönetiminden önce risk yönetimi yapılmalı” dedi.
Anka’ya değerlendirmede bulunan Görür, depremin meydana geldiği faya ilişkin şunları söyledi:
“Türkiye’de bu depremden önce nerelerde deprem olabilir diye yer bilimciler olarak Bingöl- Karlıova arasını ve Erzincan- Karlıova arasını riskli olarak gördük. Elazığ depremi de Doğu Anadolu fayı üzerinde olmuştu. Karlıova’dan başlayıp Adana’ya kadar giden hat üzerindeydi. Dolayısıyla biz Karlıova – Bingöl’ü sık sık söyledik. Deprem Karlıova’nın Kuzey Anadolu fayı kesiminde oldu. Kuzey Anadolu fayı ile Doğu Anadolu fayı Karlıova’da kesişiyor. Deprem bu iki fayın kesişme noktasında ancak Kuzey Anadolu fayı üzerinde meydana geldi.”
2 BÜYÜK DEPREM BEKLENİYOR
Depremin verdiği mesajlar olduğunu vurgulayan Görür, Erzincan- Karlıova ve Bingöl- Karlıova arasına ilişkin uyarılarda bulunarak, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fayı üzerinde hala 2 büyük deprem beklendiğini kaydetti ve “Erzincan- Karlıova arasındaki fayı hassas hale geldi. Beklenen depremi öne çekmiş olabilir. Doğu Anadolu fayı ile etkileşime girerek, Bingöl- Karlıova arasında deprem beklenen yeri de hassas hale getirmiş olabilir” dedi.
‘AFET YÖNETİMİNDEN ÖNCE RİSK YÖNETİMİ YAPILMALI’
Yetkililere “Deprem oldukları zaman afet yönetimini yapıyorlar ama çağdaş olan ve insan hayatını kurtaran bu değil” diyen Görür, şunları vurguladı: “Yapmaları gereken risk yönetimidir. Daha deprem gelmeden depremin nereden, nasıl geleceğini bilmek ve kestirmektir. Bu verileri alıp, deprem gelmeden önce riski azaltacak önlemleri almaları gerekiyor. Bizim yetkililerimiz hala bu önlemleri almıyorlar. Afet yönetiminden önce risk yönetimi yapılmalı.”
“Bize kimse bir şey sormuyor. Mavi mürekkep gibi. Hiçbir dönemde hiçbir yetkilinin bizimle ilişkileri olmuyor. Biz Marmara’daki bütün deprem araştırmalarını yaptığımız zaman da kimse bize ne yapıyorsunuz demedi. Sesimizi hükümetlere duyuramıyoruz.”