“İslamcılık” akımının teorisyeni olarak da bilinen, bir Ermeni komitacının 6 Aralık 1921 günü Roma’da katlettiği Osmanlı İmparatorluğunun ünlü devlet adamlarından Said Halim Paşa kimdir, hayatı ve eserlerine dair ayrıntıları sizler için derledik…
Said Halim Paşa, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde etkili bir siyasetçi ve devlet adamı olarak öne çıkmıştır. 19 Şubat 1863 tarihinde Kahire’de doğan Said Halim Paşa’nın asıl adı Mehmet Said Bey’dir. Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın dört oğlundan biri olan Mehmet Abdülhalim Paşa‘nın oğludur. Said Halim Paşa, ailesinin etkisiyle genç yaşta siyasi hayata adım atmıştır.
Said Halim Paşa, eğitiminin ilk ve orta tahsilini Kahire’de özel olarak yaptı, Arapça, Farsça, İngilizce ve Fransızca öğrendi. Özel öğretmenler eşliğinde başlayan Said Halim Paşa, İsviçre’de Siyasal Bilimler, Felsefe ve Hukuk öğrenimi görerek 1887 yılında mezun olmuştur.
1888’de İstanbul’a geldi ve Şura-yı Devlet üyeliğine getirildi. Daha sonra Jön Türklerle ilgisi nedeniyle önce Mısır’a, sonra da Avrupa’ya gitmek zorunda kaldı. 1908’de Abdülhamid’in tahttan indirilmesinden sonra İstanbul’a döndü ve bir süre sonra Şuray-ı Devlet başkanlığına getirildi (1912). Bir yıl sonra görevinden istifa etti ve önce İttihad Terakki sekreterliğine, arkasından da Hariciye Nazırlığına getirildi. Aynı yıl içinde Sadrazam oldu.
Paşa, 1919 yılında taraftar olmadığı bir savaşın sorumlusu sayılarak Malta’ya sürgün edildi. 1921’de tahliye edildi. Önce Sicilya’ya geçti. İstanbul’a gelme isteği reddedilince Roma’ya yerleşti. Burada 6 aralık 1921’de bir Ermeni kurşunuyla hayatı son buldu. Suikast, Ermeni Devrimci Federasyonu (Taşnak) adlı bir örgüt tarafından gerçekleştirildiği iddia edilmiştir.
Dirisine verilmeyen müsaade ölüsüne verildi ve İstanbul’da Sultan Mahmut türbesinin bahçesine gömüldü. Buhranlarımız ana başlığı altında belli başlı problemlerimizi konu edinen bir eseri dilimizde yayınlandı.
“Fikir adamı kimliği devlet adamı kimliğinin önüne geçti”
“Çok okuyan, geniş kültür sahibi bir devlet adamı olan Said Halim Paşa, kibar, alçak gönüllü, iyi ahlaklı, nazik ve dürüst bir kişi olarak tanınmıştır. Edebiyata, sanata çok düşkündü, bu anlamda muazzam bir koleksiyonu vardı. Sanatçılara her zaman kol kanat gerdi, mesleklerinde daha iyi noktalara gelmeleri için onlara destekte bulundu. Dönemin önemli fikir adamlarındandı. İslamcılık hareketinin teorisyeni olarak kabul edilir. O dönemde ülkenin krizden çıkışını milli değerlere bağlılıkta görüyordu. Ama Batı’nın da ilminin alınması gerektiğine inanıyordu. Bu anlamda birçok kültürel soruna el attı ve getirdiği çözümler hala değerini ve geçerliliğini sürdürüyor. Said Halim Paşa, Batı medeniyetini ve sosyal hayatını yakından tanımasına rağmen kendi kültür ve medeniyetine bağlı aydın bir fikir adamı olarak kalmıştır. Avrupa’dan alacağımız müesseseleri, ‘millileştirilerek’ kendimize uygun hale getirilmesi gerektiği kanaatindeydi. Çöküş yıllarında öne çıkan İslamcı düşünürlerin baş temsilcilerinden biridir. Toplumun eski gücünü yeniden kazanabilmesi için ilimden önce ahlak ve fazilete önem verilmesi gerektiğine inanıyordu.”
Paşa ile ilgili bilinmeyen konunun Ermeni Komitacı Arşavir Şıracıyan tarafından şehit edilmesi olduğunu dile getiren Bostan, “Bu komitacı, İstanbul Ermenilerindendir. İngilizler tarafından özel olarak görevlendirilmiştir. İtalya’da bir aydan fazla bir süre Paşa’yı takip etmiş. Öldürülmesinin nedeni Paşa, o dönemde Ankara’yı temsil eden Hariciye Nazırı Bekir Sami Bey ile işbirliği içindeydi. İtalyan bankalarından 2 milyon sterlin borç para bularak, Anadolu’ya sevk edilmek üzere silah alınacaktı. 6 Aralık’ta bu konuyla ilgili İtalyan Mili bankası ile kontrat imzalanacağını öğrenen Ermeni komitacı, milli mücadeleyi baltalamak ve para akışını engellemek için Said Halim Paşa’yı öldürdü.” (1)
Eserleri
- Buhranlarımız
- Buhran-ı ictimaimiz
- İslam’da Teşkilat-ı Siyasiyye
(1) Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hanefi Bostan