Şekerin Zararları

Eklenme Tarihi: 26 Ara 2019
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Şekerin Zararları

Şeker farkında olmasak da en fazla tükettiğimiz besin maddelerinin başında geliyor. Çay içerken ya da kahve içerken tükettiğimiz şekerler işin sadece görünen kısmı. Oysa tükettiğimiz besinlerin pek çoğunda önemli ölçüde şeker bulunuyor. Ne kadar dikkat edersek edelim şekerin varlığı bir noktadan sonra kabus gibi üzerimize çökebiliyor. Kimileri için tüm bu zararlarına rağmen şekeri öyle bir anda bırakabilmek pek kolay olmuyor. Belki bu listemiz şekeri bırakmanıza yardımcı olabilir.

Vücudumuza Bir Faydası Yok

Şekeri çoğu zaman uzmanlar “en tatlı zehir” olarak yorumlar. Şekerin zararlarını düşündüğümüzde bu hiç de yabana atılacak bir tanımlama değil. Şeker, şeker pancarından elde edilen bir besin maddesidir. Glukoz ve fruktozdan meydana gelen şekerin içeriğinde protein ya da vitamin gibi önemli besin öğeleri bulunmuyor. Dolayısıyla vücudumuza yarardan çok zararı olan bir madde olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Şekerin varlığı özellikle karaciğerin daha fazla mesai harcamasına neden oluyor.

Oysa tahıllar ya da baklagiller üzerinden temin ettiğimiz şeker yalnıza glukoza dönüşüyor. Bu da vücudun tüm hücrelerinde kullanılmasına olanak tanıyor. Sonuçta vücudumuzun bir şekilde şekere ihtiyacı var; bunun için nitelikli karbonhidrat kaynaklarına yönelmek çok daha sağlıklı olacaktır. Fruktoz şuruplarının vücudunuza vereceği muhtemel zararları bu şekilde önlemiş olursunuz.

Cilt Kırışıklarına Neden Oluyor

Şekerin anormal düzeyde tüketilmesi cilde de ciddi zararlar verebiliyor. Cilt kırışıklıklarında şekerin önemli bir rolü olduğunu ifade edebiliriz. Çünkü şeker proteinlerin temel yapılarını değiştirebiliyor. Bu durum glikasyon olarak da ifade ediliyor. Cilt doğal elastik yapısını bir ölçüde kaybediyor. Cildin sıklığını sağlayan kollajen zarar görmeye başladığı an cilt yüzeylerinde kırışmalar oluşuyor.

Hafızayı Güçsüz Hale Getiriyor

İyi bir hafıza için şekerden hızla uzaklaşmanız gerekiyor. Kan şekeri standart değerlerin üzerinde olan kişilerin beyninde küçülme gerçekleşme olasılığı diğerlerine kıyasla daha güçlüdür. Bu konu yakın zaman önce Avustralya Ulusal Üniversitesi tarafından özel olarak incelenmiştir. Beyinde hafızayı oluşturan alanlardaki küçülmeler, uzun vadede hafızanın potansiyelini ve gücünü azaltır.

Kanser Riskini Yükseltiyor

Bu belki de şekerin en endişe verici sonuçları arasında yer alıyor. Amerika’da diyet raporlarına ilişkin açıklamalarda kanserin en kronik beş hastalık arasında yer aldığı görülüyor. Şekerin doğal olarak bulunduğu kuru baklagiller, tahıllar, süt ürünleri, bu konuda bir tarafta tutulmalıdır. Çünkü bunlarda kansere karşı özel koruyucu maddeler bulunur. Oysa sofra şekeri için aynı şeyleri söylemek olanaksızdır. Bu hem bomboş bir kalori olmasının yanında aynı zamanda koruyucu madde de içermemektedir. Aşırı şeker alımları obeziteye davetiye çıkarır.

Savunma Sistemi Çöküyor

Bağışıklık sistemimizin en önemli tarafını alyuvarlar oluşturmakta. Şeker molekülleri normalden fazla tüketildiğinde, bağışıklık hücreleri devreye giremiyor. Bu da bağışıklık sisteminin doğal olarak zayıflamasına davetiye çıkartıyor. Hastalıklara yakalanma riskiniz arttığı gibi iyileşme süreleri de ciddi anlamda çoğalmaya başlıyor.

Diş Çürümeleri

Şekerin neredeyse zarar vermediği hiçbir nokta yok. Bunlardan bir tanesi de çoğumuzun kırmızı çizgileri olan dişlerimiz. Ağzımızın içinde çok sayıda bakteri barınır. Bunların kimileri dişler için faydalı kimileri ise zararlıdır. Şekerler kısa sürede diş fırçası ile temizlenmediği takdirde hemen aside dönüşür. Bu da kısa vadede diş çürümelerine yol açar.

Obezite

Yukarıda da açıkladığımız üzere günümüzdeki kilo problemlerinin ciddi bir kısmı şeker kaynaklı olarak ortaya çıkıyor. Şekerin bir tür bileşeni olan fruktoz, karaciğer tarafından yağ şeklinde tutuluyor. Bu durum bel bölgesinde ne yazık ki yağlanmalara yol açabiliyor.

Kalbi Olumsuz Etkiliyor

Şeker tüketimi ne yazık ki LDL’nin yükselmesine bağlı olarak damar tıkanıklarına yol açabiliyor. Damarlar içinde bu tip ufak parçacıklar çoğaldıkça damalar uzun vadede tıkanmaya başlıyor.

Sizi Mutsuz Kılar

Şekerin şu ana dek genel olarak fiziksel sonuçlarından söz ettik; ancak psikolojik faktörleri göz ardı etmeyelim. Şeker aynı zamanda ciddi bir mutsuzluk nedeni olarak kabul görür. Aslında şeker mutluluk hormonunu, yani serotonini salgılar. Bu da elbette ilk bakışta keyif veren bir süreçtir. Fakat bu durum beyinde kısa sürede bağımlılık yaratmayı başarır. Dolayısıyla beyinde bağımlılık yapan her şey bir zaman sonra size mutsuzluk olarak geri döner. Ayrıca şeker tüketimine bağlı olarak kilo almak, ayna karşısında da sizi mutsuz kılabilir.