Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu hedef aldı. Soylu ise Peker'e çok sert bir dille yanıt verdi.
Peker şöyle konuştu:
Bugün size 'Temiz Süleyman'ı anlatacağım. Bir tweett atmış bana 'pislik mafya' demiş. Ondan önce de organize suç örgütü demişti. Bugün size İçişleri Bakanımız 'Temiz Süleyman'ı anlatacağım.
Avcı-toplayıcı zamandakinden farkımız yok. 150 bin sene önce Afrika'dan çıktık. 20 bin sene önce Neandartallerin kökü bitiyor. 12 bin sene evvel kurulu, yerleşik şehir düzenine geçiyoruz. Urfa, Göbeklitepe. Ondan önce 7 bin 600 sene öncesini biliyorduk, Çatalhöyük diye. Değilmiş, Göbeklitepe bulundu. Daha sonra Sümerler, bakıyorsunuz Sümerologların Türkçe'ye çevirdikleri tabletlere. İnsan denen canlı değişmemiş. Dini kullanıp insanı sömürenler veya dinsiz, kurnaz, milleti dolandıran... Günümüzde de aynı. Kıyafetler değişmiş.
Beni bir arkadaş aradı dedi ki, "Ya Süleyman Bey'in üzerine çok geliyorlar, bir şeyler söyleyin". Ben de "Tamam" dedim, ülkeye dönüş biletimiz ya. Bizim Temiz Süleyman bir tweet attı, işte suç örgütü kırmızı bülten falan. Ertesi günü, "Pislik mafya" dedi. Şimdi namusluca konuşacağız. Ben delilleriyle anlatacağım.
Ya beni Berat Bey'e sen düşman etmedin mi? Namus sahibiysen konuş. Akrabam, Recep Ali Fazlıoğlu, senin bütün organizasyonlarını yapan. Sen değil miydin DP'nin başına geçmek için... Kongrelere almıyorlardı seni, yanında kim vardı bakın. Benim arkadaşlarım, akrabalarım. Daha çok konuşacağız. Yalan makinası ve diyet koyacağız ortaya. Ben koyacağım, sen koyma. Sen Temiz Süleyman'sın çünkü.
Benim akrabam gelip "Reis'in kulağına bir şeyler geliyor, İstanbul'da sorunlar var" dediğinde, "İstanbul'u ben yönetemiyorum. Berat yönetiyor," dedin mi demedin mi?
Sedat Peker'in akarabası, bir cenazedeyiz. Ben yurtdışına gitmeden önce cenazede görüştük. Sen demedin mi Sedat Peker'e dosya hazırlıyorlar diye. Ben tehlikeli bir durum olunca haber vereceğim demedin mi?
Bizim Temiz Süleyman'ın istifa meselesi var ya. Hani duygusala bağladı istifa etti. Bir gün önce robot hesaplardan tweetleri planladılar. 1,3 milyon tweet. O arkadaşların hepsi benim kardeşim gibi. Benim kurulmasına vesile olduğum haber portalları sana destek oldular. Kayıtlar orada duruyor.
Benim korumamı sen vermedin mi? Koruma polisinin görev süresini uzatan sen değil misin?
Bir de kırmızı bülten çıkarttık diyor. Beni korkutuyor şimdi. Gerekli şeyleri de yapıyorlarmış. Evet. Ben korkacağım, "Lan kırmızı bülten, cezaevi, yaş da 50" diyeceğim. 16,5 sene yattım ben. Beni mi korkutacaksın?
Lan değil beni alacaksın, şeyimden tavana asacağını bilsem de senden korkan senin gibi olsun. Ulan makamın için küfür edemiyorum. Ama Neyzen Tevfik sen ve senin gibi mebuslar için bir dörtlük yazmış.
Allah mısınız ulan siz? Nesiniz ulan? Pelikancısı, Ağarcısı, Süleymancısı. Nedir ulan? Sarmışsınız Tayyip abinin çevresini, dünyayla temasını kesmişsiniz. Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayı'ndaki hali gibi. Ülke böyle büyüyor, şöyle büyüyor. İnsanlar intihar ediyor. Bakan değil misin? İntihar edenlerle ilgilensene. Pide alamadığı için insanlar intihar ediyor. Senin görevin değil mi bunları engellemek? Senin görevin gazeteciye, parti başkanına, ona buna... Eşkiya mısın sen? Beni mi korkutacaksın? Mahzuni Şerif, "Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana" diyor. Millet kuru soğana muhtaç olmuş. Şanslı zengin kesmin keyfi yerinde. Geri kalan?
Mahzuni Şerif devamında da "Pir Sultanlar gibi darağacını bilmem boylasam mı boylamasam mı" diyor. Ben kararımı verdim. Darağacı bana şeref, hadi bakalım.
Silivri'de intihar eden o Emniyet Müdürünü anlatsana. O Gaziosmanpaşalı adamı serbest bıraktırmak için telefon açtın ya. Pardon, senden önce Koruma Daire Başkanı Ekrem Güler aradı. İntihar eden adam Hakan Çalışkan. Bir adam niye intihar eder? Kumara düşmüştür, borç batağı... Bunları çok duyduk. Aşk üçgenine düşer, çıkamaz işin içinden. Terör organize gibi bir yer değil ki, Silivri ya. En keyifli yer. Niye intihar eder bu adam?
Bunun Gaziosmanpaşa'dan tanıdığı zengin birine gözaltı yapıyorlar. Koruma Daire arıyor hemen. Herhalde Eski il emniyet müdürüyle arası iyi onu arıyor. Mustafa Bey'i arıyorlar 'Hayır' diyor. Sonra ilçe müdürünü Süleyman Bey kendi arıyor "Bırak" diyor, bırakıyorlar. Kayıt da yapılmamış tabii. Bana pis diyorsun ya. Hani ben Türkiye'ye dönecektim? Niye bu mücadeleyi verdik? Kızlarımız için değil mi? Okula gitmiyorlar mı bu çocuklar, ona okulda "Pisliğin kızı" demeyecekler mi? Pis sensin!
Soylu'dan yanıt İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise çok hızlı ve sert bir yanıt verdi.
Soylu şu ifadeleri kullandı:
Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum.. Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği, yıllarca bu ülkede tehdit ve şantajla pekçok insanın canını acıttı.
Devlet ve millet gibi kutsal kavramların ardına sığınarak kan emici oldu, her türlü pisliğe bulaştı. Türkiye, tam da bunlar gibi pespayelerle mücadele ederek temizleniyor ve yükseliyor. Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği, müptezel operasyon elemanına sesleniyorum: İddianı, iftiranı, her şeyin açığa çıkması için yargıya taşıyorum. Ben adalete teslimim. Sen de operasyon faresi gibi kaçma, ülkene gel adalete teslim ol. Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır. Tüm iftira ve ithamlarına mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve “şereflice”siyaset malzemesi haline getiren nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var.
Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var
Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var.
Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var.
Nasıl olsa Birgün gibi gazeten var.
Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var.
Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var.
Nasıl olsa Fetö’nün sosyal medya ağı var
Nasıl olsa Hdpkk’nın tam desteği var.
Nasıl olsa bu tiyatroya günlerdir aval aval bakan, her şeye konuşup laf söyleyen ama hala Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını anlamayan, şimdi susan ödlekler var. Hükümetlerimiz ve partimiz terörden uyuşturucuya kadar pek çok suç kaynağında Cumhuriyet tarihimizin en başarılı sonuçlarını üretti. Ancak, başından itibaren en en başarılı olduğu alan, mafyadan bu ülkeyi ve milleti kurtarmaktır. Onun için Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’a minnettarım. Mafya pisliklerine ve onların pis oyunlarına müsaade etmediği için.
İddiana, iftirana gelince... Senin gibi kalleşlerle ve müptezellerle yüzleşe yüzleşe Türkiye bu noktaya geldi. Üzerime düşeni alıyor ve yüzleşiyorum.
İstanbul ve Bursa mahkemelerinde iki dosyan var. İstanbul’daki dosyanın başlangıcını bilmiyorum. Ancak dosyanın yeniden hareketlenmesi ve operasyona dönmesinde bizatihi katkım var. Bursa’daki dosya ise bir kişinin şahsıma şikayeti ile baştan sona benim takibim. Hayatının bir noktasında benimle temasın var ve bu ispatlanırsa Aziz milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım. Bayram günü bu müptezellikle kendilerini meşgul ettiğim için Aziz Milletim beni bağışlasın. Çünkü beni tanıyanlar ve birlikte çalışanlar bilir ki mafyadan nefret ederim. Beş yıla yakın İçişleri Bakanlığı dönemimde mesai arkadaşlarıma bu konuda hangi talimatları verdiğim, nasıl tavizsiz olduğum, yerel, bölgesel ve ulusal yüzlerce çetenin çökertilmesi sonucu ile açıktır. Allah’a hamdolsun olsun mafyaya hayat hakkı tanımadık. Böyle bir ihmali, devletime ve milletime ihanet sayarım. Bedeli ne olursa olsun terörle uyuşturucu ile organize suç çeteleri ile ve tüm suç unsurları ile mücadelemiz kökünü kazıyana kadar devam edecektir.
Aziz milletimize saygılarımla. Not: Bu süreçte “belki dil sürçmesidir” diye hala tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir. İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil.