Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı ‘2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’ verileri Türkiye’nin hastaneye gidişinde çarpıcı verileri ortaya koydu. 2022 verilerine göre, toplam hekime müracaat sayısı bir önceki yıla göre yüzde 26 artarak 854 milyon 328 bin 324 olarak gerçekleşti. Bu oran 2021 yılında 675 binlerdeydi. Rapora göre, bir yılda bir kişinin hekime başvuru oranı ise 10 olurken, bu rakam OECD ülkelerinde ortalama 7’lerde kalması dikkat çekti. Bu durum ‘rekor’ olarak değerlendiriliyor.
Sağlık Bakanlığı ‘2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nı yayımladı. 2022 verilerine göre, toplam hekime müracaat sayısı bir önceki yıla göre yüzde 26 artarak 854 milyon 328 bin 324 olarak gerçekleşti. 2022 yılında hekime müracaatın yüzde 39.9’u birinci basamak sağlık kurumlarına yapılırken, yüzde 60,1’i ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarına yapıldı.
Rapora göre, bir yılda bir kişinin hekime başvuru oranı ise 10 olurken, bu rakam OECD ülkelerinde ortalama 7’lerde kalması dikkat çekti. Uzmanlar “Ekonomik kriz ve kötü beslenme hastalıkları tetikledi. Ayrıca kışkırtılmış sağlık hizmeti, 5 dakikadan daha az süre hastaya ayrılması, nitelikli sağlık hizmetinin bozulmasına, hastanın tedavi sonucu alamamasına yol açtı. Tüm bunlar hekime başvuruları artırdı” dedi.
BİR YILDA YAKLAŞIK 200 MİLYON ARTIŞ
Bebek ölüm hızı, gerçekleşen doğum oranları, sağlık personel sayısı, hastane yatak sayısı, ilaç istatistikleri gibi verilerin yer aldığı ‘Sağlık İstatistikleri Yıllığı’ önceki gün yayımlandı. Verilere göre, hekime başvuru sayısı 2021 yılında 675 binlerde iken 2022’de 854 milyonu aştı.
Hekime müracaatın büyük çoğunluğunu da ikinci ve üçüncü basamak (eğitim araştırma, üniversite ve devlet hastaneleri) sağlık kurumlarının oluşturması dikkat çekti. 2022 yılında aile hekimliğine başvuru 332 bin 907 oldu ve birinci basamakta kişi başı hekime başvuru oranı 4’te kaldı. BirGün’den Sibel Bahçetepe’nin aktardığına göre ikinci ve üçüncü basamakta hekime başvuru oranı toplamı ise 513 bin 615 olarak belirtilirken, bu alanda kişi başı hekime başvuru oranı da 6 olarak yer aldı.
‘SAĞLIK SİSTEMİNİN BOZULDUĞUNUN GÖSTERGESİ’
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eş Başkanı Kubilay Yalçınkaya, 854 milyon kişinin sağlık kurumlarına ayaktan başvurduğunu, bu oranın bu yıl bir milyara yaklaşmasının tahmin edildiğini anımsatarak “Ülke nüfusunun bir kısmının SGK ve GSS kapsamında hiç hekime gitmediğini de varsayarsak bazı kişilerin yılda 20-30 kez hekime gittiğini gösterir ki bu da sağlık sisteminin çok ciddi bozulduğunun da göstergesidir. Bir kişi ya sağlık kurumuna gidip gidip tedavi olamıyordur ya da kronikleşen hastalıkları olmuştur. Şifa bulamadığını da gösterir” dedi.
‘AYAKTAN BAŞVURULARDA YÜZDE 26’LIK ARTIŞ VAR’
Yalçınkaya, özetle şunları söyledi:
“Bu rakamlara yatarak başvuruyu ekleyince daha devasa sayılar ortaya çıkacaktır. Ayaktan başvurularda yüzde 26’lık artış var. En fazla artış da özel polikliniklerde ve aile hekimliğinde görülüyor. Bunlar da şunu gösteriyor. Hekime başvuramayan, MHRS’den randevu alamayan hastalar ya aile hekimine gitmiş ya da özel sağlık kurumuna. Sağlık sistemi tıkanma noktasında. Bu kadar çok hekime başvuruyu sağlık altyapısı da da finansmanı da kaldırmaz. Bir toplumun beslenme alışkanlığını düzeltilmezse, bağışıklık sistemi desteklenmezse hastalanma oranı da artacaktır.”
‘SAĞLIK POLİTİKALARI TOPLUMU İYİLEŞTİRMİYOR’
Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ise şunları söyledi:
“Basamaklandırma sistemi getirilmediği için iki ve üçüncü basamakta aşırı yığılmalar oldu. Bu oranı tersine çevirmezsek, aile hekimliğine başvuruları yüzde 70-80’lere çıkaramazsak, sorun artarak devam edecektir. Ne yaparsanız yapın bunu engelleyemezsiniz. Uygulanan sağlık politikalarının topluma bir faydası olmadığının da göstergesi. Demek ki uygulanan sağlık politikası toplumu iyileştirmiyor aksine hastalandırıyor. Sağlıklı bir toplum olsak, koruyucu sağlık hizmeti daha iyi olsa, insanlar sağlıklı ve dengeli beslenebilse bu kadar çok hastalanıp o kadar doktora gitmeyiz.”