Restorasyon çalışmalarında "ustalaşma" şartı aranmayacak

Eklenme Tarihi: 30 Mar 2022
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Restorasyon çalışmalarında "ustalaşma" şartı aranmayacak

Resmi Gazete’de yayımlanan değişikliğe göre restorasyon çalışmalarda gerekirse “ustalaşma” şartı aranmayacak. Kararnamenin “Personel istihdamı, çalıştırılması ve özel gelir” başlıklı maddesi esnetildi. Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı’na ilişkin kararnamede dün yapılan ve Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklikle başkanlığın görevlerine bir yenisi daha eklendi. Cumhurbaşkanlığı yönetimindeki saray ve müzelerin işletilmesi ve restorasyonun yapılması gibi görevler üstlenen başkanlık, artık cumhurbaşkanının onayıyla yeni müze kurabilecek, kamu kurum ve kuruluşlarının müzelerinin yönetimini devralabilecek. Başka bir ifadeyle, belediyelerin ya da üniversitelerin bünyesinde bulunan müzeler, sadece cumhurbaşkanı imzası ile başkanlığa devredilecek, işletilmesi ve restorasyonu gibi görevler başkanlıkça yürütülecek.

Değişiklikler arasında müzelerin devredilmesi dışında dikkat çeken bir diğer değişiklik de “belgesiz zanaatkâr” düzenlemesi oldu. Cumhuriyet'in dikkati çektiği kararnamenin “personel istihdamı, çalıştırılması ve özel gelir” başlıklı maddesinde, “Bakım, onarım ve restorasyon ile tarihi fabrikalarda ustalık gerektiren işler için zanaatkâr olarak çalıştırılacaklarda çıraklık, kalfalık ve ustalık belgeleri aranır” şartı bulunuyordu. Değişiklik ile belge istemi esnetilerek, “Bu şarta uygun çalıştırılacak zanaatkar temin edilememesi halinde söz konusu işlerde zanaatında ustalaşmış ve temayüz etmiş olmak şartıyla belge aranmaksızın da zanaatkâr çalıştırılabilir” hükmü eklendi.

Böylece, restorasyon çalışmalarında, kriterleri belirlenmeyen “ustalaşmak” şartı yetkililer tarafından uygun görülürse belgesiz isimler de yer alabilecek.

GEÇMİŞ YILLARDA YAŞANAN RESTORASYON FACİALARI

Belgesiz kişilerin önünün açılması, yakın dönemde yaşanan restorasyon facialarını yeniden gündeme getirdi. Geçmiş yıllarda yaşanan facialardan bazları şöyle:

- Saraya pencere: Bin yıllık geçmişi olduğu değerlendirilen Tekfur Sarayı’na restorasyon sonucu ahşap pencere, alüminyum korkuluklar eklendi.

- Camiye cam kaplama: İstanbul’da bulunan, sekizgen yapılı ve kubbeli Süheyl Bey Camisi restorasyon sonucu camla kaplandı.

- Taş camiye sıva: İstanbul Fatih’teki Meslevihane Camisi yığma taştan inşa edilmesine karşın sıva çekilerek beyaza boyandı.

- Şifahaneye otomatik kapı: Mimar Sinan’ın eseri olan Atik Valide Külliyesi’nin şifahanesi tamamen camla kaplanırken iç bahçesine otomatik kapılar konuldu.

- Mozaiklere zarar: Dünya’nın ikinci büyük mozaik sergileme alanı olan yeni Hatay Arkeoloji Müzesi’nde bulunan mozaikler orijinalliklerini yitirdi.

- Çeşme yıkıldı: İstanbul’daki Sokullu Mehmed Paşa Çeşmesi’nin bir kısmı restorasyon firması tarafından yıkıldı.

- Pirinç Han’a çelik kapı: Bursa’daki Pirinç Han’a çelik kapı takıldı.

- Kaleye PVC pencere: Mersin’deki Mamure Kalesi’nde PVC pencere kullanıldı.

- Antik tiyatroya beyaz mermer: Aspendos Antik Tiyatrosu’nun restorasyonu sırasında orijinal koyu gri yerine beyaz mermer kullanıldı. Bakanlık, durumu “zamanla eskisi gibi olacak” ifadesiyle savundu.

- Güneş saatine badana: Üsküdar’daki Abdullah Ağa Camisi’nin minaresindeki 259 yıllık güneş saatine badana yapıldı.

- Galata’ya hilti: Galata Kulesi’ndeki restorasyon sırasında iki işçinin hilti kullanarak duvarı delmesi kamuoyunun tepkisini çekti.