Gazeteci Nazlı Ilıcak'a, Genelkurmay Başkanlığı’nca imha edilerek kayıtlardan çıkarılmış olan “Tahşiyeciler grubu”na ilişkin belgenin kendisinde bulunması ve bu konuda yazdığı yazı nedeniyle ”Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak” suçundan müebbet hapis cezası verilmesi talep edildi.
“BELGE TWİTTER'DAN GELDİ” İDDİASI
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Nazlı Ilıcak, cezaevinden SEGBİS ile bağlandı. Ilıcak, bahsedilen belgenin kendisine Twitter üzerinden geldiğini iddia ederek, “Gelir gelmez, 2 Ocak 2015'te köşe yazımda bu belgeyi açıkladım. Daha önce bu belgeden söz etmedim. Bu belgeden haberim yoktu. Belge yayınlandıktan sonra sır olma durumu ortadan kalktığından dolayı herkes rahatlıkla konuşabilir. Twitter hesabım açık hesaptır. Bu belge bana açık hesaptan ulaştığı için zaten sır vaziyeti kalkmıştır” dedi.
DURUŞMA SAVCISI GÖRÜŞÜNÜ AÇIKLADI
Daha sonra duruşma savcısı görüşünü açıkladı.
Savcı görüşünde “Gizli ibareli yazının imha edildiği halde sanığın eline ulaştığı, bahse konu yazıyı Bugün gazetesindeki köşesinde kaleme aldığı, elde ettiği bu belgeyi basın kuruluşlarına dağıttığı bu şekilde bahse konu yazının medyaya yansıdığı yani eylemin medya yoluyla işlendiği diğer şekillerde de afişe edildiği, alenileştirildiği” vurgulandı.
Savcı mütalaasında Nazlı Ilıcak'ın bu şekilde “Gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama” suçunu işlediğini ifade etti.
Mahkeme heyeti, Nazlı Ilıcak'ın son savunmasını yapması için duruşmayı erteledi.