Birleşmiş Milletler Suriye'deki çatışmalarda en fazla etkilenenlerin çocuklar olduğunu ve binlerce çocuğun doğrudan çatışma nedeniyle öldüğünü, 600 bine yakınının işe yetim kaldığını açıkladı. Yaşanan iç savaştan kaçarak başka ülkelere sığınan ve zor şartlarda yaşamlarını idare etmeye çalışan mülteciler arasında da çocukların sayısının bir milyona ulaştığı tahmin ediliyor. Eylül ayında 4 yaşındaki Aylan Kurdi'nin can verdiği ve dünyayı sarsan Bodrum'daki trajedinin ardından mülteciler arasında kaçarken yaşamlarını yitiren bebek ve çocuklar konusu da sıklıkla gündeme geldi. Yardım örgütleri son aylarda Batı Avrupa ülkelerine ailesiz gelen mülteci çocukların sayısının dramatik şekilde artığını ve iltica başvurusunda bulunan kimsesiz mülteci çocukların özellikle Almanya'da yetkili daireleri yeni sorunlarla karşı karşıya bıraktığını belirtiyor. Almanya'da ilticacı olarak kayıtlara geçen kimsesiz mülteci çocuk sayısı resmi verilere göre 65 bin. Yıl sonuna kadar bu rakamın 75 bin olması bekleniyor. Bu sayının gerçekleri yansıtmadığını ve çok daha fazla olduğunu savunan uzmanlar insan tacirlerinin istediği parayı denkleştiremeyen bir çok ailenin hiç olmazsa çocukları kurtulsun diyerek evlatlarını Ortadoğu'dan Almanya'ya uzanan bu tehlikeli yolculuğa gönderdiklerini tespit etmiş. Almanya ve diğer ülkelere gelmeyi başarabilen kimsesiz mülteci çocuklar için yeni ülkeleri her şeyden önce savaştan kurtulmak ve gelecek umudu demek. Ancak yetimliğin, öksüzlüğün acısına paralel gelen mülteci çocukların bazılarının ortadan kaybolması yetkilileri tedirgin eden bir gelişme. 1 Ekim 2015'deki tespitlere göre, Almanya'da kayıtları yapılan en az 299 çocuğun akıbeti bilinmiyor. Yetkililer çocukların kaybolduğunu doğrulayarak, ülkede yaşayan yakınları tarafından alınmış olabileceği ihtimali üzerinde durduklarını belirtiyor, ancak kaçırılmış veya seks tacirlerinin eline düşmüş olmaları ihtimalini de açık bırakıyorlar. Ekim ayında Berlin'de yaşanan bir olayda 4 yaşındaki Muhammed, bir mülteci kayıt merkezinde beklerken kaçırılmış, polis daha sonra yakalanan 32 yaşındaki zanlının çocuğa öldürülmeden cinsel taciz yaptığının belirlendiğini tespit etmişti. Öte yandan ülkeye gelen kimsesiz mülteci çocukların eğitim sistemine nasıl entegre edileceği de tartışılıyor. Birçok eyalette okullar yeniden düzenlenirken, yaşları çok küçük olan kimsesiz çocuklar ‘bakıcı ailelere' veriliyor. Yetkililer ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu, din farkı gözetmeksizin mültecilere yardım etmeye çalışırken, Müslüman bakıcı aile bulmak ise neredeyse imkânsız. Berlin Türk Toplumu sözcüsü Fuat Şengül Müslüman ailelerin kimsesiz çocuklara sahip çıkmasını talep ediyor.