Kızılderililerin şifa kaynağı olarak bilinen ekinezya, bağışıklık sistemini uyarıcı etki yapıyor. Özellikle üst solunum yolu hastalıklarında kullanılan ekinezya; viral, bakteriyel ve mantar enfeksiyonları tedavisinde de faydalı.
Ayrıca virüslerin yol açtığı iltihapların etkilerini kontrol etmeye yardımcı olarak boğaz ve akciğerdeki iltihabın yol açacağı hasarları da önlemede etkili.
Vücut direncini güçlendiriyor Ekinezyanın, bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkisi nedeniyle kanser tedavisinde de kullanılabildiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevil Aslan, bu bitkinin halk arasında loğusa otu ve pembe küla çiçeği olarak da bilindiğini söylüyor. Aslan, ekinezyanın etkileri ve kullanırken dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle anlatıyor: “Soğuk algınlığının belirtileri görülmeye başlandığında ya da hastalığın öncesinde korunma amaçlı alındığında vücut direncini güçlendirebilir. Bunların yanı sıra virüslerin sebep olduğu uçuk, bademcikte iltihaplanma, ağız kenarında ve deride kızarmalar gibi viral hastalık semptomlarının derecesini azaltmada da önemli bir yere sahiptir".
Günde 3 gram yeterli Ekinezyanın günde 3 gram (1 çay kaşığı) kurutulmuş veya 6-12 mililitre (1 tatlı kaşığı) sıvı olarak kullanımı uygundur. Ayrıca hap, kapsül ve merhem şeklinde de kullanılır. Ancak bu şekillerdeki tüketimi bazı yan etkilere yol açabileceğinden uzman hekim kontrolü olmadan asla kullanılmamalıdır. Ekinezya çayı normal çaylar gibi demlenmelidir. Sıcak suyun içine 1 çay kaşığı kurutulmuş ekinezya atılıp 2-5 dakika bekletilmelidir. Daha sonra demleme kabından süzülerek alınmalıdır. Ekinezya çayının günde 3 fincandan fazla içilmemesi önerilir.
Alerjik reaksiyonlar görülebilir Ekinezya tüketimi sonrası nadir olarak alerjik reaksiyonlar görülebilir. Çocuklarda deride döküntülere sebep olduğundan çok dikkatli olunmalıdır. Hamile ve emziren kadınların ise doktor kontrolünde bu bitkiyi tüketmeleri gerekir. Ekinezya, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç türleriyle birlikte kullanılmamalıdır. Çünkü ilacın etkinliği azalır.