Salgın süreci çocuklarda obeziteyi artırdı

Salgının bir yılı geride kalırken hayatımızdaki etkileri de her alanda hissedildi. Uzmanlar salgın sürecinde hareketlerinin kısıtlanması ve aşırı yeme nedenleriyle çocuklarda obezitenin arttığına dikkat çekiyor.

Eklenme Tarihi: 25 Mar 2021
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Salgın süreci çocuklarda obeziteyi artırdı

Salgın süreci çocuklarda obeziteyi artırdı. Çocuğa doğru beslenmenin öğretilmesini öneren uzmanlar, ailelerin kilo verme konusunda da çocuklara rol model olmaları gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar ara öğünlerde atıştırmalık olarak kavrulmamış kuruyemiş ve probiyotik açısından zengin ev yoğurdu verilmesini tavsiye ediyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, salgınla birlikte çocuklarda görülmeye başlanan obezite sorununa dikkat çekti.

Salgında çocuklar beslenme sorunlarıyla karşılaştı

Covid-19 salgınının, evde kalıp hareketlerinin kısıtlanması nedeniyle çocuklarda farklı beslenme sorunlarına neden olabildiğini kaydeden Özden Örkçü, bu süreçte, paketli gıdaların ve işlenmiş ürünlerin sık tüketilmesiyle birlikte, vitamin ve mineraller gibi esansiyel besin ögelerinin alımında eksiklikler görülebildiğinin altını çizdi.

Doğru gıdalar tercih edilmeli

Evde kalan çocukların daha fazla besin tüketmesi ve daha az hareket etmesinin fazla kilo veya obezite ile sonuçlanabileceğini de hatırlatan Özden Örkçü şöyle devam etti:

“Evde 24 saat ailesi ile birlikte olan çocuklar dışarıda olduğu gibi kendi tercihi ile yemek seçme şansına sahip olmadığından daha sağlıklı besleniyor olabilir. Çocukların beslenme sorunlarından korunması amacıyla, salgın döneminde seçilecek gıdaların dengeli, enerji, protein, lif, vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin olması büyük önem taşır. Enfeksiyona karşı en yatkın gruplardan birisi olan çocukların beslenme ihtiyaçlarının karşılanması, gelecek yıllarda karşılaşabilecekleri sağlık sorunlarının önlenmesi açısından önemlidir.”

Tam tahıllı besinler tercih edilmeli

Salgın sürecinde uzun süre evde kalıp, aktiviteleri azalan çocukların basit şekerli aşırı kalorili yiyecekleri (tatlılar ve beyaz undan yapılan tüm diğer hamur işleri, beyaz pilav, toz şeker ve şekerlemeler) olabildiğince az tüketmesi gerektiğini söyleyen Özden Örkçü, bu ürünlerin uzun süreli ve aşırı miktarlarda tüketilmesinin obezite riskini artırdığı gibi, ağız ve bağırsak florasını bozarak bağışıklık sistemini kötü yönde etkilediğini kaydetti.

Aşırı tuz tüketimine dikkat!

Basit şekerli gıdalar yerine tam tahıllı tam buğday, karabuğday, çavdar, diğer tahıllı ürünler, bakliyatlar, esmer veya basmati veya siyah pirinç, tam buğday makarna gibi besinleri tüketmenin sağlık açısından daha yararlı olacağını ifade eden Özden Örkçü “Dikkat edilmesi gereken diğer bir konu da tuz! Aşırı tuz tüketimi bağışıklığı düşürmeye neden olabilir. Ev içinde kalan çocuklar yeterince güneş ışını alamadığı için D vitamini eksikliği ile de karşı karşıya kalabilir. Bu yüzden kahvaltılarında peynir, süt ürünleri ve yumurta gibi besinleri eksik etmemeleri gerekir” uyarısında bulundu.

Sağlıklı atıştırmalık: Kavrulmamış kuruyemiş ve ev yapımı yoğurt

Bağışıklık sistemlerini güçlü tutmak için öğünlerde haftada en az 1-2 kez baklagillere, kırmızı ete ve balığa yer verilmesi gerektiğini vurgulayan Özden Örkçü, ara öğün olarak kavrulmamış kuruyemiş ve ev yapımı yoğurt verilmesini tavsiye etti. Özden Örkçü, özellikle ev yapımı yoğurtların probiyotik değerleri yüksek olduğu için çocuklara mutlaka açlık ve atıştırma isteklerinde verilmesini, bu besinlerin kilo artışının önüne geçerek sağlıklı beslenmelerini destekleyeceğine dikkat çekti.

Patatesi fırınlayın!

Ebeveynlerin hamburger-pizza gibi hazır fast-food ürünleri yerine ikame yiyecekleri tercih etmeleri gerektiğini anlatan Özden Örkçü “Pizza yerine tam buğday unundan yapılmış bir krep hamurunun üzerine pizza malzemelerini dizerek, yeterli ısıl işlemden sonra servis edebilirler ya da çocukların vazgeçilmezi köfte patatesi, kızartmak yerine fırında ya da yağsız tavada ızgara şeklinde çocuklarına servis edebilirler” dedi.

Uyku düzeni obeziteyle mücadelede önemli

Çocuklarda obezite başlangıcı için bir yaş sınırı bulunmadığını dile getiren Özden Örkçü, özellikle anne sütü yerine şeker oranı yüksek hazır mamalarla beslenen ve çocukluk çağında zorla yemek verilen çocuklarda 2-3 yaşında bile obezite görülebildiğini dile getirdi.

Göbek ve meme bölgesinde ciddi yağ birikimi varsa ailelerin geç kalmadan bir uzmana başvurması gerektiğini söyleyen Özden Örkçü, şu bilgileri verdi: “Östrojen dengesini bozan fazla yağ depolanması, erken ergenlikle birlikte farklı sorunların yaşamasına neden olmaktadır. Uyku düzeni ve yeterli uyumak da obezitiyle mücadelede çok önemlidir. Erken yatıp erken kalkan çocuklar gece salgılanan melatonin hormonu sayesinde daha dinç ve mutlu uyanmaktadır. Gereğinden az uyumak, uykuyu almamak tokluk hissi veren leptin hormonu seviyesinin düşmesine sebep olmaktadır. “

Anne babalar rol model olmalı

Anne babaların çocuklarına her konuda olduğu gibi kilo verme konusunda da rol modeli olmaları gerektiğini ifade eden Özden Örkçü, kendisi kilolu olan ve yaşam tarzını değiştirmeyen ebeveynlerin çocuklarının da kilo verme konusunda başarılı olamadığını hatırlattı.

Çocukla birlikte ailenin de yaşam tarzını baştan düzenlemesinin önemli bir adım olduğunu anlatan Özden Örkçü, şu tavsiyelerde bulundu: “Diyet listeleri oluşturmak yerine un ve şekerden uzak kalarak sebze ağırlıklı dengeli sağlıklı beslenme şekline dönülmelidir. Buzdolabını veya rafları çikolata, cips, bisküvi gibi atıştırmalıklarla doldurmaktansa sağlıklı atıştırmalıklara, kefir, süt, kuru meyve ya da taze meyve, kavrulmamış kuruyemişler gibi yiyeceklere yer verilmelidir. Bu alışkanlık, çocuklara da öğretilmelidir. Akşam 19.00’dan sonra yemek yenmemeli, sonrasına kalınacaksa da yüksek kalorili yiyeceklere ya da kızartma benzeri besinlere yer verilmemelidir, bol su tüketilerek hareketli bir yaşama geçilmesi sağlanmalıdır.”