Semra Kuytul’dan Alparslan Kuytul Hocaefendi Hakkında Açıklama

Semra Kuytul Hocahanım bugün bayanlara yönelik gerçekleştirdiği tefsir dersi sonrası Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin cezaevinde haklarının kısıtlanması ile ilgili açıklama yaptı.

Eklenme Tarihi: 14 Nis 2018
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Semra Kuytul’dan Alparslan Kuytul Hocaefendi Hakkında Açıklama

Semra Kuytul Hocahanım, bugün bayanlara yönelik gerçekleştirdiği tefsir dersinin ardından kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı. Hocahanım; “Tutuklu yargılama devam ediyor ama Alparslan Kuytul Hocaefendi açısından cezaevinde haklarının kısıtlandığı doğru mu?” şeklindeki sorulan soruya verdiği cevapta; "Sanki terörden hüküm giymiş gibi bir muamele var. Gözetim altında tutma gibi değil terörden hüküm giymiş gibi…" dedi.

Semra Kuytul Hocahanım’ın açıklamaları şu şekilde;

SANKİ HÜKÜM VERİLMİŞ DE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İLE CEZALANDIRILMIŞ GİBİ BİR DURUM SÖZ KONUSU

Cezaevi Yönetim Müdürlüğüne göre bakacak olursak, dosyasında terörle alakalı maddeler olduğu için bu yapılan uygulamanın normal olduğu söyleniyor. Böyle uygulamalar var.

Sadece televizyon meselesi çözüldü. İki aydır uğraşıyoruz çarşamba günü kendisine televizyon verildi. Ama başka haklardan mahrum bırakılıyor. Televizyon meselesi dışında tek başına kalması, kütüphaneye çıkartılmaması, 15 günde bir diğer tutuklularla ortak faaliyete çıkartılmaması aslında bu manada sanki terör suçu dosyasında olsa bile (daha hüküm konulmamış) sanki hüküm verilmiş de ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırılmış gibi bir tecrit durumu söz konusu…

TUTUKLU YARGILAMA SÜRECİ BİR NEVİ CEZALANDIRMAYA DÖNÜŞMÜŞ

Bu ağır bir durum, bir avukat da bu durumu yazmış hatırlarsanız... Aslında gözetim altında tutma manasına gelen tutuklu yargılama süreci bir nevi cezalandırmaya dönüşmüş oluyor, yargısız infaz gerçekleşmiş oluyor.

Sanki ağırlaştırılmış müebbetten hüküm giymiş de, bu 2 ay ağırlaştırılmış müebbet şartlarında geçiyor. Tek olması, birçok haklardan mahrum bırakılmış olması bunlar normalde ağırlaştırılmış müebbet mahkûmlarına yapılan muameleler… Daha dosyasında hüküm yok, terör kelimesi geçiyor diye, "Biz böyle davranmak zorundayız" diyorlar.

Gözetim altında tutma gibi değil de sanki terörden hüküm giymiş gibi bir muamele var.

"Prosedür böyle" diyorlar. Yarın mahkemeye çıkartıldığında "Suçsuzmuşsun" diyeceğin adam için prosedür böyle olmamalı. Bunu daha önce de söylemiştim.

75 gündür bir insanın tek başına kalması normal şartlarda normal psikoloji ile kaldırabilecek bir şey değil. Bir insan yüzü görmeden 75 gün oldu. Gözaltı süresinden bu yana 2 ay bitmesine rağmen hala televizyon verilmemiş olması… Kitaplarını bile ısrar ede ede verdiler. Bunun dışında spor saatine katılma, sohbet grubuna katılma, öfke kontrol dersleri gibi seanslar, insanlarla diyalog kurabileceği ortamlara katılma gibi bir takım hakları var ama dilekçelerimiz reddediliyor, "giremezsin, katılamazsın" diye dönüş oluyor.

SIKINTILI BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ

Bu manada sıkıntılı bir süreçten geçtiğimiz söylemek istiyorum. En kısa zamanda tutuksuz yargılanmaya geçilmeli ya da mahkeme sürecini hızlandırmak suretiyle (zaten suçsuz olduğu ortaya çıkarılmak suretiyle) tahliye edilmeli. Şu anda beklediğimiz ve istediğimiz şey budur. Hayırlı bir şekilde atlatabilmek için bütün kardeşlerimizden dua da istiyoruz. Rabbim Hocamıza sabır versin bize de ona destek olabilecek şuur nasip etsin.