Semra Kuytul bugün sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, 8 Şubatta tutuklu yargılanma kararıyla BOLU F TİPİ kapalı cezaevine nakledilen ve 85 gündür orada bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi ile 12. kez görüştüğünü duyurdu.
Semra Kuytul, Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin yaşadığı sıkıntıları anlatarak terör ile alakası olmadığı halde terör suçlularına bile verilen hakların Hocaefendi’ye verilmemesine tepki gösterdi. Ayrıca bu konu ile ilgili ne yapılması gerekiyorsa yapacağını ve bu durumu soğutmayacağını ifade etti.
Semra Kuytul, Hocaefendi’ye yapılan kısıtlamaların “Uluslararası hukukta diğer bir manası ise: İŞKENCE!!!” olduğunu söyledi.
Semra Kuytul Hocahanım’ın attığı tweetler;
SİZLERDEN UZUN SÜREDİR SAKLADIĞIM BAZI SIKINTILARDAN BAHSEDECEĞİM
Tüm kardeşlerime hayırlı sabahlar.. Ben yine Bolu yolundayım çok şükür. Bu defa görüş sonrası sizlerle önemli şeyler paylaşmayı düşünüyorum. Bazı konuları biraz detaylı yazacağım. Hepinizin bilmeye hakkı var..
Kıymetli kardeşlerim sabah yazdığım twt üzerine birçoğunuz "hayırlı haberler" beklentinizi iletmişsiniz.. Sağolun ama size anlatacağım şeyler çok da iyi değil.. Sizlerden uzun süredir sakladığım bazı sıkıntılardan bahsedeceğim.. Ben sizleri üzmeden çözüme ulaşmasını bekliyordum..
Ancak süreç uzadıkça çözüm olmadığı gibi sıkıntımız da artıyor... Ben Türkiye'de büyük bir çoğunluğun tanıdığı sevdiği bir insan hakkında sıkıntılı şeyler yazarak tedirginlik oluşturmak istemedim. Ama Muhterem Hocamı sevenlerin artık bu durumu bilmeye hakkı var..
DİĞER TUTUKLULARA VERİLEN HAKLARDAN MAHRUM BIRAKILIYOR
İlk iki ay boyunca yaşadığımız televizyon krizini biliyorsunuz. İki ay süren mücadele sonunda nihayet onu aldık. Hak verilmez alınırmış, aynen bu sözü yaşıyoruz...
Fakat şu anda Alparslan Kuytul Hocaefendi 3 aydır üç kişilik bir koğuşta tek başına tutuluyor ve diğer tutuklulara verilen haklardan mahrum bırakılarak, spora çıkma, kütüphaneye gitme, ortak havalandırmayı kullanma ve sohbet grubuna katılma gibi haklardan yoksun bırakılıyor.
Konuşacak hiç kimsesi yok. Yanına bir kişi verilmesi gerekliliği konusundaki başvurularımız oldu ancak hala bir sonuç alabilmiş değiliz. Gerek kendisi, gerek avukatımız gerekse ben defalarca bu konuda başvuru yaptık. İlk başlarda cevabı bekleyelim diye düşündük ama üç ay geçti.
HOCAEFENDİ’YE YAPILANLARIN ULUSLARARASI HUKUKTA DİĞER BİR MANASI İSE: İŞKENCE!!!
Bu duruma; avukat hakkının kısıtlı olması, aile açık görüşünün iki ayda bir olması sadece 10 dk'lık telefon hakkının da 15 güne bir olması da eklenince bu durumun diğer ifadesi: TECRİT!!! Uluslararası hukukta diğer bir manası ise: İŞKENCE!!!
ALPARSLAN KUYTUL HOCAEFENDİ'NİN BU DURUMUNU ASLA SOĞUTMAYACAĞIM!
Ben Alparslan Kuytul Hocaefendi'nin bu durumunu asla soğutmayacağım! Onu o dehlize gömmelerine müsaade etmeyeceğim!!! Bu konuda siz değerli arkadaşlarımın da bana sonuna kadar destek olacağınızı biliyorum.
Bir çoğunuz bizim yapabileceğimiz bir şey var mı diye soruyor. Elbetteki olacak. Hepiniz sağolun.. Biz bu kuyudan hep beraber çıkacağız inşaAllah! Gereken ilk durumda sizlerden de ricam olacak.. Şimdilik sadece teenni ile hareket etmenizi ve sabırla dua etmenizi istiyorum.
Tek kalmak dayanılması çok zor bir durum. Bunu Hocamın gözlerinde görüyorum. Bu durum Cezaevinin genel havasıyla da birleşince psikolojik baskının dozu iyice dayanılmaz oluyor. Her görüş sonrası onu orada bırakıp çıkmanın ne kadar dayanılmaz olduğunu ise tarif edemem...
Alparslan Kuytul Hocaefendi şu anda hala yargılanma sürecinde. Suçlu değil ama ağırlaştırılmış müebbet cezası almış gibi bir muamele görüyor. Hatta 'suçlu değil' demenin bile suç sayılmaya çalışıldığı bir saçmalığı yaşıyoruz.. Bunun da peşini bırakmayacağız.
BUNLAR MÜCADELEMİZİN SADECE BİR TARAFI!
Yolumuza hukuki olarak hiç bir detayı atlamadan devam ediyoruz. Tüm haklarımızı kullanmaya çalışıyoruz. Bu gerekçesiz tutukluğun bir an evvel son bulması için dava da açacağız! Bu açıdan da ne gerekiyorsa yaptık, yapıyoruz. BUNLAR MÜCADELEMİZİN SADECE BİR TARAFI!