Sabah Namazına Kalkamayan Kişi Oruç Tutabilir Mi?

Ramazan ayına sayılı vakitler kala birçok kişinin aklındaki en merak edilen soruların cevabını Furkan Haber ekibi olarak yanıtlıyoruz.

Sabah Namazına Kalkamayan Kişi Oruç Tutabilir Mi?
16 Nis 2021 16:53:22

Sabah namazına kalkmayan oruç tutabilir mi? Sahurun önemi nedir? Soruların detaylarını haberimizden okuyabilirsiniz.

Sabah Namazına Kalkmayan Oruç Tutabilir Mi?

Niyet etmek orucun şartlarındandır. Niyetsiz oruç sahih değildir. Kalben niyet etmek yeterli ise de niyeti dil ile ifade etmek menduptur. Oruç için sahura kalkılması da niyet sayılır.

Hanefilere göre oruç niyetleri 2’ye ayrılır;

Ramazan orucu, belli günlerde tutulmak üzere adanan adak (nezire) oruçları ile nafile oruçlar için niyet etme vakti, güneşin batması ile ertesi gün tepe noktasına gelmesi öncesine kadarki süredir. Ancak imsaktan sonra yapılacak niyetin geçerli olması için bu vakitten itibaren bir şey yenilip içilmemiş, oruca aykırı bir iş yapılmamış olması gerekir. Aksi takdirde gündüz niyet caiz olmaz. Ramazan’ın her günü için ayrı niyet edilmesi gerekir. Ancak Hanefi dışındaki mezheplerce nafile dışındaki oruçların niyetleri imsak vaktinde bitmektedir.

Kaza, kefaret ve bir zamana bağlı olmaksızın adanan oruçlar için gün batımından itibaren en geç imsak vaktine kadar niyet edilmiş olmalıdır. Bu tür oruçlara niyet edilirken, “falanca kaza, kefaret veya adak orucuna” şeklinde belirtilmesi gerekir.

Şafiî mezhebine göre ise nafile dışındaki tüm oruçlara geceden niyet edilmelidir. İmsak vaktine kadar niyet edilmemişse o günün orucu geçerli olmaz. Nafile oruçlara ise güneş tepe noktasına gelmeden öncesine kadar niyet edilebilir.

Ramazan ayında bir Müslümanın sahura kalkamaması veya sabah namazını kılamaması, oruç tutmasına engel sayılmaz. Buna göre oruca devam etmesi gerekir. Eğer oruç tutmaması gerektiiğini zannederek o gün oruç tutmamışsa, Ramazan orucunu bitirdikten sonra bir gün kaza orucu tutması gerekir.

Sahurun Önemi Nedir?

Sahur yemeği, oruç tutacak kişilerin imsak vaktinden önce gece yedikleri yemektir. Peygamber efendimiz sahur yemeğine kalkmış ve bunu ümmetine de tavsiye etmiştir. Resûl-i Ekrem (s.a.s.), sahur yemeğinde "bereket" (Buhârî, Savm, 20) olduğunu ifade etmiş ve sahur yemeğinin, Müslümanların orucu ile ehl-i kitabın orucu arasındaki en önemli farklardan biri olduğunu belirtmiştir (Müslim, Sıyâm, 46).

Efendimizin sahurla ilgili söz ve uygulamalarından hareketle fakihler, sahura kalkmanın ve sahur yemeğini geciktirmenin sünnet olduğunu söylemişlerdir. Âlimler, sahurun oruca dayanma gücü verdiğini, maddi-manevi bereketlere vesile olacağını bildirmişlerdir. Çünkü kişi sahura kalkmakla seher vaktini uyanık geçirmiş ve bu vakitte hem dua hem de istiğfar etmek suretiyle cennet ehlinin özelliklerine sahip olur.

“Onlar seher vakitlerinde Allah'tan bağışlanma dilerlerdi.” (Zâriyât, 51/18).

Bu şekilde manevi lezzetlerle başlanan oruç daha canlı, daha şevkli tutulur. Bu tür maddi-manevi bereketleri olan sahur, ihmal edilmemelidir.



0 Yorum

Yorum Yaz