Furkan Vakfı’na yapılan baskın sonrası Semra Kuytul Hocahanım bu hafta tefsir dersini iptal etmeyerek dersi internet üzerinden canlı olarak gerçekleştirdi. Bayanlara yönelik her cumartesi günü halka açık gerçekleştirilen tefsir dersi, vakfın faaliyetlerine geçici olarak men yasağı gelmesi sebebiyle sosyal medya hesapları üzerinden canlı olarak yayınlandı. Tefsir dersi sonrası yaşanan sıkıntılı süreçle ilgili kendisine yöneltilen soruları cevaplandıran Hocahanım bu sürecin hayırlı sonuçlar getireceğini ifade etti. “Evimiz tertemiz çıktı” diyerek, geçirdikleri bu süreçte aklandıklarını belirtti.
Geçecek, Atlatacağız
Bu zorlu süreci bir aklanma süreci olarak değerlendiren Hocahanım “Bu bir süreç. Hocamız da, biz de bunu çok iyi biliyoruz. Geçecek, atlatacağız. Ben bunu en başında twitterda da yazdım. Bu bir aklanma sureci olacak. İnsanların kafasına takılan soruların cevabını bulduğu bir süre olacak” dedi.
“Alparslan Kuytul Nasıl Bir Hoca?” Diye, Kafasına Takılan Olursa, Bu, Tüm Soruların Cevabını Bulacağı Bir Süreç Olacak
Alparslan Kuytul nasıl bir hoca? Başka birtakım bildiğimiz misallerde olduğu gibi hocalığını kullanıp da insanlar üzerinden geçinen hocalar var. Hocalığını kullanıp da birtakım mevki, makam sahibi kişiliklerle çalışmak suretiyle belki de doğru yapıyormuş gibi görünüp, yanlış yapanlar var. İnsanların kalbinde Allah korkusu yoksa eline bir nimet geçtiği zaman bu, onun başına belaya dönüşüyor. Hocalığını doğru kullanırsan çok büyük bir hayır yapmış olursun. Yanlış kullanırsan, ortada yanlış kullanılmaya müsait bir durum var. “Alparslan Kuytul nasıl bir hoca?” diye, kafasına takılan olursa, bu, tüm soruların cevabını bulacağı bir süreç olacak. “Acaba şöyle, böyle yapıyor mu? Acaba bir terör örgütüyle ya da suç örgütüyle irtibatı var mı? Bunların vakıflarında bomba, silah var mı? Evlerinde döküman, malzeme var mı? ” Diye birilerinin kafalarına sorular takılıyordur. Rabbimiz bunları açığa çıkardı.
Vakfımız da Evlerimiz de Tertemiz Çıktı!
Vakfımıza ve evimize geldiler, baskın yaptılar, neyimiz varsa bulmuş olmaları gerekirdi ama tertemiz çıktı. Vakfın kasasından çıkan paraların görüntülerini servis yapanlar keşke hoca efendinin evinde çekilen görüntüleri de koysalardı. Saraylarda mı yaşıyor, malikânelerde mi yaşıyor? Bunu gösterselerdi. Eğer öyle olsaydı, “Alparslan Kuytul’un evinde şu var, bu var” diye, medya çalkalanıyor olurdu. Evimizde, çocuklarımızlayken baskın yaptılar. Hiçbir şey bulamadılar. Hiçbir şey yok! Arama yapmaya gelen memurlara, “Ne arıyorsunuz? Evimizde ne bulmayı umuyorsunuz? Size ne dendi? “Gidince, şunu bulabilirsiniz” dedikleri bir şey var mı? diye defalarca sordum. Bana her defasında şu cevabı verdiler; “Suç unsuru olabilecek bir şey arıyoruz.” Yani yok! Çıkmadı da zaten…
Hocaefendi “Sizden Değil, Allah’tan Korkuyoruz!”
Hocamız da savunmasında çok güzel belirtmiş. “Biz, sizden korktuğumuz için değil, Allah’tan korktuğumuz için kötü bir şey yapmayız. Bizim kapımızda bekçi olmasına gerek yok. Bizim kalbimizde bekçi var.” İman, insanı bütün yanlışlara girmekten muhafaza eder. Biz böyle insanlarız. Sen benim evimde olsan ne, olmasan ne. Ben, Allah’tan korktuğum için hiçbir yanlışa tevessül etmiyorum. İşte insanlar bunu görmüş oldular.