Ramazan Orucu İle İlgili Bilgiler

Eklenme Tarihi: 01 Haz 2017
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Ramazan Orucu İle İlgili Bilgiler

İbadetlerde niyet önemlidir. Orucun sahih olması için niyet etmek şarttır. Niyetsiz oruç makbul değildir. Niyet esasen kalp ile olur. Yani geceleyin ertesi gün oruç tutacağını kalbinden geçiren kimse niyet etmiş demektir. Oruç tutmak düşüncesi ile sahur yemeğine kalkan kimsenin bu düşüncesi de niyettir. Oruca kalp ile niyet etmek yeterlidir. Ancak kalp ile yapılan bu niyeti dil ile söylemek daha iyidir. Bu sebeple, oruç tutacak olan kimse, hem içinden niyet etmeli, hem de dili ile “Niyet ettim Ramazan-ı Şerif’in yarın ki orucuna” diye söylemelidir. Oruç için niyetin vakti, akşam namazı vaktinin girmesi ile birlikte başlar.

Ramazan orucu, günü belirlenmiş adak ve nafile oruçlarda niyet, öğle namazına yaklaşık bir saat kalana kadar devam eder. Bunların dışında ki kefaret, kaza ve günü belirlenmemiş adak oruçlarında ise imsaktan önce niyet edilmesi gerekir.

Orucun Zamanı

Oruç aslen imsaktır. Kendini tutmak, engellemek, el çekme, geri durma anlamlarına gelen imsak, dini bir kavram olarak, ‘tan yerinin ağarmasından (fecr-i sadık), güneş batıncaya kadar yemeden, içmeden ailevî münasebetten ve diğer orucu bozan şeylerden uzak durmak’ demektir.

Oruç yasaklarının başladığı fecr-i sadık, yani tan yerinin ağarması, ‘imsak’ vaktidir. Bununla yatsı namazının vakti çıkmış, sabah namazının vakti girmiş olur. Bu vakit aynı zamanda sahurun sona erip, orucun başladığı vakittir. Oruç yasaklarının sona erdiği güneşin batma vaktine ise ‘iftar’ denir. Bu vakitle birlikte akşam namazının vakti girmiş olur. Gündüz ve gecenin tam olarak teşekkül etmediği yerlerde, imsak ve iftar vakitleri, takdirle belirlenir.

Ramazan Orucu Kimlere Farzdır?

Akıllı, ergenlik çağına ulaşmış ve oruç tutmasına engel bir mazereti olmayan her Müslüman’ın Ramazan orucunu tutması farzdır.

Oruç Tutmamayı Mübah Kılan Bazı Özürler

• Yolculuk: Yolculuk, Ramazan ayında oruç tutmamak için ruhsat olarak kabul edilmiştir. En az üç günlük (saat hesabıyla on sekiz saatlik) bir yere gidecek olan kimse, oruca niyet etmeyebilir.

• Hastalık: Bir hasta öleceğinden veya aklının gitmesinden veya hastalığının artmasından veya uzamasından korkacak olursa, oruç tutmayabilir ve tutmuş olduğu orucu bozabilir. Sonradan iyileşince tutamadığı günleri kaza eder. Bununla beraber yalnızca bir kuruntuya bağlı korku yeterli değildir. Uzman olan Müslüman bir doktor tarafından durumu incelenmelidir.

• Hayz ve Nifas Hali: Bir kadın Ramazan’da hayz görmeğe başlarsa veya çocuk doğurursa, orucu bozulmuş olur. Artık hayz günlerinde ve lohusalık müddetinde oruç tutamaz, caiz değildir.

Yaşlılık ve Ağır Hastalık Sebebiyle Oruç Yerine Fidye Verilmesi

Yaşlılıktan ve iyileşme ümidi olmayan hastalıktan ötürü oruç tutmaya gücü yetmeyen kişi, her gün için sadaka-i fıtır miktarı fidye verir. “Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir”1 ayetinde olduğu gibi, bu şekilde olup da oruca güç yetiremeyenlerin, oruç tutmayıp fidye vermeleri gerektiği hükme bağlanmıştır.

• Fidye Nasıl Verilir?

Fidye Ramazan’ın başında verilebileceği gibi, sonra da verilebilir. Birçok fakire verilebileceği gibi, bir fakire de verilebilir. Bunun için otuz günün fidyesi, (yemek yedirmek) sureti ile de ödenebilir. Şöyle ki, her günün orucuna bedel fakire sabah-akşam doyacak kadar yemek yedirilmesi yeterli olur. Fakat bu kimseler ileride oruç tutabilecek duruma gelirlerse tutamadıkları oruçları kaza etmeleri gerekir. Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar sadaka sayılır.

Unutarak Yemek, İçmek Orucu Bozar mı?

Unutarak yemek, içmek orucu bozmaz. Peygamber Efendimiz, “Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yer, içerse orucunu tamamlasın, bozmasın. Çünkü onu, Allah yedirmiş, içirmiştir.”2 buyurmuştur.

Oruç Kefareti Ne Demektir ve Nasıl Ödenir?

Ramazan orucunun mazeretsiz olarak bozulması durumunda hem kefaret hem de bozulan orucun kaza edilmesi gerekir. Oruç kefareti iki Kamerî ay veya 60 gün ara vermeksizin oruç tutmaktır. Buna gücü yetmeyen, 60 fakiri bir gün ya da bir fakiri 60 gün doyurur. Hayz olan bayanlar ise bu günlerinde kefaret oruçlarına ara verirler. Bu durumlarından çıkar çıkmaz ara vermeden kefaret oruca devam ederek 60 günü tamamlarlar.

Şafii mezhebine göre mazeretsiz olarak Ramazan orucunun yeme- içme ile bozulması durumunda kefaret değil sadece kaza gerekir.

ORUCU BOZAN VE KAZA GEREKTİREN DURUMLAR

1-Burnuna ilaç çekmek

2-Abdest esnasında ağzına ve burnuna su alırken kendi elinde olmayarak boğazına su kaçmak.

3-Unutarak yiyip içtikten sonra orucunun bozulduğunu zannederek yiyip içmeye devam etmek.

4-Kendi isteği ile ağız dolusu kusmak.

5-Ağız dolusu gelen veya kendi isteğiyle getirdiği kusuntuyu mideye geri çevirmek.

6-Kendi isteği ile içine veya genzine duman çekmek. Kendi isteği ile olmazsa oruç bozulmaz.

7-Güneş batmadığı halde battı zannederek iftar etmek.

8-İmsak vakti geçtiği halde daha vakit vardır zannederek yemeye devam etmek.

ORUCU BOZAN VE KEFARET GEREKTİREN DURUMLAR

1- Bilerek yiyip içmek.

2- Cinsel ilişkiye girmek.

3- Ramazan’da, kaza gereken bir şey yaparak orucunu bozanın, bu Ramazan’ın başka gününde de bu şeyi, nasıl olsa kefaret gerektirmiyor diye kasıtla yine yapması.

4- Sigara içmek.

5- Gıybet, sürme çekmek ve kan aldırmak gibi, orucu bozmadığı iyi bilinen şeyden sonra, oruç bozuldu zannederek yiyip içmek.

Bayram Günü Oruç Tutulur mu?

Senenin beş gününde oruç tutmak tahrimen yani harama yakın şekilde mekruh sayılmıştır. Bu günler Ramazan Bayramı’nın ilk günü ile Kurban Bayramı’nın dört günüdür.

Bu günlerde tutulan oruç yine oruç olmasına rağmen yenirse kazası lâzım gelmez. Zira kendisi mekruh olan şeyin borç olması makul olmaz.*

1.Bakara Suresi – 184

2.Buhari, Savm 26

*Ömer Nasuhi Bilmen’in Büyük İslam İlmihali ve Yusuf Kerimoğlu’nun Emanet ve Ehliyet kitabından derlenmiştir.