Ruhani'den ABD'ye 'yaptırım' çağrısı

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, müzakerelerden daha iyi bir yol olmadığını belirterek, "Müzakere masasına dönün, yaptırım uygulamayın, yaptırım ve tekfir bir sikkenin iki yüzü gibidir." dedi.

Eklenme Tarihi: 25 Eyl 2018
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Ruhani'den ABD'ye 'yaptırım' çağrısı

Birleşmiş Milletler (BM) 73. Genel Kurulu'na hitap eden Ruhani, nükleer anlaşmanın on yıl süren diplomatik çabaların ve yoğun görüşmelerin sonucu olduğunu ifade ederek, ABD'den müzakere masasına dönmesini istedi.

Ruhani, dünyanın bazı devletlerin uluslararası kurumlara ve değerlere karşı keyfi davranışından ve umursamazlığından muzdarip olduğunu dile getirerek, "Dünyanın güvenliği, ülkelerin koordinasyonu ve iş birliği sayesinde en az maliyetle mümkündür." şeklinde konuştu.

Dünyada radikal milliyetçiliği ve yabancı düşmanlığını güçlendirerek ve uluslararası kuralları ayaklar altına alarak çıkarını koruyabileceğini düşünen yöneticiler olduğunu söyleyen Ruhani, "Uluslararası kurallara aykırı olarak, birçok tarafın üzerinde uzlaştığı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından onaylanan bir anlaşmayı bozan ABD, İran'dan ikili müzakere talebinde bulunuyor. Hangi kriterlere göre, nasıl bir devletle konuşacağız? Her türlü diyalog ve müzakere BMGK 2231 sayılı kararına göre olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

"Devirdiğiniz müzakere masasına dönün, yaptırım uygulamayın, yaptırım ve tekfir bir sikkenin iki yüzü gibidir." diyen Ruhani, "Tekfirde insani düşünceler inkar ediliyor, yaptırımda ise insani yaşam ve refah yok sayılıyor. Müzakere için iki kişilik fotoğraf karesine gerek yok. Bu aynı ortamda birbirinin konuşmasını işitmek şeklinde de olabilir." görüşlerini paylaştı.

Müzakerelerden daha iyi bir yol olmadığına dikkati çeken Ruhani, müzakerenin kesildiği yerden ve ahdini bozan kişi tarafından başlatılabileceğini, bunun yolunun da uluslararası ahlak ve hukuku ihlal eden insafsızca yaptırımları sonlandırmaktan geçtiğini kaydetti.

ABD'yi hükümet olduğundan habersiz bir hükümet, kendinden önceki yönetimin vaatlerini ve anlaşmasını bozan bir yönetim olarak tanımlayan Ruhani, Trump'ın uzmanların görüşüne değer vermediğini savundu.

ABD'nin diğer devletlerden de anlaşmayı bozmalarını ve kanunları çiğnemelerini istediğine işaret eden Ruhani, uluslararası güvenlik meselesinin ABD'nin iç siyasetinin bir oyuncağı olmadığını söyledi.

BM'nin hiçbir ülkenin sorumluluktan kaçmasına izin vermemesi gerektiğini vurgulayan Ruhani, uluslararası kurumların kayıtsızlığı ve etkisizliğinin dünya barışı için bir tehdit olabileceğini ifade etti.

ABD'nin İran'a karşı tutumunun ilk günden yanlış olduğunu belirten Ruhani, vaade karşı vaat, bozmaya karşı bozma, tehdide karşı tehdit, adıma karşı adım ve söze karşı söz ilkesiyle hareket ettiklerini vurguladı.

İran'ın siyasetinin açık olduğunu ve ne savaş, ne yaptırım, ne zorbalık ne tehdit, sadece ahde vefa ve yasalara bağlılık istediklerini ifade eden Ruhani, "ABD güçlü olduğu için haklı olduğunu zannediyor. Ancak güçten anladığı meşruiyet değil zorbalıktır. ABD'nin yaptırımları sadece İran'a değil diğer ülke halklarına da zarar veriyor." görüşlerini dile getirdi.