İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile organize suç örgütü lideri Sedat Peker arasında arabuluculuk yaptığı öne sürülen İnternethaber Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık, kendi YouTube kanalı üzerinden bir video paylaştı. Özışık “Haber geldi, 3 milyon Türk Lirası (TL) karşılığında benim de kalemimi kırmışlar” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile organize suç örgütü lideri Sedat Peker arasında arabuluculuk yaptığı öne sürülen İnternethaber Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık, bugün (5 Ocak) kendi YouTube kanalından bir video paylaştı.
“Sinan Ateş ile aynı ifadeler”
Özışık, Habertürk yazarı Fatih Altaylı’nın eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in, 30 Aralık’ta Ankara’da silahlı saldırıyla öldürülmeden önce dostlarıyla buluşmasında “Benim kalemimi kırmışlar. Her an bir şey yapabilirler” dediğini iddia etmesiyle ilgili olarak “Cemal Enginyurt da 96 bin TL karşılığında bu suikastın gerçekleştirildiğini söylüyor. Şimdi ben size bir olay anlatacağım. O kadar büyük bir benzerlik var ki, motosiklet var işin içerisinde, para var ve tetikçilerde yol verilmiş. ‘Gidin, indirin’ diye. Kalem kırma noktasında da aynı ifadeler” dedi.
“Soylu, muhaliflerin etkisi altında kalarak korumamı aldı”
Kendisine yönelik tehditler nedeniyle koruma verildiğini söyleyen Özışık, daha sonra muhaliflerin baskısı nedeniyle bu korumaların alındığını iddia etti:
“Kocaeli Körfez’den jandarma komutanlığı beni aradı. Dediler ki, ‘Hadi Bey size bir saldırı olacağı yönünde bize bilgi geldi. Derhal sizinle ilgili bir takım tedbirler almamız gerekiyor. Lütfen bize uğrayın’. ‘Tamam’ dedim, gittim. Devletin verdiği korumayı bu Sedat Peker döneminden benim ‘dostum’ dediğim Süleyman Soylu, muhalif tarafın etkisinde kalarak, aynı hafta benim korumamı aldı.“
“Seni 3 milyon TL karşılığında ihale etmişler”
Özışık, daha sonra kendisine bir telefon geldiğini ve telefondaki kişinin kendisine “Senin kalemini kırmışlar. Seni 3 milyon TL karşılığında ihale etmişler” dediğini iddia etti.
Özışık, şöyle devam etti:
“Hemen İstanbul Emniyet Müdürü’ne mesaj attım. ‘Ayakta mısınız müdürüm?’ dedim. Zafer Aktaş aradı. Dedi ki ‘Biz bu saatte uyumayız’. Dedim ki, ‘Böyle bir şey var. Beni ihale etmişler, beni takip etmişler. Benim montumun rengine kadar, gittiğim yerlere kadar, gece yerden çıkmışım, yürüyerek eve gitmişim, onu bile anlatmışlar. Gelmişler Ataşehir’e, tam indireceklermiş, bir aksilik olmuş, indirmemişler. Benim aldığım bilgi bu yönde. Emniyet Müdürü ‘Bunları söyleyen kişinin diğer kişileri bize söylemesi lazım’ dedi. Bu bilgileri İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya da mesaj olarak attım”.
“Sinan Ateş gibi ortaya ‘çıplak’ olarak bırakılıyorum”
Özışık, kendisine çocuklarının korumalık yaptığını ve ortaya “çıplak” olarak bırakıldığını söyledi:
“İstanbul Emniyet Müdürü, organize şubeye yönlendirdi beni. Gittim, mevzuları anlattık. Bana o bilgiyi veren kişiyi gecenin bir vaktinde davet ettiler. O da gitti bilgileri verdi. Daha sonra beni aradılar. ‘Hadi Bey lütfen Kocaeli bölgesinde ikametgahınız orada gözüktüğü için derhal koruma başvurusunda bulunun’ dediler. Motosiklet var, kapkaç var, cinayet var, hırsızlık var, uyuşturucu var. ’96 bin liraya adam öldürme var’ diyor Cemal Enginyurt, benim canıma kastetmeleri için 3 milyon TL’nin ortaya konulduğuna dair bilgiler var ve ben hala korumasız geziyorum. Benim evlatlarım bana korumalık yapıyor. Sinan Ateş gibi ortaya çıplak olarak bırakılıyorum. ‘Canınız istiyorsa vurun öldürün’ dercesine yavaş yürüyen bir süreç.”
“Ben ne yaptım size?”
Özışık, tamamen savunmasız bırakıldığını iddia etti ve “Eğer bu Cemal Enginyurt’un söyledikleri doğruysa, 96 bin lira karşılığında bu adamın canına kastettilerse beni çok rahat ortadan kaldırırlar” dedi.
Özışık sözlerine şöyle devam etti:
“Ben ne yaptım kardeşim? İlk defa bu kadar böyle sesimi yükselterek konuşuyorum. Ne yaptım ben size? Sedat Peker’le konuştum diye beni ‘hain’ ilan ettiniz. Şimdi de itin kopuğun kucağına atıyorsunuz. Al Başına gelecekler ne olursa olsun önemli değil. Öldükten sonra bir şeyler söyleriz. Ben ne yaptım size kardeşim?”
İnternethaber’e reklam ambargosu uygulandığını söyleyen Özışık, “60 kişinin çalıştığı İnternethaber yayın grubuna siz reklam ambargosu koyuyorsunuz. Ben ne yaptım ya? Kardeşim Süleyman Özışık ne yaptı? Ne yaptı da evinde aç susuz 19 aydır kirada yaşıyor. Kirasını ödeyemiyor. İşsiz kalmış. Ne yaptık biz? Ne yaptık biri bize söylesin. Para için döndük mü? Dönenler oldu, Geçen seçimde. Gittiler, ‘Kazandı’ dediler. ‘Adam kazandı2 diye manşet manşet Yenikapı’daki Ekrem İmamoğlu’nun o seçim döneminde en kritik dönemde ama ona sahip çıktılar. Onu palazlandırdılar. Ona sahip çıktılar Fakat Özışık kardeşlerin kalemini kırmışlar” diye konuştu.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çevresindeki kişilerin “kalemini kırdıklarını” söyleyen Özışık, “Kalemimizi kırmazlarsa namertler, etrafındaki kişiler bizi parayla terbiye etmeye çalışacaklar. Etsinler de görelim” dedi.
“Bana 1 milyon TL’lik vergi cezasını neden kestiniz?
Özışık, kurumuyla uğraşıldığını söyledi ve kendisine kesilen vergi cezasıyla ilgili şöyle dedi:
“1 milyon TL’lik vergi cezasını bana niye kesersin kardeşim, sebep ne? Facebook bana KDV ödemiyor. Ben de faturamı ona göre kesiyorum. ‘Vay efendim bu olmaz. Al sana bir milyon ceza’. Ben bunları bugüne kadar söylemedim. Ama yeter, biz bir davanın mücadelesini veriyoruz”
Ne olmuştu?
Sedat Peker, Mayıs 2021’de YouTube’dan yayımladığı videolarda, İçişleri Bakanı Soylu’yu kendisinin “dönüş bileti” olarak tanımlamış, Soylu’nun kendisine yönelik sözleri üzerine de içişleri bakanıyla iletişimde olduklarını söylemişti. Bu iletişimi sağlayan kişinin İnternethaber sitesinin sahibi Hadi Özışık olduğu öne sürülürken Özışık, iddiaları yalanlamıştı. Peker, bunun üzerine 18 Mayıs 2021’de, Özışık ile yaptığı video görüşmelerinin kayıtlarını yayımlamıştı.
Hadi Özışık, Peker’in paylaştığı videoların ardından sosyal medya hesabından “Sayın Süleyman Soylu’nun benim üzerimden yıpratılmasından ötürü üzgünüm. Süleyman Soylu ve kamuoyundan özür diliyorum” notuyla paylaştığı açıklamada şunları kaydetmişti:
“Sn. Süleyman Soylu ile yıllardır süregelen bir hukukum var. Sedat Peker’i de tanırım. Yayınladığı videoların maksadını aşmaya başladığını düşündüğümden dolayı kendisiyle birkaç görüşme yaparak, sakinleştirmeyi ve Türkiye’nin gündemini meşgul eden bu tatsız durumu nihayete erdirmesini sağlamaya çalıştım. Bu görüşmelerden Sayın Soylu’nun haberi ve bilgisi yoktu -olamazdı da. Peker ısrarla tavrını sürdürünce ‘haklısın’ diyerek konuyu kapatmak durumunda kaldım. İyi niyetle aldığım inisiyatifin olumsuz sonuçlarının sorumluluğu da şahsıma aittir. Sayın Soylu’nun da ifade ettiği gibi kendisiyle bu konuda ne şahsımın ne de kardeşimin hiçbir irtibatı olmamıştır.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise superhaber.tv’den Cengiz Er’e yaptığı açıklamada “arabulucuk” iddialarını yalanlayarak “Yıllardır birlikte teşrik-i mesaide bulunduğumuz arkadaşlar bunlar, şaşkınım” dediği Hadi Özışık ile kardeşi Süleyman Özışık hakkında suç duyurusunda bulunacağını söylemişti.
Soylu şöyle konuşmuştu:
“Süleyman Özışık ile en son geçen yıl haziran ayında görüştüm, yakın zamanda Süleyman Özışık ile temasımız olmadı. Yakından tanıdığımız arkadaşlar ismimizi kullanarak bir mafya lideri ile bana tuzak ve tezgâh kurdular. Yarın sabah Hadi Özışık ile Süleyman Özışık hakkında suç duyurusunda bulunacağım.”