Anayasa Mahkemesi, "Seri Muhakeme Usulü" sisteminde savcıların mahkemelere karar dayatma yetkisini iptal etti. Yüksek Mahkeme, bazı suçlarda savcılık tarafından belirlenen "yaptırım doğrultusunda” hâkimlerin karar vereceği hükmünü mahkemelerin yargı yetkisinin kısıtlanması olarak değerlendirdi ve iptal kararı verdi.
AYM kararına göre; Avanos Asliye Ceza Mahkemesi, “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma” suçundan baktığı bir davada, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250’in maddesinde düzenlenen “Seri Muhakeme Usulü” maddesinin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptale talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Yerel mahkemenin gerekçesi ankaragazetecisi.com'un haberine göre, yerel mahkeme, dava dilekçesinde “söz konusu düzenleme ile Cumhuriyet Savcısına yaptırım belirleme, hapis cezasını seçenek yaptırımlara çevirme veya erteleme yetkisi tanınması ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümleri uygulama imkânı verilmesinin mahkemelere ait olan yargı yetkisinin savcılara devrelime anlamına geldiğini” vurguladı.
Mahkemenin talepnamede belirtilen yaptırım doğrultusunda hüküm kurmak zorunda bırakılma suretiyle savcılığın tespit ve değerlendirmelerine bağımlı hale getirildiğini belirten mahkeme, bu kuralların mahkemenin maddi yönden davayı ele alma yetkisini sınırlandırdığını kaydetti.
Anayasa Mahkemesi, yaptığı değerlendirme sonucunda mahkemenin savcı tarafından yapılan “talepte belirlenen yaptırım doğrultusunda” karar vereceği hükmünün anayasaya aykırı olduğuna hükmederek iptal kararı verdi.
Karardan: Masumiyet karinesine aykırı İptal edilen bu düzenlemenin anayasanın 9., 138. ve 140. maddelerine aykırı olduğu ve mahkemelerinin yetkisinin kısıtlandığı belirtilen gerekçeli kararda, düzenlemenin mahkemenin özellikle vicdani kanaat çerçevesinde suçun sübutuna yönelik değerlendirme yapma yetkisini kısıtladığı, yargılamada yeterli şüphenin giderilerek maddi gerçeğe ulaşma imkanını ortadan kaldırdığı vurgulandı.
Kararda, “Dolayısıyla seri muhakeme usulünde mahkemece talepte belirtilen yaptırım doğrultusunda verilen karar nedeniyle suçluluğu hükmen sabit olmadan bir kişinin suçlu sayılması sonucu ortaya çıkabilir. Bu açıdan kurulda yer alan ‘…talepte belirlenen yaptırım doğrultusunda…’ ibaresi masumiyet karinesini de zedeleyecek niteliktedir” denildi.
Seri Muhakeme Usulü’ne iptal çıkmadı Diğer yandan Yüksek Mahkeme, “seri muhakeme usulü”nün tümün iptali talebini ise reddetti. Mahkeme, gerekçesinde seri muhakeme usulünün ceza muhakemesi sisteminde alternatif çözüm yolu olduğuna dikkat çekti. Kararda, bu sistemde sürecin iddia makamı ve şüphelinin anlaşmasına bağlı olarak başlaması ve yürütülmesi nedeniyle Cumhuriyet savcısının mahkeme evresine kadar şüpheliye teklif edilecek yaptırım belirlemesinin, “etkili bir yargısal denetimin bulunması şartıyla” yargı yetkisinin münhasıran bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılması kuralına aykırı olduğunu kaydetti.
Seri muhakeme usulü nedir? Seri Muhakeme Usulü uygulaması, 2019’da yapılan bir düzenlemeyle Ceza Muhakemesi Kanunu’na eklendi. 1 Ocak 2020’de başlayan yeni sistem uyarınca savcılar, “genel güvenliği kasten tehlikeye sokma”, “gürültüye neden olma”, “parada sahtecilik” gibi cezası az olan 13 ayrı açılan soruşturmalarda seri muhakeme usulünü uygulayabiliyor.
Bu kapsamda savcılık, şüpheliye bu usulü teklif ediyor. Şüphelinin bunu kabul etmesi halinde savcılık, yasada belirtilen suçun karşılığında bir yaptırım belirliyor. Savcı, duruma göre bu cezayı erteleyebiliyor veya paraya çevirebiliyor. Belirlenen bu ceza, mahkemeye gönderiliyor. Mahkeme, savcılık tarafından belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kuruyor.