Bulgaristan, 26 Mart'ta yapılacak erken parlamento seçimlerine hazırlanırken, gittikçe artan yabancı düşmanlığının etkisi ile siyasi partiler, sığınmacılar konusunu başlıca propaganda malzemesi haline getirdi.
Yaklaşık 7 milyon nüfuslu Bulgaristan halihazırda takriben 6 bin sığınmacıya ev sahipliği yapıyor ancak sayılarının çok az olmasına rağmen sığınmacılar, seçime giden Bulgar siyasetinin ana malzemesi olmaya başladı.
Suriye, Afganistan ve diğer Asya ülkelerinden gelen sığınmacılar, ikamet hakkı elde etmiş olmalarına rağmen iskan edildikleri köy ve kasabalardan gönderiliyor. Son dönemde Rozovo, Doganovo, Şiroka Lika ve Elin Pelin gibi yerleşim yerlerinde bulunan sığınmacılar, aşırı sağcıların baskısı ve yerel idarecilerin de teşviki ile bölge halkı tarafından ayrılmaya zorlandı.
Az sayıdaki sığınmacıya yönelik baskının şiddetinin artmasında, gelecek ay yapılacak parlamento seçimlerinde artan yabancı düşmanlığı rüzgarını oya dönüştürmek isteyen siyasilerin payı olduğu düşünülüyor. Bulgaristan'da halkın siyasete ilgisi azalırken, siyasi ortam son dönemde sadece sığınmacılara yönelik izlenecek politikalar üzerinden şekilleniyor.
'SIĞINMACILARI DURDURACAĞIZ' VAADİ
Ülkenin halen en önemli siyasi gücü olarak gösterilen eski Başbakan Boyko Borisov’un Bulgaristan’ın Avrupalı Gelişimi İçin Yurttaşlar (GERB) Partisi, seçim programında, muhtemel bir göç dalgasına karşı sınır güvenliğinin artırılacağı taahhüdüne yer verdi. Brüksel’in bu amaçla yolladığı 160 milyon avroluk desteğin Türkiye sınırındaki tel örgü inşasının tamamlanması için kullanılacağını açıklayan GERB, Türkiye sınırına yakın Pıstrogor ve Harmanlı’daki mülteci kamplarının güvenliğinin ve kapasitesinin artırılması gerektiğini de belirtti. Parti, yayılan yabancı düşmanlığı söylemleri konusunda ise yorum yapmaktan kaçınıyor.
GERB’in en önemli rakibi Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP), seçim sonrası olası koalisyon ortağı ırkçı kesime göz kırparak, devletin sığınmacı barındırma ve yerleştirme politikasına karşı çıkıyor. Komünist kökenli 120 yıllık parti, ısrarla, sınırdaki tel örgünün bir an önce tamamlanmasını istiyor. BSP’den milletvekili adayı olan ünlü gazeteci Elena Yonçeva, basına yaptığı açıklamada seçilir seçilmez tel örgü inşaatındaki sorunları soruşturacağını bildirmişti.
Üyeleri arasında Türklerin de olduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Partisi, sığınmacılar konusunda net bir tavır belirlemekten kaçınıyor. Parti adına açıklama yapan eski Milli Güvenlik Komisyonu Başkan Yardımcısı Yanko Yankov, sığınmacıların sosyal entegrasyonu için önlem almanın şart olduğunu belirtti. Kökenleri ve kimlikleri netleştirildikten sonra ülkede kalmak isteyen sığınmacıların ekonomiye de aktif olarak katılmaları gerektiğini söyleyen Yankov, yasa dışı göçe karşı mücadelede HÖH’ün Avrupa platformunda Bulgaristan’ın milli çıkarlarını savunacağını ifade etti.
HÖH'ten ayrıldıktan sonra Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü İçin Demokratlar (DOST) partisini kuran eski milletvekili Lütvi Mestan ise "Ülkede her türlü yabancı düşmanlığı ve faşist eylemlerin yasaklanması gerektiğini" belirterek, 26 Mart'ta yapılacak seçimlere giren liderler arasında bu konuda en net mesajı veren politikacı oldu.
Seçimlere katılmak üzere, Hürriyet ve Şeref Halk Partisi (HŞHP) adlı benzer görüşleri dile getiren parti ile “DOST Birliği” koalisyonu kuran Mestan, yaptığı yazılı açıklamada Elin Pelin’deki Suriyeli aile örneğine işaret ederek, "Klasik bir ayrımcılık, yabancı düşmanlığı ve faşizmin sergilendiği bir tepki nasıl olur da normal bir siyasi davranış ölçüsü haline gelebilir? Bu soruların yanıtları acı verici. Ülkemizde Birleşik Vatanseverlerin böyle gövde gösterisi yapmalarının suçunun bir bölümü de onları tescil eden GERB partisine aittir" ifadelerini kullandı.
ANA MOTİVASYON KAYNAĞI YABANCI DÜŞMANLIĞI
Yabancı düşmanlığı, seçim öncesi birlikteliğe giden aşırı sol ve aşırı sağın da ana motivasyon kaynağı. Aşırı sol eğilimli ATAKA (Atak) ve aşırı sağ eğilimli Vatansever Cephe’nin (PF) oluşturduğu “Birleşik Vatanseverler” koalisyonu adına konuşan eski milletvekili Valeri Simeonov, kaçak göçmenlerin ülkeye girmelerine ve yerleşmelerine karşı olduğunu açıkladı. Simeonov, yine Elin Pelin örneğine atıfta bulunarak, "Kiminle birlikte yaşayacağı kararı, bizzat vatandaşımıza ait olan kutsal bir haktır. Belediye başkanı yerleşmelerine izin verirse, ardından birisi onların kibritini yakarsa kendinizi nasıl hissedeceksiniz?” ifadelerini kullandı.
Birçok küçük partiden oluşan sağcı Reformcu Blok (RB) koalisyonu ise sığınmacı sorununa çözüm olarak ülkenin güney sınırında etkin bir Avrupa silahlı gücü konuşlandırılmasını öneriyor.
Bulgaristan'da sadece seçim kampanyası boyunca değil, seçim sonrasında da sığınmacıların ana gündem maddesi olması bekleniyor. Seçim sonrası muhtemel koalisyon ve kabine kurma çalışmalarının, havaların ısınması ile birlikte artması muhtemel göç dalgasının gölgesinde geçmesi bekleniyor.
"BİR SURİYELİ AİLE GELİRSE DİĞERLERİ DE PEŞİNDEN GELİR" DÜŞÜNCESİ
Bulgaristan'da son dönemde yükselen ırkçılığın son örneği, Suriyeli bir ailenin Elin Pelin kasabasından gönderilmek istenmesi oldu. Sofya’ya yakın Elin Pelin kasabasına yerleşerek yeni bir hayat kurmayı hedefleyen 4 kişilik Suriyeli bir aile, aşırı milliyetçi Vatansever Cephe koalisyonunun denetiminde olan belediyeden ikamet izni alamadı. Belediye Başkanı İvaylo Simeonov, “bir Suriyeli aile gelirse, peşinden başkalarının da getirileceği" gerekçesiyle ailenin bir an önce kasabadan ayrılmasını istedi ve belediye başkanına destek için gösteri de yapıldı.
Bulgaristan’da ekim ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeden GERB Partisinin Genel Başkanı ve eski Başbakan Boyko Borisov görevinden istifa etmişti. Yeni Cumhurbaşkanı Rumen Radev 27 Ocak'ta parlamentoyu feshederek, erken parlamento seçimleri için 26 Mart tarihini belirlemişti.
Bulgaristan'daki erken seçimlere 13 siyasi parti, 9 koalisyon ve 21 bağımsız aday katılacak.