Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi günlük en fazla 2300 mg sodyum yani yaklaşık olarak 5500 mg tuz tüketilmesini önermektedir. Tuzun, özellikle de sodyumun yeterli miktarlarda tüketimi gerekli olmasına rağmen, çok fazla tuz tüketimi durumunda vücutta ciddi dengesizlikler ve bir çok ciddi hastalığın görülme riski artmaktadır. Fazla tuz tüketiminin vücutta yol açacağı başlıca zararlar şunlardır:
1. Yüksek Kan Basıncı (Hipertansiyon)
Kan basıncı, kanın arterlerin (atardamarlar) duvarlarına kalbinizin her atışında ne kadar basınç uyguladığını gösteren bir işarettir. Vücuttaki kan hacmi vücut içindeki devir daim halinde olan kan miktarını ifade eder ve kan basıncını belirleyen önemli bir faktördür. Böbreklerin idare edebileceğinden daha fazla miktarda tuz tüketilmesi durumunda fazla tuz suyu tutar ve kan hacmi artar. Bu da kan basıncının artmasına neden olur. Yüksek kan basıncı ciddi sağlık problemlerine neden olur ve ciddi bir erken belirti de göstermez. Yani içinde bulunduğunuz durumun farkında olmayabilirsiniz.
2. Kalp Hastalıkları ve Felç
Çok fazla tuz tükettiğinizde ve kan basıncınız çok yüksek olduğunda, zamanla ekstra baskı damarlarınızı daha az elastik hale getirebilir ve plak adlı yağ tabakalarının veya çöküntülerinin oluşmasını sağlayabilir. Bu da damar sertleşmesine ve tıkanıklığına neden olur. Damar sertleşmesinde damarlar daralarak ve duvarları kalınlaşarak kalbin daha zor çalışmasına ve sonuçta kalp krizi, kalp yetmezliği ve felç riskinin artmasına neden olur. Harvard Halk Sağlığı Okulu’na göre fazla tuz tüketimi felç riskini %23, kalp hastalıklarını ise %14 oranında artırmaktadır.
3. Vücudun Su Tutması
Sodyum doğal olarak suyu çektiği için, fazla tuz tüketimi vücudun sıvıları tutmasına neden olur. Vücudun suyu tutması rahatsızlık vermekle kalmaz, uzun vadede sağlığınız için tehlikeli olabilir. Belirtileri şunlardır:
· Ellerde ayaklarda ve bileklerde terleme
· Eklem sertliği
· Hızlı kilo alımı
· Kiloda ani dalgalanmalar
· Karın bölgesinin genişlemesi
Vücudun kronik olarak su tutması kalp yetmezliğine, böbrek hastalıklarına, akciğer hastalığına ve eklem yangısına sebep olabilir.
4. Dehidrasyon (Sıvı Kaybı)
Bol su tükettiyseniz fazla sodyum alsanız bile su tutulması görülebilir, fakat yeterli su almadığınızda ya da vücutta bir rahatsızlığınız varsa veya ilaç kullanıyorsunuz idrarınıza çok fazla su geçebilir bu da dehidrasyona (su kaybı) neden olabilir. Bu durumda vücudunuza aldığınız fazla sodyum hala dengeleyebilmek için suya ihtiyaç duyar fakat yemeğinizde yeterli su yoksa vücudunuz bu su ihtiyacını hücrelerden çekerek karşılamaya çalışır. Bunun sonucu da aşırı susama, bulantı, halsizlik, mide krampları, kusma ve ishal vakaları görülebilir.
5. Osteoporoz (Kemik Erimesi)
Sodyum vücudun kalsiyum emilimini ve kullanımını engeller. Bunun sonucu olarak da kemik kütlesinin kaybolmasına ve kemiklerdeki gözenek miktarının artmasına neden olur. Menopozdan sonrası kadınlar, diyabetliler ve kemik erimesi riski taşıyan yaşlılar tuz tüketimi konusunda oldukça dikkatli olmalıdırlar. Fazla tuzlu bir beslenme kemiklerde kırılma riskini ciddi oranda artırır ve diğer iskeletsel deformasyonlara neden olur.
6. Böbrek Bozuklukları
Vücutta kullanılmayan fazla sodyum ve kalsiyum idrara karışır. Bu da böbreklerin süzme yükünü artırır ve kristal oluşma ihtimalini yükseltir. Artan kan basıncı ve kan hacmi de böbreklere fazlasıyla zarar vermektedir. Ayrıca, fazla sodyum tüketimi idrara kalsiyum karışımın neden olur ve bu da böbrek taşlarının oluşumuna neden olur
7. Sindirim Hastalıkları
Sodyum vücutta kanın ve diğer sıvıların asit baz dengesini ayarlar. Çok fazla tuz asitlerin geri akışını tetikleyerek mide ekşimesine neden olur ve uzun vadede üst sindirim sistemine zarar verir. Çalışmalar fazla tuzlu yemek yeme alışkanlığının oniki parmak bağırsağı ve mide ülserinin ve kanser riskinin artmasına neden olur.
8. Elektrolit ve Hormon Dengesizlikleri
Fazla sodyum hem elektrolit hem de hormon dengesini bozabilir. Aşırı sodyum alımı sinir iletilerinin taşınmasını engelleyebilir ve baş dönmesi, kas krampları ve titreme gibi semptomları açığa çıkarabilir. Ayrıca algılamada bozukluğa, kafa karışıklığına ve depresif belirtilere yol açabilir.