Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun koordinasyonunda 15 Temmuz gecesi sonrasında devlet envanterine kayıtlı olmayan silahların dağıtıldığını iddia etti. Peker, Soylu'ya hitaben,''15 Temmuz’da kahramanlık rolleri oynarken TRT binası baskınına gittiğinde hepsinin elinde kalaşnikof marka silahlar olan birçok sivil şahıs vardı. Bu silahlar da devlet envanterine kayıtlı değil. Biraz önce anlattığım, dağılımı senin tarafından koordine edilen hiçbir silah da devlet envanterine kayıtlı değil.'' ifadesini kullandı. Peker, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından demokrasi nöbetlerinin tutulduğu ağustos ayında AKP İstanbul Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Osman Tomakin'e bir kasa kalaşnikof silahların teslim edildiğini, silahları getiren araçta Esenyurt AKP Gençlik kolları Başkanı Abdülsebur Soğanlı ve İçişleri Bakanlığı personeli Ahmet Onay'ın olduğunu öne sürdü.
Peker, '' Süslü Süleyman, Fetöcüler bu ülkenin en büyük düşmanı.Fakat senin de onlardan aşağıya kalır bir yanın yok. İnsanların milli ve dini duygularını tahrik edip iç savaş çıkarma amacının en büyük parçası, 15 Temmuz sonrasında da el altından birçok yapıya dağıttırdığın bu silahlardır'' dedi.
'Kıymetli dostlarım, seri tweetler halinde Esenyurt belediyesiyle ilgili iki ayrı paylaşım yaptım. Buradaki amacım Esenyurt belediyesinin bizim Süslü Süleyman'ın ve onu gelecekte cumhurbaşkanı yapma düşüncesinde olan güç odaklarının bu ülkeyi merkez üs olarak kullandıklarını anlatabilmek içindi. Önemli olduğuna inandığım bir iki tane daha yolsuzluk konusuna değinip dünkü paylaşımda belirttiğim ciddi konulara geçeceğiz ( Süleyman geliyor gelmekte olan).
''Bahaş Holding, Esenyurt'ta hastane yapmasının karşılığında Sembol Residence’ların yapıldığı arsayı hibe olarak aldı''
Esenyurt’ta Bahaş Holding diye bir firma var. Esenyurt belediyesi ile anlaşıp Esenyurta 40 milyon TL değerinde hastane yaptılar. Karşılığında ise bugünkü piyasa değeri 1 milyar TL olan devasa boyutlardaki Sembol Residence’ların yapıldığı arsayı hibe olarak aldılar.
Yani kıymetli kardeşlerim, bizlerin en az 500 milyon TL’lik değerini çaldılar (daha fazla ama ben masraflarını çok yüksek tuttum). Bu Bahaş holding, amblemi şaha kalkmış at olan diğer Özyurtlar Holding'le beraber Meydan Ardıçlı projesini de beraber yaptılar. Bu da binin çok üzerinde daireden oluşan devasa bir proje.
''İmar oyunları ile sizlerin milyarlarca TL hakkınızı çaldılar''
Sizin de tahmin edeceğiniz üzere imar oyunları ile sizlerin milyarlarca TL hakkınızı çaldılar. Süslü Sülüman ve onu cumhurbaşkanı yapmak isteyen klik, yeni kurulan bu ilçeyi finans sağlama yeri olarak kullanırken biraz sonra anlatacağım karanlık işlerini de buradan koordine ettiler. Bahaş Holding yüklenici firma olarak paşa karadenizi görevlendirmiş olsa da tüm büyük projelerin sahipleri Bahaş Holding ve de iki ayrı Özyurtlar İnşaat grubudur.
Süslü Süleymanın ekibinden olan eski belediye başkanı Ali Murat Alatepe, Beni bütün Türkiye tanır namuslu olduğumu bilir diyerek tweet paylaştığında ne acıdır ki sadece 4 kişi retweet yapıp sekiz kişi beğeniyor. Vatandaşımız da onların kim olduğunu çok iyi biliyor.
Halkın çoğunluğunu oluşturan mağdur vatandaşlarımız, asgari ücret acaba 3.500 TL olur mu diye beklerken bu harami yapısı yeni kurulan bu ilçeden milyarlarca doları ceplerine koyuyorlar. Kullandığı don parasını bile partisine ödettirecek kadar cimri olan Süleyman'ın bir önceki oturduğu ev Ardıçlı villalarındaydı. Yani Özyurtların villalarıydı (yani Süslü Sülünün gizli kasası olan firma).Süslü ülü şu anda ise Kuzu gruba ait Spradon villalarında oturuyor. O projede normal villaların fiyatı 7 ya da 8 milyon TL.
''Kuzu grubu Sadık Soylu üzerinden Süslü Sülüman'ın gizli kasası''
Kuzu grubu hatırlarsınız, daha önceki paylaşımlarımda Sadık Soylu üzerinden Süslü Sülüman'ın gizli kasası olduğunu anlatmıştım.
Kıymetli dostlarım, ülkemiz tehlike altında olduğunda milli mücadele verebilmek için sivil halkı örgütlemek gerektiğinde, halka silah dağıtarak sivil direniş oluşturma görevi Özel Harp Dairesi’ne aittir (daha önceki adı Seferberlik Tetkik Kuruludur). Öncelikle bu tip yapıların var olması gerektiğine inanan, Teşkilat-ı Mahsusa ruhunu savunan bir kişiyim. Şu ana kadar anlattıklarımın içinde en önemli bölüme geldik.
''Ağustosun ilk haftasında arabaya koyulan bir kasa kalaşnikof silah İstanbul Balat’a gitti''
15 Temmuz'un hemen akabinde ülke genelinde demokrasi nöbetleri tutulurken Ağustosun ilk haftasında Ekrem Gökçeker'den alınan, Özyurtların bünyesinde olan Renault beyaz Fluence marka arabayla, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nın arkasında karanlık bir sokakta (DAP hotelin arka tarafında) arabaya koyulan bir kasa kalaşnikof silah İstanbul Balat’a gitti.
''AK Parti İstanbul Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Osman Tomakin'e silahlar teslim edildi''
AK Parti İstanbul Gençlik Kolları Başkanı olan Taha Ayhan’ın yardımcısı olan Osman Tomakin’e teslim edildi (Osman Tomakin siyah Passat araçla silahları teslim almaya geldi).
''Silahların olduğu kasa Esenyurt’tan gece 23:30 gibi yola çıktı''
Bu araç AK Parti Gençlik Kolları İl Başkanı'na tahsisli bir araçtı, herhangi bir polis uygulamasına girmesin diye. Osman Tomakin şu anda Ak Parti İstanbul gençlik kolları başkanıdır. Silahların olduğu kasa Esenyurt’tan gece 23:30 gibi yola çıktı.
''Silahları getiren araçta Esenyurt Ak Parti Gençlik kolları Başkanı Abdülsebur Soğanlı ve İçişleri Bakanlığı personeli Ahmet Onay vardı''
Silahları getiren araçta Esenyurt Ak Parti Gençlik kolları Başkanı Abdülsebur Soğanlı ve de 15 Temmuz gazisi İçişleri Bakanlığı personeli Ahmet Onay vardı.Bu kişiye Gazi olması dolayısıyla ben araba alıp hediye etmiştim.Kendisi sayın Cumhurbaşkanımızın da sevdiği bir isimdir.
''Sveti Stefan Kilisesi’nin hizasındaki boş bir ara sokakta, gece 01:00 civarında siyah Passat’a yüklendi''
Silahlar Balat’ta Demir Kilise olarak bilinen Sveti Stefan Kilisesi’nin hizasındaki boş bir ara sokakta, gece 01:00 civarında siyah Passat’a yüklendi. O zamanki gençlik kolları başkanı Taha Ayhan şuanda İslam işbirliği teşkilatları gençlik kolları başkanlığını yapmaktadır.
''Bu giden silahlar özel harp envanterine kayıtlı değil''
Süslü Süleyman, bu giden silahlar özel harp envanterine kayıtlı değiller.Devletin herhangi resmi bir birimine de kayıtlı değiller.Sen o tarihlerde Sosyal Çalışma ve Güvenlik Bakanlığındaydın.
'Dağılımı senin tarafından koordine edilen hiçbir silah da devlet envanterine kayıtlı değil''
15 Temmuz’da kahramanlık rolleri oynarken TRT binası baskınına gittiğinde hepsinin elinde kalaşnikof marka silahlar olan birçok sivil şahıs vardı. Bu silahlar da devlet envanterine kayıtlı değil. Biraz önce anlattığım, dağılımı senin tarafından koordine edilen hiçbir silah da devlet envanterine kayıtlı değil.
''Şaibeli organizasyonla 15 Temmuz sonrasında da bu silahları dağıtmaya neden devam ettiniz?''
Senin cumhurbaşkanı olmanı planlayan arkandaki şaibeli organizasyonla 15 Temmuz sonrasında da bu silahları dağıtmaya neden devam ettiniz? Öyle ya, bu silahları gerektiğinde dağıtma görevi Özel Harp Dairesi’ne ait.
Sana bir fırsat veriyorum, benim yalan söylediğimi kanıtlarsan bugüne kadar anlattığım her şeyin boşa çıkmasını kabul ediyorum. İsimlerini verdiğim bu kişilerin HTS kayıtlarını ve o güne ait mobese kayıtlarını kamuoyuna açıklayın.
''İnsanların milli ve dini duygularını tahrik edip iç savaş çıkarma amacının en büyük parçası, 15 Temmuz sonrasında da el altından birçok yapıya dağıttırdığın bu silahlardır''
Size söz veriyorum, eğer doğru çıkmazsa bugüne kadar yaptığım tüm iddialarımın hepsinden de vazgeçeceğim.(daha önceki iddialarımın doğruluğu delillerle ispat edildiği halde). Ahmet Onay sen şerefli bir adamsın, bildiğin doğruları çık anlat. Süslü Süleyman, Fetöcüler bu ülkenin en büyük düşmanı.Fakat senin de onlardan aşağıya kalır bir yanın yok. İnsanların milli ve dini duygularını tahrik edip iç savaş çıkarma amacının en büyük parçası, 15 Temmuz sonrasında da el altından birçok yapıya dağıttırdığın bu silahlardır''