Rabia’yla Sisi’yi barıştırmak

Akif Beki yazdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yi havaalanında muhabbetle karşıladı. 12 yıl sonra Ankara’da kavuşma sevinci, yüze vurmuştu. Onca lâftan sonra ne derler, denmemişti. Mutluluklarını belli etmeme, saklama gibi bir dertleri yoktu. Aprondan el ele ayrılırken ikisinin de yüzü gülüyordu. Karşılama fotoğraflarına yansımıştı. Uçağın kapısındaki uğurlama fotoğrafı ise amorstan çekilmiş. Erdoğan’ın omuz arkasından Sisi’nin … Rabia’yla Sisi’yi barıştırmak Devamı »

Eklenme Tarihi: 06 Eyl 2024
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 06 Eyl 2024
Rabia’yla Sisi’yi barıştırmak

Akif Beki yazdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yi havaalanında muhabbetle karşıladı.

12 yıl sonra Ankara’da kavuşma sevinci, yüze vurmuştu. Onca lâftan sonra ne derler, denmemişti. Mutluluklarını belli etmeme, saklama gibi bir dertleri yoktu.

Aprondan el ele ayrılırken ikisinin de yüzü gülüyordu. Karşılama fotoğraflarına yansımıştı.

Uçağın kapısındaki uğurlama fotoğrafı ise amorstan çekilmiş. Erdoğan’ın omuz arkasından Sisi’nin yüzünü gösteriyor. Birbirlerine el sallıyorlar.

Fakat Erdoğan’ın havadaki eli, arkadan Rabia işareti yapar gibi görünmüş. Baş parmak içe kırılmış mı, değil mi; oradan bakınca Sisi’nin ne gördüğü tam anlaşılmıyor.

Çalışılmış, planlı servis edilmiş bir kareye benziyordu. Karşılamada olmayan Rabia, uğurlamada ortaya çıkmıştı.

AK Parti sitesinden A Haber’le Yeni Şafak’a, “Sisi’ye Rabia’lı uğurlama” diye öne çıkarıldı.

“Kardeşim Sisi”nin de Rabia’yla uğurlandığından haberi var mı, bilmiyoruz. O hâlâ gayet kardeşâne duygularla karşılanıp aynı sevgi dolu bakışlarla uğurlandığını sanıyor olabilir.

Çünkü Cumhurbaşkanlığı ve İletişim Başkanlığı ile Erdoğan’ın resmi X hesaplarında o kareyi bulamadım, son baktığımda yine yoktu.

İç kamuoyuna gereken mesaj, güya içe dönük kanallardan verildi. Ama bir dakika!

Ya Sisi’nin de bu algı çalışmasından haberi olursa!

Ayrıca iç kamuoyunu, Rabia’yı soranları, Mursi’nin çabuk unutulmasına kızanları avutur mu? Zor.

İki tarafa da yaranamama, bir elle yapılanı öbürüyle bozmuş olma ihtimâli daha yüksek.

Bu sene kaybettiğimiz rahmetli Erkan Yolaç, TRT’de Evet-Hayır Yarışması sunar; yarışmacıları Mehter Marşı’yla karşılayıp İzmir Marşı’yla uğurlardı.

Evet-Hayır Yarışması’nda da değiliz ki.. Sisi’yi Mehter Marşı’yla karşılayıp İzmir Marşı’yla uğurlamış gibi yapasınız?

“Aziz misafir gelmiş; şeker, şerbet ez hanım” coşkusuyla karşılanmasa hadi neyse…

Giderken de eli boş gitmedi. Ankara’dan, koltuğunun altında hediye olarak 17 anlaşmayla gönderildi.

“Darbeci diktatörle görüşmeme, aynı masaya oturmama, iş tutmama” keskinliğinden İHA-SİHA pazarlama ilişkisine istif bile bozmadan geçilmese belki anlatılırdı.

Onu da, bunu da “ilkeli duruş” olarak sunma rahatlığı, kafaların karışmasını engellemiyor.

Rabia fotoğrafı gibi sözde ince kurgular, vaziyeti kurtarmaya hiç yeter mi?

Kafaları daha beter karıştırmaktan, mesaj kirliliğine yol açmaktan başka neye yarar…

Sisi’yle barışmaya diyecek yok, yanlıştan dönülüyor.

Fakat iç siyasete göz kırpmak uğruna, Rabia’yla dostça uğurlamak başka. Katliamların sembolü Rabia’yla “kardeşim Sisi”yi barıştırmaktır. İşte orada durun.

Attığınız taş, ürküttüğünüz kurbağaya değmez; bu bir.

Sırf kuyruğu dik tutuyormuş gibi yapmak için Rabia’yı harcamış, içini boşaltmış olursunuz; iki.

İçeriye ayrı, dışarıya ayrı oynamaktansa… 100 dolardaki portresinden tanıyacağınız Benjamin Franklin’in sözüyle dürüstlük, en iyi politikadır; etti mi size üç!